Arama

Prof. Uğur Derman
Ağustos 18, 2023
Tarîkatler ve Hat San’atı - 3

(Bu makâlenin ikinci bölümü geçen hafta neşredilmiştir)


Resim 1

Celî ta'lîk levha (1381/1961)

Okunuşu:

"Nutk-ı Hz. Hüdâyî K.S."

Şo kim vahdet şarâbın hazm edē bezm-ī şerîatde

Tarîkatdē odur kâmil, hakîkatdē odur vâsıl.

Hattatı: Kemâl Batanay (1893-1981)

Eserle ilgili notlar: Üsküdar'daki Hz. Hüdâyî türbesinin 1954-1980 arası 26 yıl müddetle türbedarlığını yapan Mustafa Düzgünman, bu levhayı kendi ebrûlarıyla bezemiştir.


Resim 2

Celî sülüs istifli levha kalıbı (1289/1872)

Okunuşu: "Yâ Hz. Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî K.A.S.Â."

Hattatı: Çarşanbalı Hacı Ârif Bey (ö.1892)

Eserle ilgili notlar: Bu girift istifli yazıda en alta gelen üç "küplü ha", en üste ve ortaya gelen "küplü ayn", bunlar arasındaki "şın" ve "vav" kâseleri o kadar uyumlu düşmüş, iki ters "ye" harfi de karışıklığı önlemede başarılı birer bölme çizgisi oluşturuyor ki, bunlar hattatın büyüklüğünü gösteriyor (Türkpetrol Vakfı Koleksiyonu-İstanbul).


Resim 3

Celî sülüs levha (1293/1876)

Okunuşu: "Yâ Hz. Pîr Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî K.S.Â."

Hattatı: Mehmed Şefik Bey (1815-1880)

Eserle ilgili notlar: Bektâşî tâcı biçiminde tertiplenen bu yazıda Velî'nin "vav" harfi istife sığmadığı için, "vav" başı, tâcın tepe noktasındaki "düğme" (mühür) şeklini oluşturmak üzere -çok sevimli bir uygulamayla- dışarıya çekilmiştir.


Resim 4

Tuğra levhası

Okunuşu: "Yâ Hz. Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî K.S."

Hattatı: Abdülfettah Efendi (1815?-1896)

Eserle ilgili notlar: Tuğranın sağ üst köşesine sülüsle konulan kelimeler, bizzat tarîkat pîriyle ilgili değildir. Ancak, anılan tarîkın silsilesindeki Hz. Ali'den yardım uman "Meded Yâ Ali" ibâresi aynı köşede okunmaktadır.


Resim 5

Celî sülüs istifli levha (1343/1925)

Okunuşu: "Yâ Hazret-i Pîr-i Sânî Hasan Sezâî-i Gülşenî K.S.Â."

Hattatı: Mustafa İhsan Bey (1871-1937)

Eserle ilgili notlar: Hz. Sezâî için tertiblenen bu istif hattatın güzel eserlerindendir.


Resim 6

Celî ta'lîk istifli levha (1328/1910)

Okunuşu: "Yâ Hz. Şeyh Sultan İbrâhim Kuşadalı K.S.A."

Hattatı: Sâmi Efendi (1838-1912)

Eserle ilgili notlar: Hazret'in ilk defa Sâmi Efendi tarafından yazılan tâc şeklindeki ismidir, ta'lîk hattıyla pek hoş görünmektedir.


Resim 7

Celî sülüs istifli -varak altınla- levha (1285/1869)

Okunuşu: "Yâ Hz. Pîr-i Sânî İsmaîl-i Rûmî K.S.S."

Hattatı: Kādıasker Mustafa İzzet Efendi (1801-1876)

Eserle ilgili notlar: Kādirî tarîkınde "ikinci pîr" olarak kabûl edilen İsmaîl-i Rûmî'nin merkadı İstanbul, Tophane'deki Kādirîhâne'dedir. Bu levhayı da aynı zamanda İsmaîl-i Rûmî'nin torunlarından olan Mustafa İzzet Efendi Kādirîhâne için yazmıştır. Zâten kendisi de orada medfundur. Bu istif, hattatımızın Râkım yoluna yaklaşmış en mükemmel celî eseridir, denilebilir (Kādirîhâne yanmadan önce duvarında asılıydı).


Resim 8

Celî ta'lîk zer-endûd levha

Okunuşu: "Yâ Hz. Pîr-i Sânî İsmail-i Rûmî K.A.S."

Hattatı: Ömer Vasfi Efendi (1880-1928 )

Eserle ilgili notlar: Sâmi Efendi'nin (1838-1912) talebesinden, Hırka-i Şerîf Câmii hatîbi Ömer Vasfi Efendi, tarîkat tacı şeklinde istiflediği bu levhasında pek başarılıdır. Çünkü ta'lîk harekesiz yazıldığından, harf aralarının bir takım işaretlerle doldurulması mümkün değildir ve bu güç şartlarda istifin aynı sıklıkla yayılması sağlanmıştır.


Resim 9

Celî ta'lîk levha (1374/1954)

Okunuşu: "Yâ Hz. Şeyh Mehemmed Fenâyî-i Cennetiyyü'l-Celvetî K.A.S.Â."

Hattatı: "Ketebehu Necmeddin müstemidden min rûhâniyetihi fî vakti şeyhuhatihi" (Necmeddin Okyay, 1883-1976)

Eserle ilgili notlar: Bu pîr ismi haylı uzun olduğu için Okyay Hoca, ortaya ayrıca bir keşideli harf getirerek levhayı ince uzun bir duruma getirmekten kaçınmıştır. Ayrıca bu levhaya "Rûhaniyetinden yardım dileyen Necmeddin ihtiyarlığında bunu yazdı" mânâsına gelen farklı bir imzâ koymuştur, etrafının battal ebrûsu da kendisinindir.


Resim 10

Celî sülüs -varak altınla- levha (1292/1875)

Okunuşu: "Yâ Hz. Pîr Şeyh Mehemmed Muhyiddîn Üftâde K.S."

Hattatı: "Hâk-pây-ī evliyâ Mehmed Şefîk-ī pür-hatâ" (Şefik Bey, 1815-1880)

Eserle ilgili notlar: Levhada zikredilen Hz. Üftâde, Üsküdar'da tekke ve türbesi bulunan Hz. Hüdâyî'nin Bursa'da medfun mürşididir. Bundan dolayı Hüdâyî Tekkesi'ne de Hz. Üftâde ismi yazdırılıp duvarına asılmıştır. Şefik Bey'in hakîkaten üstâdâne tertiplediği bu levhanın üstünde yeralan "hazret" kelimesinin "ha" harfi baştan sona çekilerek, sanki anılan şahsiyetin gönlü kadar geniş tutulmuştur (Hz. Hüdâyî Tekkesi-Üsküdar).


Resim 11

Celî ta'lîk levha (1342/1924)

Okunuşu: "Yâ Hz. Pîr Şeyh Mehemmed Muhyiddîn Üftâde"

Hattatı: Necmeddin Okyay (1883-1976)

Eserle ilgili notlar: Şefik Bey'in celî sülüsüne nazîre yaparcasına Necmeddin Efendi de latîf bir celî ta'lîkle Pîr ismini yazmıştır. Hatib ebrîleri de kendisinindir.


Resim 12

Celî ta'lîk levha (1330/1912)

Okunuşu: "Yâ Hz. Pîr Muhammed Bahâüddîn Şâh-ı Nakş-bend K.S."

Hattatı: Sâmi Efendi (1838-1912)

Eserle ilgili notlar: Sâmi Efendi'nin hat san'atındaki titizliğine kimse erişemez. Bu sebeble elinden çabuk eser çıkarması da mümkün değildir. Dostlarından Ali Fakrî Efendi (1853-1929) için yazdığı bu levhayı altı senede bitirmişdir. Levhanın tezyînâtı herhalde müzehhib Bahaeddin Efendi'ye âid olmalıdır. (Sâmi Tokgöz Koleksiyonu)


Resim 13

Celî sülüs levha (1209/1794)

Okunuşu: "Muhammed Bahâüddîn Şâh-ı Nakş-bend"

Hattatı: İsmail Zühdi (ö.1806)

Eserle ilgili notlar: Celî sülüs hattında "Râkım öncesi" eski telakkîye bağlı bulunan sonuncu hattat İsmail Zühdi'dir. Onun kardeşi olan Mustafa Râkım, bu tarihlerden sonra celî sülüs hattında yepyeni bir kimlikle bu san'atı dolduracaktır.


Resim 14

Celî sülüs levha (1220/1805)

Okunuşu: " Yâ Hz. Muhammed Bahâüddin Şâh-ı Nakş-bend "

Hattatı: İsmail Zühdi (ö.1806)

Eserle ilgili notlar: Önceki örnekten bir yıl sonra aynı hattat tarafından farklı bir istifle yazılan levhadır.


Resim 15

Celî sülüs zer-endûd levha

Okunuşu: "Yâ Hz. Pîr Muhammed Bahâüddîn-i Nakş-bend K.A.S."

Hattatı: Mustafa Râkım Efendi (1758-1826)

Eserle ilgili notlar: "Celî sülüs'ün alemdârı" mevkıinde olan Râkım Efendi, burada alışılanın hilâfına, Şâh kelimesini dâhil etmeden istifini tertiplemiştir. Ne gariptir ki, bu mükemmel yazının çevresi ne idiğü belirsiz, bizden uzak desenlerle doldurulmuştur.


Resim 16

Celî sülüs istifli levha (1225/1810)

Okunuşu: "Yâ Hz. Muhammed Bahâüddîn Şâh-ı Nakş-bend"

Hattatı: Mahmud Celâleddin (ö.1829)

Eserle ilgili notlar: Mûtad olanın aksine, bu istif yukardan aşağıya doğru okunuşa göre tertiplenmiş olup, Mahmud Celâleddin Efendi'nin celî yazıdaki katı ve durgun üslûbunu aksettirmektedir.


Resim 17

Celî sülüs levha (1236/1821)

Okunuşu: "Yâ Hz. Muhammed Bahâüddin Şâh-ı Nakş-bend K.A.T.B.S.A."

Hattatı: Mehmed Tâhir Efendi (ö.1846)

Eserle ilgili notlar: Hattatımızın kelimeleri okunuş sırasına göre alttan üste doğru istiflemeden (hattın teşrîfatına uymadan) tertiplediği bir levhasıdır.


Resim 18

Celî sülüs istifli levha

Okunuşu: "Yâ Hz. Pîr Muhammed Bahâüddîn Şâh-ı Nakş-bendü'l-Buhârî K.S."

Hattatı: Ahmed Râkım (ö.1862-3)

Eserle ilgili notlar: Nakşî tâcı biçiminde "Şâh-ı Nakş-bend" ismini yazmayı önce Mustafa Râkım denemiş; onun san'at vadisindeki tâkibçisi olan Ahmed Râkım da aynı istifi tekrarlamıştır.


Resim 19

Celî sülüs levha (1279/1862)

Okunuşu: "Yâ Hz. Muhammed Bahâüddîn Şâh-ı Nakş-bendü'l-Buhârî"

Hattatı: "Hâk-pây-ī evliyâ Mehmed Şefîk-ī pür-hatâ" (Şefik Bey,1815-1880)

Eserle ilgili notlar: Bu istif de Şefik Bey'in mükemmel bir tertîbidir.

(Yazının devamı gelecek hafta…)

Prof. Uğur Derman

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN