Arama

Rütbelerin en yücesi

Allah Teala'nın Resulullah'a (SAV) ilk hitabı "oku"dur. İslam dini ilim öğrenmek ve öğretmek meşgalesi etrafında şekillenir. Bu yüzden karanlıkların aydınlığa çıkması İslam ile ilgili bir meseledir. Türevleri ile beraber Kur'an-ı Kerim'de tam 750 kez geçen ilim kavramı, kişinin sadece bilmesi değil bildiği ile amel etmesi anlayışını da zımnında barındırır. Rütbelerin en yücesi, derecelerin en üstünü olarak tasvir edilen ilim, insanı diğer mahlukattan ayıran çizginin temsilidir.

🔹 Dinimizce derecelerin en üstünü olarak kabul edilen "ilim", Kur'an-ı Kerim'de aynı kökten türeyen farklı terimler baz alındığında yedi yüz elli defa geçer.

🔹 Bu husus Allah Teala'nın ilme verdiği değeri gösterir. Kavram tek başına değil kendisinden türeyen alim, malumat, muallim gibi kelimelerle bağıntılı bir zihin yapısını ifade eder.

ACZ DOLU BİR İTİRAF

"Yaratan rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır. Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir."

Alak Suresi 1-5 Ayetler

ALAK SURESİ 1-5 AYETLERİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Alak Suresi 1-5 Ayetler Tefsiri

◾ Bu âyetler Hz. Peygamber'e inen ilk vahiy olup ona ve onun şahsında bütün müslümanlara okumayı emretmiş, onları kalemle yazmaya ve ilimde gelişip yetkinleşmeye teşvik etmiştir. İlk vahyin "oku" emriyle başlaması ve bu emrin iki defa tekrar edilmesi, okumanın ve bilmenin dinde ve insan hayatında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Kur'an'ın, canlılar arasında insanın farklı ve üstün yerini onun öğrenme özelliği ile tanımlaması son derece anlamlıdır.

TEFSİRİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

🔹 Allah Teala'nın Resulullah'a (SAV) indirdiği ilk ayetlerde "oku" lafzının tekrarlanması, ilim kavramının Müslüman hayatındaki rolünün ne denli büyük olduğunu kanıtlar.

🔹 Bu ayetler, İslam kültür ve medeniyetinin zamanla bir ilim merkezi olmasına sağlar. Uzun yıllar boyunca en doğudan en batıya dek İslam toprakları; medreselerin, kütüphanelerin, ilmi tartışmaların merkezi olur. Merkezileşme ve ilmin dünya yayılması Müslümanların çabaları ile gerçekleşir.

CENNETLE MÜJDELENEN ERDEM

"Aynı şekilde, insanlardan, binek hayvanlarından ve eti yenen hayvanlardan da farklı tür ve renklerde olanlar var. Kulları içinden ancak bilenler, Allah'ın büyüklüğü karşısında heyecan duyarlar. Şüphesiz Allah üstündür, çokça bağışlayıcıdır."

Fâtır Suresi 28. Ayet

FÂTIR SURESİ 28. AYETİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

FÂTIR SURESİ 28. AYET TEFSİRİ

◾ Muhataplarını doğadaki muhteşem görünümlerden hareketle akıllara durgunluk verecek incelikleri keşfetmeye yönlendiren Kur'an'ın, bu bağlamda bilmenin değerine vurgu yapması oldukça ilginçtir. Fakat burada kullanılan ve "bilenler" şeklinde çevrilen ulemâ kelimesinin kök anlamları arasında, bir şeyi derinlemesine tanıyıp mahiyetini idrak etme, bir konuda kesin bilgiye ulaşma, bir işin hakikatine nüfuz etme mânalarının bulunduğu göz önüne alınırsa, kendilerine gönderme yapılan ve Allah'a saygı duyma hususunda ön plana çıkarılan kişilerin, meslek olarak bilimsel faaliyet icra edenler veya birtakım bilgileri öğrenip belleklerine yerleştirmiş olanlar değil, zihnî çabalarını Allah'ın evrendeki kudret delillerinden sonuçlar çıkarabilme düzeyine yükseltebilmiş kişiler olduğu anlaşılır.

TEFSİRİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

🔹 Mesele sadece "bilmek" değil aynı zamanda zihinde olan bilginin gereklerini de yerine getirmektir. İlim kavramının en önemli yansıması olan "alim" kavramının tam karşılığı budur.

🔹 Alim bilmekten ziyade bildikleri ile amel eden kişi demektir. Bilmek insanın Allah Teala hakkında daha derin malumata sahip olması anlamını da içinde taşır.

BENLİKTEN VAZGEÇİŞ

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN