Adım adım tarih: II.Bayezid Külliyesi
II. Bayezid Han, Fatih Sultan Mehmet'in oğlu, Yavuz Sultan Selim'in babasıdır. İki önemli savaşçı padişahın arasında bir veli sultan düşünün... İşte bu sultan, II. Bayezid devletini kurumsallaştırmak maksadıyla birçok faaliyette bulunur. Bu faaliyetlerin en güzel örneği ise yaptırmış olduğu külliyedir. Günümüzde Trakya Üniversitesi'nin idaresinde olan kompleks, halkın ziyaretine açıktır. Bu muazzam külliyeyi ve detaylarını sizler için araştırdık.
Giriş Tarihi: 26.09.2022
14:03
Güncelleme Tarihi: 24.09.2023
12:40
Çağlar aşan II. Bayezid Külliyesi'nin tarihi
🔸 II. Bayezid 1484 yılında Kili ve Akkirman Seferlerine çıktığında Edirne'ye uğrar. Edirne halkı bir hastane istediklerini sultana beyan ederler. Bunun üzerine II. Bayezid buraya sadece bir hastane değil bir kompleks yaptırmak ister. Böylece külliye inşaatını başlatır. 1487-1488 yılları arasında külliyenin inşası tamamlanır.
🔸 Padişahın yaptırdığı bu külliye; cami, tıp medresesi, imarethane(aşhane), darüşşifa(hastane), tabhane, misafirhaneler ve hamamdan oluşur.
🔸 Külliyenin yapan kişinin Hayrettin isimli bir mimar olduğu bilinir. Mimar hakkında başka bilgiye rastlanmaz.
Bu kompleksi, 2. Bayezid'in Boğdan Seferi'nde payına düşen savaş ganimetleriyle yaptırdığı söylenir.
Darüşşifa nedir? Darüşşifa kelimesi, Arapça kökenlidir. "Sağlık yurdu" anlamına gelir. Günümüzde darüşşifa yerine "hastane" ismi kullanılır.
Kili ve Akkirman Seferi II. Bayezid'in Boğdan'ı almak için Kili ve Akkirman kalelerine düzenlediği seferlere verilen isimdir.
Sultan II. Bayezid dönemi külliyeleri
🔸Tunca Nehri'nin kıyısına inşa edilen bu görkemli yapının; bir yel değirmeni, bir hamam (çifte hamam), bir mehterhanesi, bir sıbyanhanesinin de var olduğunu külliyenin vakfiyesinden öğreniriz.
🔸 Fakat bu yapıların, Tunca Nehri'nin zaman zaman yaşadığı taşkınlardan ve bazı durumlardan dolayı günümüze ulaşmadığı açık ve net bir bilgidir.
Tabhane ne demek? Eski Türkçe kökenli bir kelime olan tabhane, "dinlenme yeri" anlamına gelir. Yoksul ve fakirlerin, yolda kalmışların ve hastaların kullanması için yapılmıştır.
Bir ülkede tabhanelerin olması, o ülkedeki devletin ne kadar gelişmiş bir medeniyete sahip olduğunun da bir göstergesidir.
Tunca Nehri Meriç Nehri'nin kollarından birini teşkil eden bu ırmak, Bulgaristan'dan doğar ve Türkiye'ye akar.
Sultan II. Bayezid'in hatları
🔸 Külliye için vakfedilen gelir kaynaklarının kayıtları günümüze kadar ulaşır. Kayıtlara göre Balkanlarda 88 köy, İstanbul ve Edirne'deki dükkânlar ve hamamlar sayesinde kompleks ayakta durur.
🔸 Kompleksin geliri ile külliye çalışanlarına ve medresede eğitim gören öğrencilere burs verilir. Külliyenin avlu duvarları merkezdeki cami bitişik iki tabhane ile caminin doğusundaki mutfaklar aşhaneyi çevirir. Avlunun batısında darüşşifa ile medrese yer alır.
🔸 Caminin kuzeydeki avlu kapısının dış yanında ise Selçuklu üslubuyla yapılan bir çeşme bulunur. Bu hayrat, 1669-1670 yılları arasında Sinan Paşa tarafından yaptırılır.
II. Bayezid
Darüşşifa ➡ Bimarhane 📍
🔸 Öncesinde sadece hastane olarak kullanılan darüşşifa, girişinde bulunan odalarda hastalar tedavi edilir gerekirse büyük kubbeli odaya yönlendirilir ve böylece hekimler tarafından hastaların tedavisi ana merkezde devam eder.
🔸 Osmanlı zamanında tevhid inancının önemi büyüktür. Beden hastalıklarının ruhi hastalıktan dolayı olduğunu veyahut ruhi hastalıklar ile tedavi edilmeden fiziki hastalıkların düzelmeyeceğini düşünür ve ona göre de birtakım yöntemler uygulanır.
🔸 İşte bu darüşşifanın bir bölümünün Bimarhane'ye dönüşmesi de tam bu noktada başlar. Herhangi bir fiziki hastalığın tedavisinden sonra Bimarhane kısmına getirilen hastalar, psikolojik olarak iyileştirilmeye çalışılır.
Bimarhane Günümüzdeki "ruh ve sinir hastanesinin" Osmanlı dönemindeki adıdır.
Müzikle tedavi eden ilk hastane: Amasya Darüşşifası
🔸 Hastalar; su, müzik ve koku ile tedavi edilir. Kısaca hastalar hem fiziki hem manevi yani ruhi olarak düzeldiğinde iyileşmiş sayılır ve o şekilde taburcu edilirler.
🔸 Yine darüşşifa da hastalıkların öncü tedavi yöntemleri üretilir. Panzehir ve aşı gibi uygulamaların buradaki cerrahlar tarafından ilk kez bulunduğu bilinir.
🔸 Ameliyat araç gereçlerinin ilk hallerini gördüğümüz ve farklı metotlarla hastaların tedavi edildiği bazı maketler ise yine darüşşifa müzesinde ziyarete açıktır.
Mimar Sinan'ın İstanbul'da inşa ettiği hamamlar