Arama

Osmanlı'da hapishaneler ve mimarileri

Modern anlamda hapishane, Sanayi Devrimi ile beraber Avrupa'da ortaya çıkan bir cezalandırma biçimi yapısıdır. Osmanlı Devleti'nde ise Tanzimat Fermanı sonrası tüm alanlarda olduğu gibi Avrupalılaşmanın bir sonucu olarak teşkilatlı bir hal alır. Osmanlı'da önceden suçluların bekletildikleri mahbesler, suçluların ıslah edildiği hapishanelere dönüştürülür.

  • 1
  • 7
İlk hapishane
İlk hapishane

📌 Kökeni Arapça olan hapishane kelimesi, alıkoyma, bir yere kapayıp dışarı çıkarmama ve zapt etme manalarını ifade eder. Hapis kavramı ise suçlunun yargı kararıyla bir yere kapatılarak özgürlüğünün kısıtlanması anlamındaki bir hukuk terimidir.

📌 Şehirlerde ilk hapishanenin kuruluşu 1555 yılında Londra'da kurulan hapishaneye tarihlenir. Londra'yı Amsterdam, Bremen, Lyon, Madrid gibi Avrupa şehirleri takip eder. Amerika ise ilk olarak 1773 yılında hapishane ile tanışır.

📌 Avrupa'da hapishaneler 18. yüzyılda daha düzenli bir hale gelir. Batı'daki bu hapishaneler çeşitli reformlar ve düzeltmelerle biçimlenir ve zamanla dünyaya yayılmaya başlar.

📌 Avrupa ve Amerika'da hapishanelerde reformlar yapılarak özgürlüğü sınırlandırma yöntemleri değişikliğe uğrar. 19. yüzyılın sonlarına doğru birçok Batı Avrupa ülkesinde ıslah evleri fabrikalarla ilişkilendirilir ve mahkumlar; üniforma, ayakkabı, sepet yapımlarında çalıştırılarak üretime katkı yapmaları sağlanır.

İstanbul'un en eski açık hava müzesi Yedikule Zindanları

  • 2
  • 7
Mahbes
Mahbes

📌 Osmanlı Devleti'nde ise 15. yüzyıl zarfında, hafif ve orta ağırlıktaki suçlar için cezalandırmada "para" ve "hapis" cezası, ağır suçlar için ise "kürek" ve "kalebendlik" olarak adlandırılan cezalar uygulanırdı.

📌 Kişinin yaşadığı mahalden bir başka yere gönderilerek tehlikesiz hale getirilmesini hedefleyen sürgün cezası, bir kale surları içerisinde yaşama zorunluluğu olarak tanımlanan kalebentlik cezası, dünyada birçok yerde olduğu gibi Osmanlı coğrafyasında da zindan hapsine göre daha yaygındı.

📌 Osmanlı topraklarında uygulanan diğer bir ceza ise 16. yüzyılın yıllarında başladığı düşünülen ve imparatorluğun da sonuna kadar devam eden pranga cezasıydı. Pranga cezası mahkumların ayaklarına kalın ve ağır zincirler takılarak uygulanan hapis yöntemiydi.

📌 Ayrıca hapis kavramı, Osmanlı hukukunda tutuklama anlamına gelen bir kuraldı. Osmanlı'da hapis fiilinin mekanı olan mahbes ise sistematize olmamış bir kavramdı.

📌 19. yüzyılın başlarına kadar mahbes olarak kullanılan mekanlar, daha sonra karanlık, sıkıntı ve dehşete düşürücü yer anlamında zindan olarak adlandırıldı. Yedikule, Baba Cafer, Tersane Zindanları İstanbul'da yaygın olarak kullanılan mahbeslerdi.

İstanbul'un yedi kulesi ve ilginç öyküleri

📌 Osmanlı Devleti'nin eyalet merkezlerinde zindan, şehir surlarında bir kule veya korunaklı bir yapıda mahzen olarak kullanılan yerdi. Osmanlı'da hapis, bir ceza kurumu olmaktan ziyade, muhakeme öncesi kısa süreli tutuklama yeri olma görevini görüyordu.

📌 Modern hapishane kavramı ise ancak 19. yüzyılla birlikte başlayan batılılaşma hareketleriyle Osmanlı'da yerleşmeye başladı. Kanun-ı Esasi ile birlikte zindan anlayışından hapishane anlayışına bir geçiş söz konusu oldu ve bu konuda yapılacak faaliyetler için nizamnameler yani düzenlemeler yayımlandı.

📌 1831 itibariyle İstanbul zindanları payitahttan kaldırıldı ve İbrahim Paşa Sarayı'nın bir kısmı Hapishane-i Umumi haline getirildi. Osmanlı Devleti'nde hapis cezası ise ilk kez Tanzimat Dönemi'nde kabul edilen kanunlarla kabul edildi.

📌 1840'tan sonra gerçekleştirilen reformla birlikte Osmanlı mahkemelerine yeni düzenlemeler getirildi ve Avrupa'dan etkilenilerek yapılan değişiklikler, Osmanlı'da Avrupa tarzı hapishanelerin de oluşmasına zemin hazırladı.

182 yıl önceki bir dönüm noktası: Tanzimat Fermanı

📌 Osmanlı Devleti'nde, özgürlüğün önemli bir kavram olmasından dolayı bir ceza olan hapis, diğer cezaların özellikle de para cezasının yerini hızlıca alabildi. 1858 yılında Ceza Kanunname-i Hümayunu'nun çıkmasıyla Osmanlı yargı sistemi hapishaneler ile resmen tanıştı.

📌 1858 yılı Ocak ayında meclisin Abdülmecid tarafından kabul gören İngiliz raporu, Osmanlı ceza infaz sisteminde yer alan kapatma mekanlarının ilk kez hapishane başlığı altında toplanmasına neden oldu.

📌 Osmanlı Devleti'nde 1840'lardan itibaren yapımına başlanan hapishanelere karşın Meclisin tasarladığı şekildeki ilk örnek hapishane ancak 1870'te tamamlanabildi. Bu hapishane 1870 yılında Sultanahmet'te açıldı.

Bilgi notu:
Hapishane tasarlamak çok yönlü ve kompleks bir üretim gerektirdiği için hazırlanması uzun süren süreçlere neden olabilir.

📌 1878 Berlin Antlaşması'na kadar geçen dönemde, ülkenin hemen her yerinde yeni hapishaneler yaygınlaştı. Diyarbakır, Kırklareli, Sivas ve Doğu Anadolu'nun diğer vilayetlerinde hapishaneler yapılması için çalışmalar başlatıldı.

Bilinmeyen yönleriyle Sultan Ahmet Camii ve Külliyesi

  • 5
  • 7
Osmanlı'da hapishane mimarisi ve hapishane
Osmanlı’da hapishane mimarisi ve hapishane

📌 İlk tasarlanan hapishaneler nemli ve soğuk havalarda ısınma problemi teşkil ediyordu. Isınma probleminin bir sonucu olarak da mahkumlar sıhhi yönden rahatsızlıklara düçâr oluyordu.

Bilgi notu:
Hapishane tasarımının Osmanlı'nın mimari eserler repertuarına sonradan dahil olması ve batıdan buraya taşınan bir tür olması, ilk imar edilen örneklerinde mimari olarak bazı eksik yönler bulunmasına neden olmuştur.

📌 Mahkumlardan gelen şikayetlerin çözülmesi için yürürlüğe konan mekan değişikliği hapishanede var olan eksikliklerin açığını kapatamadı ve bir dönem daha şikayetler devam etti.

📌 1893 yılında hapishanelerin şartlarının iyileştirilmesi için bir nizamname önerisi daha hazırlandı. Nizamnamede, şikayet konusu olan sağlık şartlarının iyileştirilmesine öncelik verildi. Ardından hapishanenin iç düzeni ile ilgili ayrıntılı tedbirler sıralandı.

Ekrem Hakkı Ayverdi'nin "Osmanlı Mimarisi" eserinden alıntılar

1898'de gerçekleşen ıslah çalışmaları çerçevesinde, ilk defa hücre tipi kaloriferli ve tam donanımlı bir hapishane projesi II. Abdülhamid Dönemi'nde hazırlatıldı ve yer olarak da Yedikule belirlendi. Ancak dört yüz hücreyi kapsayan bu maliyetli proje, devletin içinde bulunduğu ekonomik imkânsızlıklar nedeniyle hayata geçirilemedi.

📌 Hapishanelerin ıslah edilmesi için 20. yüzyılın başlarında yoğun çaba harcandı. Yapılan ıslah çalışmalarında, tüm hapishane ve ıslah evlerinin tek tip bir mimari plan dahilinde iyileştirilmesi ve sağlık koşullarının modern esaslara göre olması düşünüldü. Osmanlı tarafından geçmişten gelen mimari bilgi birikiminin yorumlanmasıyla zamanla iyi bir noktaya taşındı.

📌 Ancak bu hapishanelerin ve projelerinin sayıca çok ve yoğun olmasına karşın pek çok Osmanlı hapishanesi ne yazık ki günümüze ulaşmayı başaramadı.

Koruma altına alınan, doğaseverlerin uğrak noktası 9 bölge

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN