Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Kasım 13, 2023
Afetlerde yaşlılar

Afetlerde yaşlılar aynı engelliler, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar gibi riskli grupta yer alırlar. Acaba yaşlılar afetlerden nasıl etkilenirler ve ne gibi önlemler almak gerekir? Yazımda bu sorulara cevap arayacağız.

Afet tanımı

İnsanlık tarihi kadar çok eskiye dayanan afet: "İnsanlar ve tüm canlılar için; olağan yaşamı durduran ve insan aktivitelerini sekteye uğratan, toplumda ekonomik, fiziksel, sosyal ve kültürel kayıplara sebep olan ve etkilediği toplumun üstesinden gelemediği doğal veya insan kaynaklı felaketler" olarak tanımlanır. Afetlerin en önemli özelliği doğal olaylar sonrası etkilenen toplumun, kendi imkânları ile üstesinden gelememesidir. Afetler insanların bu doğaüstü olaylarla mücadele etmesini getirirken, bilimin gelişmesine olan katkısı da azımsanmayacak derecede önemlidir. Ayrıca afetler, siyasi ve etnik yapıların değişmesine ve kitlesel göçlere neden olmuşlardır.

Afetzedenin (mağdur) tarifi ise şöyledir: "Afete doğrudan veya dolaylı yoldan maruz kalan, afetin meydana çıkışında etkisi tartışmalı olan ve hayatları olumsuz etkilenen insanlardır."

Bugünlerde Gazze'de terörist devlet İsrail'in uygulamakta olduğu vahşet ve katliam insanlık tarihinin en büyük afetlerindendir.

Afetler doğal veya yapay olabilir

Depremler, tsunami, yanardağ patlamaları, fırtına veya kasırgalar, seller, küresel salgın hastalıklar doğal afetlere örnektir.

Savaşlar, Çernobil gibi nükleer sızıntısı, çevre ve özellikle hava kirliliği, iş ve ulaşım kazaları, sabotajlar vb. yapay afetlerdir.

Afetlerin ortak özellikleri

  1. Afet, doğadaki bütün canlıları ve bilhassa insanları derinden etkiler
  2. Afet olgusunun daima bir tetikleyicisi vardır. Bu tetikleyici; mevcut bir tehdit, bir risktir.
  3. Afette insan ve toplum doğrudan zarar görür.
  4. Afetlerde sosyokültürel aşınmalar söz konusudur.
  5. Afetin kökeninin doğal veya teknolojik (yapay) olması önemlidir. Ancak afetin toplumla ilgili yönü ağır basar.

Afetler giderek artıyor

Günümüz dünyasında teknoloji ve sanayileşmede yaşanan hızlı gelişme ve değişmeler, küresel etkiler altındaki tüm ülkelerde yaşanan ekonomik krizler, uluslararası göç ve iklim değişikliğine bağlı sorunlar ile toplumsal olarak karşılaşılan yeni riskler ve risk faktörleri ortaya çıkmakta, bu durum da gerek doğal gerekse insan kaynaklı afet tiplerinde çeşitlenmelere yol açmaktadır. Küresel ısınma ile birlikte yaşanan iklim değişiklikleri, sel, kuraklık ve fırtınalar artmıştır.

Afetler yaşlıları, çocukları, kronik hastalığı olanları ve engellileri diğer bireylere oranla daha fazla etkiler. Afetlerle ilgili araştırmalarda yaşlı bireylerin afetlere bağlı ölüm ve hastalık riski daha yüksek olduğu görülmüştür.

Afet durumlarındaki sıcak-soğuk hava koşullarına ve salgınlara kronik hastalığı olan yaşlılar diğer bireylere göre daha savunmasız yakalanırlar. Afet öncesi hazırlıkların yetersizliği yaşlı bireylerin barınma, kötü beslenme, tahliye ve ekonomik sıkıntılar gibi problemler yaşamasına neden olmaktadır.


Yaşlılık

Dünya nüfusun yıllar geçtikçe yaşlandığı göz önüne alındığında gelecek dönemde yaşlı nüfus için izlenmesi gereken politikalar ayrı bir önem arz etmektedir. Birleşmiş Milletler Örgütü'nün "İnsani Gelişme Raporları" toplumda engelli bireylerin ve çocukların yanında yaşlıların da afetlerden, acil durumlardan ve iklim değişikliği sonucu oluşan risklerden etkilenen en savunmasız nüfus grubu olduğuna dikkat çekilmektedir. Yaşlı bireyler fiziksel engelleri, kronik hastalıkları, işitme ve görme sorunları gibi özellikleri ile normal yaşamlarında da özel ihtiyaçlarını karşılamak için yardıma gereksinim duyabilmektedir.

Yaşlılık; çocukluk, gençlik, yetişkinlik gibi yaşam sürecinin doğal bir parçası ve son evresidir. Yaşlanma ise kalıtım, çevre, sağlık durumu ile duygular gibi dış etkenlere bağlıdır ve sürekli devam eden bir süreçtir. Bu nedenle yaşlılığı biyolojik olduğu kadar, hem psikolojik ve kronolojik, hem de sosyal bir süreç olarak ele almak gerekir.

Yaşlılık kendine has psikolojik, fizyolojik, ekonomik ve sosyal yönleri olan bir süreçtir. Bireysel olan her değişim, kişinin ruhsal ve sosyal yönden yavaşladığı, sevdikleri insanların kayıpları ile hüzünlendikleri, üretkenlikten tüketime geçtikleri, aktivitelerinin sınırlandığı, özbakımları için başkalarına olan ihtiyaçlarının arttığı bir süreç olarak tanımlanmaktadır.

Yaşlılıkta değişiklikler

*İşitme ve görme sorunları

*Bilişsel bozulma. Algılama, dikkat ve konsantrasyonda azalma. Hafıza zayıflığı.

*Hareket kabiliyetinde azalma, yürüme güçlüğü çekme.

*Kaynaklara sınırlı erişim.

*Emeklilik, rol ve statü ile gelir kaybı nedeniyle sosyal izolasyon. Buna bağlı olarak yalnızlık ve iletişim güçlükleri.

*Çeşitli kronik hastalıklar (diyabet, hipertansiyon, artroz, kronik tıkayıcı akciğer hastalıkları, kalp yetmezlikleri gibi)

Yaşlılık psikolojisi

İnsanlar yaşlandıkça, gerek bedenî, gerekse ruhî bir takım değişikliklere uğrarlar. Bunlar arasında derinin buruşması, ciltte lekeler, saçların ağarması ve dökülmesi, boyun kısalması gibi dıştan fark edilen ve pek de önemli olmayan belirtilerin yanında bütün fonksiyonlarda yavaşlama ve düşme, yaşam enerjisinde azalma dikkati çeker. Vücudun tamir hızı ağırlaşır. Organizmanın bedenî ve ruhî uyum gücü çok azalır. Kas kuvvetindeki azalma; kapasite kaybına ve iş yapabilmenin çöküntüsüne yol açar.

Yine yaşlılıkta; her türlü hastalık halleri, ıstırap veren her şey, ölüm düşüncesi, güçsüzlük hissi, sevilen eşya ve kişilerin kaybı, yalnızlık hissi ve ölüm korkusu ciddi ruhsal problemlere sebep teşkil edebilir.

Yaşlı bireylerin sağlık sorunları başta olmak üzere, psikolojik olarak çöküntü yaşamaları, sosyal çevrede dışlanma ve izolasyon sonucu ortaya çıkan bilişsel fonksiyonlarda azalma ve depresyon da artışa neden olurken fiziki yetersizlikler de hareket kabiliyetlerini de kısıtlamaktadır. Ekonomik açıdan çalışma gücünün olmaması, sosyal güvence desteğinin yetersizliği, gelir yetersizliği yaşlıları sosyal yönden etkileyen diğer önemli sorunlar olarak görünmektedir. Ayrıca bilişsel yetersizlikler, demans, Alzheimer gibi zihinsel zaaflar yanında çeşitli kronik hastalıklarının olması yaşlıların özel gereksinimli grupta olmalarındadır. Bu sebeplerle yaşlı bireyler, afetlerin sonuçlarından orantısız şekilde daha fazla etkilenmektedirler.

Afet öncesi planlamaları yapılırken, yaşlı bireylerin kırılgan ve savunmasız olabilecekleri, afet ve acil durumlarında karşılayabileceği problemler dikkatle incelenmelidir. Afet sırasında ve sonrasında, halka gerekli bilgilendirmenin yapılabilmesi için uygun iletişim kanalları planlanmalı, kırılgan gruptaki bireylere yönelik bilgi akışı (örneğin, sıcak ve soğuk hava şartlarından en çok etkilenecek olan yaşlı ve hamile bireyler) daha özenle düzenlenmelidir.

Afetler ve yaşlılar

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 65 yaş ve üzeri grup olarak kabul edilen yaşlı bireyler toplumlarda "incinebilir veya kırılgan" gruplar arasında yer alır. İncinebilirlik, çeşitli nedenlere bağlı gelişebilir.

Bu sebeple yaşlılık afetlerde çocuk olma, engellilik gibi önemli risk grupları arasında yer alır.


Afetlerde yaşlılıkta öne çıkan sorunlar

*Yaşlanma sürecine bağlı fizyolojik değişiklikler, vücudu daha ciddi yaralanmalar ve mortalite açısından daha riskli hale getirir.

*Yaşlıların vücutlarının stres durumlarında daha az fizyolojik rezervleri vardır.

*Yaşlı afetzedeler, genç afetzedelere göre daha sık akut böbrek yetmezliği geliştirebilmektedir. Yaşlılıkta bağışıklık sisteminin zayıflayabilmesi ve altta yatan kronik hastalıklara bağlı enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık artmakta ve afet koşulları ile birlikte durum daha karmaşık hale gelebilmektedir. Örneğin yaşlı bireylerin, afet koşullarında kalabalık ve hijyen eksikliğine bağlı toplum kaynaklı pnömoniye yakalanma sıklığı daha yüksektir.

*Benzer şekilde ishalli hastalıklar sebebiyle dehidratasyon riskleri de vardır. Yaşlılar malnütrisyon açısından da daha yüksek risk altındadır.

*Yaşlılardaki mevcut sağlık sorunları, afet durumunda hızla ölümcül bir hale gelebilir ve bu durum onların hayatta kalma olasılıklarını da azaltır.

*Yaşlıların kronik hastalıkların tedavisi için kullandığı bazı ilaçlar vücut sıcaklığının düzenlenmesine etki ederek, sıcaklığa olan duyarlılığını artırabilir. Bu nedenle, kronik hastalıkları tedavi etmek için ilaç kullanan yaşlı yetişkinler, aşırı sıcak veya soğuk hava durumlarına karşı özellikle savunmasız olabilir.

*Yaşlılarda daha sık görülen görme ve işitme bozuklukları, hareket bozuklukları ve bilişsel veya nörolojik hasarlar, bazı yaşlı insanların afet durumlarında iyileşme süreçlerini yönlendirmelerini zorlaştırabilirken, kişilere olan bağımlılıklarını artırabilir.

*Sosyoekonomik koşulların olumsuzluğu yaşlılar içinde bazı grupları afet durumlarında daha incinebilir hale getirebilir. Yapılan çalışmalarda bu faktörler temel olarak düşük gelirli olmak, düşük sosyal destek düzeyine sahip olmak, ruhsal ve fiziksel sağlığı zayıf olmaktır.

Yaşlılarda afet sonrası ortaya çıkan problemler

*Afetlerde akut stres bozukluğu ve TSSB ortaya çıkar. Yaşlıların bu rahatsızlıklarla başa çıkması zordur.

Akut stres bozukluğu: Travmadan sonraki ilk 4 hafta içinde ortaya çıkması beklenir. Uyuşukluk, aşırı korku, çaresizlik, duygusal tepkisizlik belirtileri, irritabilite, uyaranlardan kaçınma, konsantrasyon bozukluğu, yerinde duramama benzeri belirtilerle seyreder. Ayrıca anksiyete (kaygı) veya aşırı uyarılmışlık hali (uyuyamama, irkilme vb.) söz konusudur.

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB): Mağdurlarda travmayı tekrar tekrar yaşama, kaçınma ve aşırı uyarılma, aşırı korku, çaresizlik, dehşete düşme hali gibi semptomlarla gider. Bu bozukluk açık bir şekilde sosyal, mesleki veya diğer işlevsellik alanlarında belirgin bozukluğa veya zorluklara sebebiyet verir.

*Yaşlılarda afet sonrası duygusal patolojiler (anksiyete, agresyon, apati, sosyal izolasyon, somatizasyon, gelecek hakkında olumsuz düşünceler, uyku bozuklukları, travma ile ilgili temaları içeren tablolar) görülür ve zamanla bunlar artar.

*Yaşlılarda ileriki dönemlerde TSSB ile şiddet ve yıkıcı davranışların gelişme riski artar.

*Yine afet yaşlılarda depresyon, anksiyete yanında öfke ve umutsuzluk doğurabilir.

*Afetler yaşlılarda ağlama, tedirginlik, ayrılık kaygısı, irkilmede artma, kazanılmış davranış ve becerilerde gerileme, çaresizlik, yapışkan tavırlar ve artmış öfke nöbetleri gözükür.

*Afetlerde yaşlılar ölmekten ve sakat kalmaktan korkarlar; bakıma muhtaç olmaktan çekinirler.

*Afetler yaşlılarda intihar fikirleri ve girişimler, özellikle dikkate alınmalıdır.

*Yaşlılardaki fiziksel hastalıklar afetlerde alevlenir.

*Yaşlılar geçmişe ait olumsuz deneyimlerin etkisinde kalırlar. Her an tetiktedirler. Odaklanma zorlukları, öfkeli ve kışkırtıcı davranışlar, uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte zorluklar görülebilir.

Neler yapılabilir?

*Ülkemiz afet riski açısından dünyanın en önde gelen ülkelerinden birisidir. Ülkemizde afetlerin ekonomik ve psikolojik sonuçlarına giderek artan bir ilgi vardır. Artan nüfus, yeni yerleşim bölgeleri, hızlı endüstriyel gelişme, dayanıksız yapılaşma dikkati çeker. Söz konusu sebeplerle afet konusuna eğilmeyi ve özellikle afetin zararlarının azaltılması yönündeki çalışmaların yoğunlaştırılması gerekmektedir ve üstelik bu, zorunludur. Diğer bir husus da söz konusu çalışmaların da denetlenmesi ihtiyacıdır.

*Risk altındaki yaşlı nüfus kayıt altına alınarak muhtemel bir afette erişilebilirlik, yakınlarına ulaşma ve daha seri yardımcı olma sağlanabilir. Afet durumlarındaki sıcak-soğuk hava koşullarına ve salgınlara kronik hastalığı olan yaşlılar diğer bireylere göre daha savunmasız yakalanırlar. Afet öncesi hazırlıkların yetersizliği yaşlı bireylerin barınma, kötü beslenme, tahliye ve ekonomik sıkıntılar gibi problemler yaşamasına neden olmaktadır.

*Yaşlıların toplu olarak kaldıkları bakımevi, huzur evi, yaşlı köyleri gibi kurumlar olası bir afete göre konumlandırılmalıdır. Afet sonrası daha güvenilir geçici barınma merkezleri gibi mekânlara tahliyesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN