Arama

İbrahim Tenekeci
Aralık 12, 2023
Renklerin sesiyle

Sevgili Dostum,

Renklerin sesini duyabilene ressam, harflerle konuşma hüneri gösterene şair diyoruz. Şairler ve ressamlar kadar yoksulluğa dayanıklı başka bir meslek erbabı var mıdır?

Bir milletin kültür durumunu anlamak için bakmamız gereken yerlerden biri de yaşanılan mekânlardaki duvarlardır. Duvar, resim ve hatla tamam olur. Hat yazmak ile had bilmek aynı anlama gelebilir. Kul kusurludur; eski hattatlar hatalarını kapatmaya çalışmaz, öylece bırakırmış. Yenilerin neredeyse hiçbir çalışmasında kusur göremiyoruz. Sevinmek mi lazım gelir, bilemedim.

*

Aziz Dostum,

Biz seninle dağlarda, ovalarda, dere boylarında ve vadilerde renklerin en güzellerini gördük. Baharın ayağına gittik, türlü yaz meyvelerinden tattık, sonbaharı yükseklerde karşıladık, kış mevsiminin saflığını ve sükûnetini sevdik. Çiçek ve yaprakların yanına taşları da ekledik. Deniz kıyılarından, ırmak kenarlarından renkli taşlar topladık. Her bir taş yaratılışın sırrını bünyesinde taşıyordu. Renk sevgisi bizi mürekkebe kadar götürdü. İnsanda yazma hissi uyandıran sihirli mürekkepler. Yeşilin, mavinin onlarca tonu.

Bazı şeyleri sonradan anlıyoruz, dostum. Anladım ki hatıraların da renkleri var. Kimi beyaz, kimi sarı. Kimi tazeliğini koruyor, kimi solmuş. Hatıralar bizimle gelmiyor aslında. Oldukları yerde kalıyorlar. Bazen biz onlara gidiyoruz.

Renkleri nasıl öğreniyoruz? İsimlerini değil elbette. Daha başka bir şey. Mesela kırmızıyı önce rahmetli kardeşim için alınan kızamık şekerinden, sonra Şeker Ahmet Paşa'nın karpuz natürmortlarından öğrendim. Siyahı babamdan. Gece bekçisiydi. Üstünde daima siyaha çalan bir gocuk vardı. Şimdi düşünüyorum da geceyi seviyorum ama siyaha karşı mesafeliyim. Karamsar bir renk. Yeşile bir bak, nasıl da hayat dolu.

Dostum, biliyorsun, gökyüzüne karşı yüksek bir merakım var. Seninle dağlarda oturup hiç bıkmadan bulutların gidişatını seyrettik. Kim bilir kaç kez. Sonsuz kere mavilik. Fakat ben maviyi göklerden değil de sevdiğim bir şairden öğrendim: "Kibrit çak masmavi yanardı sesin." İnsan imreniyor değil mi? Hele bir de kibrit kullanmayı seviyorsa.

Renkler bizi sadece resme, mürekkebe ve taşlara götürmedi dostum. Kuşlara da renkler sayesinde gittik. Şehir hayatında insana yakın olan serçe, kumru, karga, martı gibi kuşların renkleri heyecan uyandırmaz. Rakım yükseldikçe kuşlar renklenir, çeşitlenir. Mavi baştankara, kızıl gerdan, saka, keten kuşu, gökkuzgun ve daha nicesi. Maviden kırmızı ve sarıya kadar geniş bir renk yelpazesi. Hızlı hareketlerle bir daldan diğerine konan, tam olarak göremediğimiz, belli belirsiz görünen bir kuşun türünü beraber tahmin etmeye çalışmak. Ben işte böyle çalışmaları seviyorum. Sahi, "sıra sıra gelen ol ulu kuşlar" kimindi?

Kıymetli dostum, bu mektubu yazarken şunu da anladım: Renkler kardeşliğimizin pekişmesinde hatırı sayılır bir vazife üstlenmiş. O halde renklerin hatırını hep saymalıyız. Renkler bize Allah'ın en güzel lütuflarından biridir.

*

Kadim Dostum,

Şiirle ilgili de birkaç kelam etmek isterim. Şiir bize babalık yapmış, elimizden tutmuştur. Onu her daim hürmetle ve temiz duygularla anmalıyız. Şiir gönlümüzü aydınlatmış, dünyaya bakışımızı tertip etmiş ve bize derinlik kazandırmıştır. Şu dizenin yankısını dinler misin? "Felek çakmağını üstüme çaktı."

Dostum, insandan anlamak da şiire dâhildir. Fakat bu konuda tatsız tecrübelere sahibiz. Benim yaşadığım, senin şahit olduğun durumlar. Eminim ki benden fazla üzülmüşsündür. İnsandan kaçıp şiire ve tabiata birlikte sığınmadık mı?

Sevgili dostum, şiir öğretilen değil, öğrenilen bir şeydir. Hayır, kelime oyunu yapmıyorum. Hayat da tam manasıyla böyle değil midir?

En kısa sürede tekrar dağlarda buluşmak dileğiyle, candan selam ederim.

12 ARALIK 2023

İbrahim Tenekeci

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN