Arama

Bir şehrin giysisi: İstanbulin

Tanzimat dönemini ve sonrasını anlatan romanlarda görmeniz muhtemel olan bir kavramdan bahsedeceğiz. İstanbulinden... Genelde iki devir arasında kıyas yapmak için ve bu dönemleri temsil eden karakterleri nitelemek için bazı kıyafetler giydirilir. İstanbulin de bu giysilerden biri. Bir üniforma olarak tasarlanan ceket, ilkin Sultan Abdülmecid devrinde karşımıza çıkar. Hem dünya basınında hem de yerli edebiyatta kendine yer bulan istanbulinin ilginç serüvenine yakından bakalım.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

İstanbulin, Osmanlı'nın son dönemlerinde tasarlanmış ceket türlerinden biridir. İsmi İstanbul'dan gelir.

Reşad Ekrem Koçu'nun Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü'nde belirttiği gibi şıklığı gözeterek rahatsız kıyafetler giyip boyun bağı takan, sivil ve yaşlı devlet erkânını bu eziyetten kurtarmak için İstanbullu terziler tarafından Sultan Abdülmecid devrinde tasarlanmıştır.

(X) Ülkemizin ilk kitap hastanesi: Süleymaniye Kitap Şifahanesi

◾ Sivil memurlar için resmi kıyafet olarak belirlenen bu ceket, dik-düz yakalı, bele kadar tek sıra düğmeli olduğu ve diz kapağına değin uzandığı için kullanımı rahattır.

Tanzimat'tan Meşrutiyet'e kadar önce memur üniforması olarak tasarlansa da zamanla halk tarafından da benimsenir.

Sultan II. Abdülhamid devrine gelindiğinde istanbulin yerini ağırlıklı olarak redingot tipi cekete bırakır.

◾ Dünya basınında o dönem ses getiren ve edebiyatta da tipleme oluşturmak amacıyla kullanılan istanbulin, kimi zaman bir sosyal statü göstergesi kimi zaman politik bir duruş ifadesi olarak da giyilmiştir.

(X) İstanbul'un tarihi yapılarıyla ilgili rivayetler

◾ İstanbulinin kullanımı elbette Sultan Abdülaziz döneminde bitmez. On dokuz ve yirminci yüzyıllarda bir payitaht giysisi olarak uluslararası basında adından sıklıkla bahsedilir bu ceketten.

Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin çıkardığı Fransızca gazete Le Pays, Sultan Abdülhamid'in Osmanlı-Karadağ müzakerelerinde sırtındaki askeri manto ve içindeki siyah istanbulinle sade ve zarif bir şekilde devlet erkânını selamladığını yazar.

Almanya ve Osmanlı'nın yakın siyasi ilişkisinden rahatsız olan Fransa, istanbulini iğneleme aracı olarak kullanır.

◾ Napolyoncu olan La Liberté gazetesi, I. Dünya Savaşı'nın henüz devam ettiği 1915 yılında neşrettiği makalede geçen "Duyduğumuza göre şu ara Almanya'da Türk olan her şey modaymış. Türk yemekleri yeniyor, Türk kahvesi içiliyor, okullarda Türkçe öğretiliyormuş. İmparator da kesin altın işlemeli bir istanbulin siparişi vermiştir" satırlarda o dönem Osmanlı ile olumlu ilişkileri olan Almanya'yı eleştirmiştir.

(X) Eski İstanbul'da gündelik hayat

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN