Kabe, İslam'a ve mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'e göre yeryüzünde inşa edilen ilk mabeddir. Müslümanların kıblesi olan Kabe-i Muazzama, Kur'an-ı Kerim'de, "Secde et ve yaklaş" buyruğu ile müminin miracı namaz ibadetinin ikamesi olarak emredilmiştir. Her yıl umre ve hac maksadıyla ziyaret edilen Kabe, müminler için dünyanın merkezini temsil eder.
◾ Kabe, Allah'ın (CC) evi olarak kabul edilir. Beytullah olarak da adlandırılan Kabe'nin Hz. Adem'den (AS) itibaren mukaddesliği kabul edilmiş; gücü olanlar için ise haccetmek farz kılınmıştır.
◾ Kâbe'nin yeryüzündeki ilk mabed olduğunu müjdeleyen ayette şöyle buyurulur:
"Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbed), Mekke'deki (Kâbe) dir."
Âl-i İmrân, 96
◾ Sözlükte "küp şeklinde nesne" anlamına gelen Kâbe, Kur'an-ı Kerim'de iki yerde zikredilir.
◾ Ayetlerde "el-Beyt, el-Beytü'l-atîk, el-Beytü'l-harâm, el-Beytü'l-muharram, el-Mescidü'l-harâm" gibi muhtelif isimlerle de anılan Kâbe'ye halk arasında ekseriyetle "Kâbe-i Muazzama" denilir.
◾ Rivayetlere göre, Hz. Âdem (AS) ile Havva cennetten çıkarıldıktan sonra Arafat'ta buluşmuşlardır.
◾ Bu buluşma üzerine Hz. Âdem (AS) Allah'a (CC) şükretmek için cennette iken, etrafında tavaf ederek ibadet ettiği nurdan sütunun tekrar kendisine verilmesini dilemiştir.
◾ Bunun üzerine Hz. Âdem'in (AS) duası kabul olmuş ve nurdan taşın etrafında tavaf etmeye devam etmiştir.