Arama

En büyük entelektüel akademi: Beytülhikme

Yaklaşık beş yüz yıl boyunca bir ilim ve medeniyet merkezi olan Bağdat, bu özelliğini Abbasi halifelerinin çabasına borçludur. İslami ilimlerin uzun bir süre merkezi ve entelektüel havzanın beşiği olan Bağdat esasında içerisinde barındırdığı Beytülhikme ile İslam dünyasından en seçkin zihinleri bünyesine toplamıştır. Sizler için İslam dünyasının altın döneminin aşılmaz parçası olan ve aynı zamanda Darülhikme olarak da meşhur olan en büyük enteleltüel akademi Beytülhikme'nin hikayesini araştırdık.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Bağdat, Abbasi Hilafeti döneminde önemli bir ilmi merkez, entelektüel bir nokta olmuştur. Bağdat'taki bu gelişimin öncüsü ise halifeler oldular.

◾ Bağdat'ın bu denli önemli bir zirveye erişmesinin ve bu konumunu uzunca bir süre muhafaza etmesinin yegâne sebebi, bu halifelerin çığır açan bilimsel eser ve çalışmaları dünyanın dört bir yanından toplamaya duyduğu özel ilgidir.

(X) İslam medeniyetinin kurucu metinleri

Halifeler sadece kitapları değil, Müslüman âlimleri de bir araya getirerek tarihin en büyük entelektüel akademilerinden biri olan ve günümüzde de daima anılan Beytülhikme'yi kurdular.

◾ Görkem ve gücüne bu akademinin olağanüstü enerjisinin eklenmesiyle Bağdat, sanat, bilim ve edebiyat çalışmalarının merkezi haline geldi. Beytülhikme'nin sanatsal ve bilimsel bilginin geliştirilmesinde ve yayılmasında oynadığı rol muazzamdı.

(X) Osmanlı'nın Bağdat Fatihi

Darülhikme, gelişim aşamalarına göre iki farklı isimle tanındı. Tek bir salon görünümünde olduğu Harun Reşid döneminde Beytülhikme olarak adlandırılan bu akademi, Memun döneminde daha büyük bir enstitü halini almasıyla birlikte Beytülhikme, Hizânetü'l-Hikme (Hikmet Hazineleri) adlı zengin bir kütüphaneye ev sahipliği yapıyordu.

Harun Reşid kimdir?

Abbasilerin en meşhur halifesi olan Harun Reşid, Bizans'a karşı ciddi zaferler kazanarak İslam topraklarını genişletti.

◾ Bu kütüphane gerçek bir bilim akademisine yakışacak biçimde farklı dillerde muhtelif bilimsel temaları içeren dev bir koleksiyonu içeriyordu.

(X) İslam medeniyetinin hafızaları

◾ Halife Muhammed Mehdi, el yazmalarını biriktirmeye ilk defa askeri keşif seferleri sırasında başladı. Oğlu Halife Hadi tarafından devam ettirilen bu gelenek, onun oğlu olan ve 786-809 yılları arasında tahta geçen Halife Harun Reşid'in bu el yazmalarından bilimsel bir koleksiyon oluşturması ve Beytülhikme'yi kurmasıyla sonuçlandı.

◾ 813 yılından itibaren yirmi yıl hükümdarlık yapan Halife Memun döneminde akademi, her bilim dalı için ayrı bir ek bina yahut bölüm eklenmek suretiyle genişletildi. Böylece Beytülhikme'ye ulema, sanat bilginleri, ünlü tercümanlar, müellifler, edebiyatçılar, şair ve farklı alanlara mensup meslek erbabı dolup taşmaya başladı.

◾ Orta Çağ'ın bu seçkin isimleri her gün burada tercüme, okuma, yazma, diyalog ve tartışma gibi etkinlikler için bir araya geliyordu. Beytülhikme, kozmopolit bir eritme potası rolündeydi; Arapça, Farsça, İbranice, Süryanice, Aramca, Yunanca, Latince ve eski Hint el yazmalarını tercüme etmekte kullanılan Sanskritçe, burada yazılıp konuşulan diller arasındaydı.

◾ Tanınmış tercümanlar arasında Patriğin Oğlu Tercüman Joannes olarak bilinen Yuhanna İbnü'l Bitrik el-Tercüman yer alıyordu. Tıptan ziyade felsefeye eğilimi vardı; Aristoteles'in on dokuz bölümlük Hayvanlar Kitabı adlı eserini Latince'den tercüme etti. Huneyn bin İshak ise, Yunanlı hekimler Hipokrates ve Galenos'un eserlerinin Arapça tercümeleriyle ünlüydü.

(X) Tıp tarihine damga vuran 5 Müslüman alim

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN