Evrim nazariyesinin iki mimarından A. R. Wallace
EVRİM NAZARİYESİNİN İKİ MİMARINDAN[i] A. R. WALLACE
Mezkûr Darvinci izâh tarzının tersini çağdaş evrim varsayımının diğer müellifi Alfred Russel Wallace'da buluyoruz. Charles Darwin gibi, o da, yerbilimci Charles Lyell ile iktisadî sıyâset filosof- bilimadamı Thomas Robert Malthus'tan önemli ölçüde etkilenmiştir. Darwinle aynı tarihte ortaya atıp İngilterede 1858de yayımlattığı —kendi o sıra Güney doğu Asyanın Malay aralında inceleme araştırma gezisindeydi— evrimin doğal ayıklanma olayı üstünde yürüdüğü varsayımından hareket etmiştir. Demekki Valascı evrim, sürec itibârıyla maddî—mekanik işleyiş üzre yürümektedir. Ne var ki Darwininkinden tamamıyla farklı, Müslüman tekâmülcüler ile Hegel'inkini andırır biçimde, maneviyâtcı—gâyed bir nazariye geliştirmiştir. Ona kalırsa, evrim, ilahî fikri idrâk etme kudretini hâiz kişide belirir.[ii] İçliliği, aklı, sanatı, felsefesi, bilimiyle insanın, hayvandan gelmesi yahut onunla ortak ataya sâhib olması akıllara sezâ bir kanâat. Bunu üreten, araştırma, inceleme, irdeleme ve nıhâyet deney verileri değil. Ya ne? Salt ideolojik bir düşünüş. İnsan haysiyetine meydan okuyan sermâyeci tefekkür sonucu. Çeşitler ile türlerin türeyişlerini açıklamakta doğal ayıklanma yasasına başvurulabilir. Bunda beis yok. Ne var ki insan olayını asla izâh edemez. Yüksek matematik yahut Johann Sebastian Bach'ın eseri, sağkalma mücâdelesinde insana ne çeşit bir ayıklanma önceliği sağlayabilir ki?[iii] Sermâyeciliğin öngördüğü maddiyâtı hayatın tamamını kapsadığı zannı, insanı salt evrim—kalıtım işleyişleri üzre yürüyen öteki canlıların derekesine indirgemektedir.
Wallace, Borneo'nun Saravak bölgesinde hayvan ile bitkiler üstüne uzun boylu, sabırlı gözlemler ile mukayeseler sonucu tesbitlerini 'Saravak Yasası' (Sarawak Law) başlığı altında derleyip ifâde etmiştir:
a. Dört coğrafî ilke:
- Büyük sınıflar ile takımların dağılımı dıkkat çekici olmalı.
- Farklı cinslerin dağılım taslağı önemlidir.
- Doğal türlerin akrabalığı hemen her zaman coğrafî şartlara bağlıdır.
- Açık denizler, uluğ dağların ayırdığı benzer iklim şartlarında yaşayan aileler, cinsler ile türler andırışırlar.
b. Beş 'yerbilim'/geologique ilkesi:
- Canlıların/organismaların zamandaki dağılımı mekândakıyla örtüşür.
- Ufaklar az, büyükler çoğunlukta olmak üzre; öbekler, yerbilimsel dönemler boyunca varlıklarını sürdürmüşlerdir.
- Bununla birlikte, her dönemde, zaman zaman başka yerlerde, benzeri görülmemiş eşsiz öbekler de çıkıvermiştir.
- Bir dönemde yer almış cinslere ait türler yahut aileler, farklı dönemdekilere oranla birbirleriyle çok daha fazla bağlantılıdırlar.
- Hiçbir öbek yahut tür dünyaya bir defadan fazla gelmez. Öbekler ile türlerin görünüşü biricikten ziyâde olamaz.
(Ş. Teoman Duralı'nın, Dergah Yayınları'nca yayınlanan 'Hayatın Anatomisi – Canlılar Bilimi Felsefesi – Evrim ve Ötesi' isimli kitabından alıntılanmıştır.)
Ş. Teoman DURALI
[ii] Bkz: Franco Capone: "Wallace, L'Altro Darwin", 94. s.; ayrıca bkz: Alfred Russel Wallace: " The Malay Archipelago"; bkz: Alfred Russel Wallace: "Man s Place in the Universe: A Study of the Results of Scientific Research in Relation to the Unity or Plurality of Worlds"; ayrıca bkz: Alfred Russel Wallace: "The Worldof Life: AManifestationof CreativePower, DirectiveMindand Ultimate Purpose. "
[iii] Bkz: Blair Williams, Michael P. Clough, Matthew Stanley ve James T. Colbert: "Adversity and Perseverance", 5. s.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.