Arama

Aliya İzzetbegoviç'in düşünce yapısı

Aliya İzzetbegoviç ulusuna yaptığı liderliğin yanında önem arz eden bir düşünür ve eylem adamıdır. İzzetbegoviç'in düşünsel hayatında dram ve ütopya, iki önemli kavramdır. Bu mefhumlarla insanı, varoluşu anlama ve açıklama imkanı arar. Dünyanın bir imtihan yeri olabilmesi için insanın özgür olması gerektiğini savunan Aliya, İslam ahlakının sevgi ve merhamet yerine hak ve adaleti öncelediğine vurgu yapar. Vefatının 20. yılında Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'i rahmetle anıyoruz.

Ütopya ve dramın farkı

🔶 Dram, insanın şahsiyetini öne çıkarırken, ütopya, insanın şahsiyetini görmezden gelir ve insanın tekil - öznel bir varlık olarak biricikliğini yok sayar. İnsan her ne kadar bir toplumun üyesi olarak farklı insanlarla birlikte hayat yaşasa da daima biricikliğini koruyabilmelidir.

Özgür irade

🔶 Bir düşünür olarak Aliya, insanın imtihana tabi tutulabilmesi için özgür olması gerektiğini savunur. Ona göre Allah (CC) insanı irade sahibi bir varlık ve dolayısıyla özgür bir canlı olarak yaratmıştır.

🔶 Özgür irade ve niyet ile gerçekleştirilen bir eylem insanı sorumlu kılar. Eylem tercihlerine göre insan insana özgü bir gerçeklik alanına ulaşır kısacası gerçek mana da özgür bir birey olur. Özgür bir eylemin temelini niyet oluşturur. Bu niyeti evvela Allah (CC) bilir.

Aliya İzzetbegoviç neden 'Bilge Kral' olarak anıldı?

🔶 İnsanın özgür olması için özgürlüğe teslim olması gerekir. Bu teslimiyet ise körü körüne olmaz. Çünkü insan iyi ve kötüyü ayırt edecek vasıfta bir varlık olarak yaratılmıştır.

🔶 Aliya, insanın niyetleri ve iradesiyle gerçekleştirdikleri yahut gerçekleştirmedikleri vasıtasıyla yükselişin veya düşüşün aktörü olabileceğini eserlerinde ifade eder.

Aliya İzzetbegoviç'ten unutulmayacak 30 söz

Vazife ahlakın menfaat ise siyasetin merkezi kavramıdır

🔶Bilge kral, insanın vazife veya menfaat bilinciyle hareket ettiğini şu cümleyle açıklar; "Vazife, eylemin sonucunda elde edilecek fayda beklentisiyle gerçekleştirilmez. Bizatihi iyiliği arzu etmesi ve harekete geçmesi sebebiyle değerlidir." Vazifenin esasını niyet, irade ve eylem oluşturur.

🔶 Menfaat, çıkar ve fayda beklentisi temelinde yapıldığı için vazifenin tersi bir anlama sahip olur. Aliya bu konuyla ilgili "vazifenin kaynağı vicdan, menfaat ise daima dünyevidir" der.

Aliya İzzetbegoviç'in "Özgürlüğe Kaçışım, Zindandan Notlar" eserinden alıntılar

🔶 Aliya İzzetbegoviç, insanları iman edenler, etmeyenler ve arada kalanlar olarak üçe ayırır. Arada kalanları "korkaklar" olarak nitelendirir. Onların sahte ahlak sahibi olduklarını ve iki yüzlerinin bulunduğunu söyler.

🔶 Korkakların savaş alanından hemen kaçan, vicdan azabı duymadan başkasının sırtından geçinen ve kendilerinden güçlü olanlara esirmişçesine yalakalık yapan kimseler olarak açıklar.

🔶 Allah (CC) korkusu dışındaki diğer korkuların hepsinin insanı insan olmaktan aşağıya çektiğini söyler. Korkunun tam tersi cesarettir. Ahlaklı ve cesur olanlar insanın diğer insanlara ekonomik ya da siyasi güç sahiplerine ve onlar tarafından kurulmuş sistemlere kul haline gelmez.

Bilge Kral Aliya'nın hafızalara kazınan 10 sözü

Ahlak ile cesaret karşısında ahlak ile korkaklık bulunur

🔶 Bilge kalem İzzetbegoviç, ahlaklı insan için korkunun tek muhattabının Allah (CC) olduğunu söyler. Öyle ki Allah (CC) korkusunun herhangi bir şekilde bir insanın başka bir insandan ya da güç odağından korkmasına benzemez.

🔶 Allah' a (CC) hesap vermenin şuurunda hareket eden insan, hak yemekten zulüm yapmaktan ve kötü olmaktan daima korkar. Bu kötülükleri asıl engelleyen şey Allah (CC) korkusudur.

Bilge Kral' 93 yaşında

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN