Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Ekim 25, 2021
Hafıza (bellek) nasıl güçlendirilir?
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Bellek (hafıza), insanların günlük yaşamlarını sürdürebilmeleri, öğrendikleri uyumsal davranış kalıplarını gerektiğinde gösterebilmeleri için gereklidir. Şayet bellek süreci olmasaydı okuyamaz, konuşamaz, yazamaz, karşılaştığımız insanın kim olduğunu bilemez, koyduğumuz bir eşyanın yerini daha sonra bulamazdık.

Bellek (hafıza) beynin en önemli işlevlerinden biridir. Zihinsel ve gündelik yaşamdaki tüm faaliyetlerimiz, belleğimiz sayesinde gerçekleşmektedir. Kimliğimiz, bilgilerimiz, zekâmız, motor becerilerimiz ve duygularımızın oluşmasının temelinde belleğimiz yer almaktadır. Bellek insanın biyolojik, kültürel ve sosyal boyutlarıyla ilgili bir olgudur. Bu boyutlardaki faaliyetlerimizi ancak belleğimiz sayesinde sağlıklı bir şekilde yürütebiliriz.


BELLEĞİN DEĞİŞİK TANIMLARI VARDIR

«Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü.»

«Bilgiyi (görülen, işitilen, düşünülen, hissedilen vb. şeyleri) algılama, düzenleme, kodlama, saklama ve hatırlamayla tanımayla (kullanmayla) tanımlanan psikolojik süreç.»

«Kazanılan bilgi veya becerilerin uzun süre tutulduğu ve çevreye iyi bir biçimde uyum sağlamak üzere uygun zamanda hatırlandığı bir süreçler bütünü.»

Bellek süreci, dar anlamda öğrenilenin depolanması olarak düşünülebilir.

Belleğin anlamı: Öğrenilen bilgilerin ve yaşananların değerlendirilmesi, işlenmesi, kodlanması, zihinde depolanması ve gerektiğinde hatırlanması işlevidir.

Bellek tek bir işlev değil, bir işlevler bütünüdür:

*Algılama, öğrenme, kodlama (kaydetme), depolama ve anımsama (hatırlama) işlevlerini kapsar.

*Bu işlevlerdeki bozukluk, bellek bozukluğuna yol açar.

*Her yaşantı, öğrenilen her bilgi, her davranış yeni yaşantılara temel hazırlar.

*Bellek işlevlerinden biri olan anımsama, öğrenme için zorunludur.

*Öğrenme ve bellek arasında ayrılmaz bir ilişki vardır.

*Bellek içerikleri beynin herhangi bir alanında yerleşmemiştir, soyut bir yapıdır.

*Beyindeki ilgili nöronlar bellek depolanması için değişebilir bir potansiyele sahiptir.

*Belleği oluşturan işlevler birbirinden bağımsız değildir. Bunların hepsi bir arada uygun etkinlikler göstererek bellek işlevlerini ortaya çıkarırlar.


HAFIZAMIZ MÜKEMMEL

İnsanın hafıza (bellek) sistemi mükemmeldir. Hafızamızda depolama ve buradan çekip çıkarma yeteneğimiz şaşırtıcıdır.

*Hafızamızla elde ettiğimiz becerilerimizin listesini yapmak dahi güçtür. Oysa her birimiz adlarını tam hatırlamasak bile binlerce yüzü, yeri, sesi, kokuyu bilir ve ayırt ederiz. Daha önce bir filmi (sayısız görüntüsüne rağmen) gördüğümüzü, bir espriyi duyduğumuzu veya bir yazıyı okuduğumuzu hemen söyleyebiliriz.

*Her birimiz genellikle birbirine benzeyen yüzlere sahibizdir. Ancak, her insanın yüzü bir telefon numarasından daha iyi hatırlanır. Bir oda, bir resim veya bir sokak da böyledir.

*Bir de tecrübe ile kazanılanlar (nasıl konuşulacağı, nasıl davranılacağı, nasıl yemek pişirileceği veya bir işin nasıl yapılacağını bilmek) vardır.

*Hafızada depolanan bir bilgiyi çekip çıkarmak belki daha da şaşırtıcıdır. Eğer hafızamız daha çok bir kitaplık gibi ise, ihtiyaç duyulan bir bilgiyi hemen bulup ortaya çıkarmada beyin olağanüstü yetenektedir.

*Hafıza deposundan devamlı olarak uygun kelimeleri çekip çıkararak yapılan konuşmanın kendisi de şaşırtıcıdır. Cümleler, yazıldığından çok daha hızlı olarak söylenebilir. Hızlı bir konuşmacı saniyede üç kelime kullanırken bunlar dil bilgisine uygun ve anlam dolu bir şekilde ağızdan dökülür.

*Hepsi 1400 gramlık beynimizde gerçekleştirmek üzere; hemen hemen hiç hata yapmadan konuşur, hatırlar, tarif eder ve hafızamızdaki bilgileri çekip ortaya çıkartırız. Bellek faaliyetine ne kadar beyin dokusu ayrılmış olduğunu ve beynin hangi bölümlerinin bu işe etkili şekilde karıştığı henüz bilinmemektedir.

*Beynimiz 25 milyon cilt kitaba eşit bilgiyi içinde barındırabilmektedir. Bu bilgi, yaklaşık 2,5 trilyon kelimeye eşittir. Beynin böyle muazzam bir bilgiyi kapsayan hafızası vardır.

*Gördüğümüz simalar, telefon numaraları, konuştuğumuz lisan, evimiz, adresimiz, arkadaşlarımız, yaşadığımız yılların neredeyse tamamına ait hatıralarımız, akrabalarımız, okuduğumuz kitaplar, okullarda öğrendiğimiz bilgiler, o gün gazete ve televizyonda gördüklerimiz, telefondaki sesinden bile ayırt edebildiğimiz yüzlerce insan ve burada genelleme yaparak dahi bitiremeyeceğimiz kadar çok bilgi, beynimizde depolanmıştır. Biz istediğimiz an bilgilerden istediğimize ulaşabilmekteyiz.


HAFIZAMIZI GÜÇLENDİRMEK İÇİN

*Uyku: Düzenli ve yeterli uyku, bir gün önce öğrenilenlerin belleğe kalıcı olarak kaydedilmesi bakımından önemlidir. Eğer yeterli bir uyku uyunmazsa hafızamızda tutmak istediklerimizi kodlamak için gerekli enerji seviyesini koruyamayız.

*Düzenli ve dengeli beslenme: Beynimiz çalışmak için yakıt almak zorundadır ve glikoz beynin temel yakıtıdır. Ceviz, balık önemlidir.

*Belleği çalıştırmak: Hafızamızı iyileştirmek istiyorsak zihnimizi çalıştırmamız gerekir. Bunun için okumak önemlidir. Ezber yapmak yine yararlıdır.

*Beynin işlevlerini kalıcı veya geçici olarak bozan ateşli hastalık, metabolik bozukluklardan kaçınmak.

*Yorgunluktan, stresten, uykusuzluktan, alkolden, bazı ilaçlardan, kafa travmasından uzak durmak.

*Ders almak, yeni şeyler öğrenmek.

*Seyahat etmek, yeni yerler görmek.

*Uyarıcı sohbetlere ve tartışmalara katılmak.

*Hatırlamak için dikkat melekemizi çalıştırmak, bir işe gittikçe uzayan sürelerde odaklanmak. Hayatımız düzenliyse hafızamız da düzenli olacaktır.

*Düzenli ve tertipli olmak. Bu, katı olmak anlamında değildir.

*Hatırlatıcı ipuçları kullanalım. Yerler, hikâye bağlantıları, hatıralar gibi.

*Araştırmalar sebebi tam olarak bilinmese de hafızaya, bilişsel zekâya ve tüm vücudumuza saydığımız bu besinlerin iyi geldiğini gösteriyor:

Sızma zeytinyağı, yeşil yapraklı sebzeler, baharatlar.

Balık: Omega 3 yağ asitleri grubundaki EPA ve DHA asitleri sebebiyle balık yağının eklemler için faydalı olduğu biliniyor. Balık yağı bağışıklık sistemini etkileyen eklem iltihabı yanı sıra eklemlere zarar veren kireçlenmeye karşı da birebir.

Kuruyemişler (badem, fındık, fıstık, ceviz, ay çekirdeği): Uygun miktarda fındık yendiğinde kilo alınmıyor, aksine fındık zayıflatıyor. Günde 42 gram kadar badem yemenin bel ve bacak çevresindeki yağları azalttığı gösterildi.

Tatlı patates, avokado yaban mersini, fasulye, brokoli, maydanoz, dereotu, tam tahıllar, bitter çikolata, kırmızı soğan, tohumlar, zerdeçal, kahve, kinoa.

Çay: Nane-limon ve hibiskus gibi bitki çayları.

Üzüm: Yaz aylarında sevilerek tüketilen üzüm dopamin salgılanmasını artırarak problem çözme yeteneğini geliştiriyor. Ayrıca bor bakımından zengin olan üzüm, beyin sağlığı açısından da önemli bir besin.

Bu saydığımız gıdalar ve hareketli yaşam tarzı, hafızaya güçlük kazandırıyor ve bunama riskini düşürüyor.

HAFIZAYA ZARARLI OLAN UNSURLAR

*Çok fazla TV izlemek yanlıştır. Çünkü zihnimiz bu süreçte devre dışı kalacaktır.

*Stresten uzak durmak ve gereksiz yere kaygılanmamak.

*Fast food ve düzensiz beslenme, fazla şekerli gıdalar alma.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN