Müslümanların ortak aklı: İstişare
Kesin bir karara varmadan önce akıllı, ahlaklı ve tecrübe sahibi isimlere danışılması, ardından konu hakkında tekrar düşünülmesi ve karar alınması anlamına gelen istişare kavramı Müslümanların önde gelen hayat prensiplerinden birisidir. İslam'da istişarenin hedefi, ilgili hususta Allah Teala'nın rızasına uygun şekilde kararlar almaktır. Resulullah'ın (SAV) hayatında da merkezi bir noktada bulunan istişare Müslümanların ortak aklı mesabesindedir.
◼ "İşaret etmek" kökünden türeyen istişare kavramı, mühim bir hususta kişinin etrafında bulunan akıllı, tecrübe sahiplerine danışması ve bunun ardından karar vermemesidir.
◼ İstişarenin altında yatan hakikatlerden birisi doğruya, bilgiye ulaşmanın en önemli yollarından kabul edilen sorma, soruşturma yöntemidir.
◼ Kur'an-ı Kerim'de örnekleri olan, Resulullah'ın (SAV) hayatında önemli bi yer tutan istişare özellikle Hz. Yusuf (AS) kıssasında izah edilir.
◼ İstişare sonunda çıkan sonuca, hükme bağlı kalmak, ısrarla kararı sürdürmek kararlılıktır. Bu aynı zamanda istişarede bulunulan kişilere karşı gösterilen saygının da tezahürüdür.
Sen onlara sırf Allah'ın lütfettiği merhamet sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah'a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever.
Âl-i İmrân Suresi 159. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 159. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Âl-i İmrân Suresi 159. Ayet Tefsiri
◼ Kaba ve katı kalpli bir kimse –başka bazı erdemlere sahip olsa da– muhataplarında nefret uyandırır; insanlar böyle bir kimseyi dinlemek istemezler veya onun arkadaşlığına katlanamazlar. İslâm gibi evrensel bir mesaj getiren, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş olan (Enbiyâ 21/107) ve yüce bir ahlâk üzere bulunduğu bildirilen (Kalem 68/4) bir Peygamber'in bu kötü vasıfları taşıması düşünülemez. İbn Atıyye'nin kaydettiğine göre semavî kitaplarda Hz. Peygamber'in özellikleri anlatılırken bu kötü sıfatları taşımadığı da vurgulanmıştır (I, 533). Burada görüldüğü gibi Kur'ân-ı Kerîm de aynı vurguyu yapmakta ve Hz. Peygamber'in uygulamalarının bunun kanıtı olduğunu ifade buyurmaktadır.
◼ Müminlerin güzel bir vasfı olan istişare üç yerde geçer. Bu ayetlerde istişare kavramı toplumsal hayatın harçlarından biri olarak anlatılır ve müminlerin aralarında bu kavramı yaşatmaları istenir.
◼ Asr-ı Saadet'te Ashab-ı Kiram'ın en çok titizlik gösterdikleri hususlardan biri olan istişare, müminlerin vasıflarından olmuş ve toplumda yayılmıştır.
İstişarenin amacı
◼ Müslümanların ortak aklı olarak bilinen istişare, asırlar boyunca inananların mantık, akıl ve ahlak çerçevesinde birlikte kararlar almasını sağlayan önemli bir amildir.
◼ İstişarede amaç fikirler noktasında ihtilafa, görüşlerin engellenmesine sebep olmak değil aksine toplumsal açıdan akla dayanan ve Müslüman menfaati gözeten kuvvetli bir karar alabilmektir.