Arama

Mustafa Özcan
Şubat 20, 2023
Kıyametin habercisi kırmızı gül

İnsan eliyle deprem ya da yapay deprem üretmek mümkün mü sorusuna bir kesim bunun mümkün olduğu yönünde karşılık veriyor. Bu durumda şöyle bir başka soru ile karşılaşıyoruz. Bu durumda Allah devre dışı mı kalıyor? Total anlamda her şey Allah'ın kontrolü altındadır. Onun tasarrufu dışında hiçbir şey yoktur. Lakin fiili ya da nazari olarak depremlerin geciktirilmesi mümkün olduğu gibi erkene alınması da mümkündür. Erkene alma, fayların suni yollarla tetiklemesidir. Hadisler, mugayyebat-ı hamse olarak anılan ve insanlar tarafından önceden bilinmesi mümkün olmayan beş şeye temas eder.

Bunlar sırasıyla şunlardır:

Kıyamet vakti,

yağmurun nüzulü,

rahimlerde ne olduğu,

kişinin yarın ne kazanacağı,

kişinin nerede öleceğidir.

Kur'an'da mücmel olarak hadislerde ise mufassal olarak bize kıyamet alametleri bildirilir. Ama yine de kopuş saati meçhul kalır. Bu insanın ve insanlığın bir imtihandır. Bugün ise hava tahmin raporlarıyla birlikte kısmen de olsa hava durumu veya yağış yağıp yağmayacağı kestirilmektedir. Bunun dışında suni yollarla bulutlardan su indirmek de farazi olarak mümkünat dairesinde kabul edilmektedir. Kuraklık dönemlerinde sürekli olarak suni yöntemle yağmur yağdırılması gündeme gelmektedir. 'Yapay yağmur' adı da verilen 'yağmur bombası', mevcut buluttan insan müdahalesi ile yağış elde etme yöntemidir. Deprem fayları olmadan deprem üretmek nasıl mümkün değilse bulutlar olmadan da yağmur bombası atmak, kullanmak da sonuç getirmez. Bomba atmak için yağmur bulutlarının olması gerekir. Yani yağmurun yağması sadece bombaya bağlı olarak yürümemektedir.Tıohum atmak için toprak olması gerekir.

Rahimlerde ne olduğu da beş gayb bilgisi veya saklı bilgi arasında kabul edilmektedir. Lakin bugün ultrasyan gibi tekniklerle çocuğun cinsiyeti bilinebilmektedir.

Kişinin yarın ne kazanacağı da bilinmeyenler kümesindedir. Lakin burada da 'avaid' denilen yani işleyen bir süreç ve alışılmış durumlar vardır. Maaşla çalışanlar genellikle maaşlarını belirli dilimlerle alırlar. Bununla birlikte serbest meslek erbabı gerçekten de yarın nasıl bir durumla veya işle karşılaşacağını pek kestiremez. Sürprizlerle karşılaşabilir. Kişinin nerede öleceği de kader bahsine dahildir ve büyük çapta ertesi gün insan başına ne geleceğini kestiremez ve bu da gayb dairesinde saklı kalır.

İlgili hadiste deprem bilinmezler arasında sayılmıyor. Lakin gerçekten de saati ve süresi ve mekanı Allah tarafından bilinir ve tayin edilir. Bazı ayetlerde musibetlerin insan eliyle kazanıldığı beyan edilmektedir. Bu meselenin sosyolojik boyutudur. Bir de Kur'an'da sünnetullah yani Allah'ın şaşmaz yasaları olarak ifade edilen kevni/kozmolojik nedenler vardır. O da fayların hareketiyle alakalıdır. Bir de bunun gerçekleştiği an vardır bu da gayb boyutuyla alakalıdır. Ayrıca depremlerin insanlara yüklediği yardımseverlik gibi manevi sorumluluklar vardır. Eskiler buna igasetü'l lehfan demektedir. Musibetzedelere yardım seferberliğidir. Bu da depremin şer'i ve dini sorumluluğudur. Hem Hazreti Peygamber hem de Hazreti Ebubekir İslam öncesinde de bu yönde toplumlarına olan katkıları ve hizmetleri nedeniyle takdir edilmişlerdir. 'Nevaibu'd dehr' denilen felaketlere ve arzi ve semavi afetlere karşı siper olmuşlar ve insanların yardımına ve hizmetine koşmuşlardır.

Bu yolların ayrıştığı noktada depremleri nereye koymalıyız? Depremlerin tetiklenmesinde beşerin dahli ve katkısı olabilir mi? Yekten bunu reddetmemiz gerçekçi olmaz. Neden? Zira Osmanlılar döneminde ve öncesinde depremi geciktiren klasik bir teknik vardır. Bu da enerjinin boşaltılmasına yarayan kırıkların olduğu bölgeye enerji boşaltmak için kuyular açılmasıdır. Kimileri petrol kuyularına su doldurulması veya dolgu yapılmasıyla depremin tetiklendiğine inanmaktadır. Bu suretle doldurulan kuyularla deprem faylarının yırtılması sağlanmaktadır. Bazen barajlarla kasıtsız bir biçimde fay hatlarının bulunduğu bölgeye basınç ya da ağırlık uygulanarak deprem meydana getirilebileceği varsayılmaktadır. Çin'de bunun yaşandığı ifade edilmektedir. Deprem yorumcularından Ebu Abdillah el Mikdadi isimli zat da Kahramanmaraş depreminde barajların etkisi olabileceğini ileri sürmüştür (https://www.youtube.com/ watch? v=dVrutOIM_kA&t=275s ).

Elbette bu yorumlar son yorum değildir. Mesele tartışmaya açıktır.

Bir başka husus nükleer denemelerdir. Rakip veya düşman ülkeler birbirlerinin nükleer denemelerini meydana getirdiği titreşim veya sarsıntılar vasıtasıyla öğrenmektedirler. Bazen nükleer denemeler Richter ölçeğinde 2 veya 3 derecesinde sarsıntı meydana getirebiliyor. Fransa geçmişte bu denemeleri Cezayir sahrasında yapmıştır. Elbette bu titreşimler veya sarsıntılar suni yolla yani nükleer denemeler neticesinde gerçekleşmektedir.

Depremler enerji boşaltan kuyular sonucu geciktirilebiliyorsa nazari olarak bunun suni yollarla erkene alınması da kabildir. Bu Allah'ın iradesinin devre dışı bırakılması değildir. Covid 19 salgınının da kimilerince laboratuar ortamında üretildiği ileri sürülmüştü. Hala da bu tartışmalar bir neticeye varmış değil. Şimdi de karşımıza deprem güzellemesi veya döllemesi veya tetiklemesi çıktı. Bu suni yolla yapıldı ise ABD'den başka olağan zanlı yok. Lakin ABD'nin yaptığına dair de kati bir delil yok.

Klonlama meselesi de böyle bir tartışma idi. Kopyalama suretiyle yeni canlı nüshalar üretiliyordu. Bu tartışmaların sonucu ister müspet isterse menfi olsun; bir gerçek ortaya çıkıyor: Beşer Allah'ın müsaade ettiği son sınırlarda dolaşıyor. Allah'ın sınırlarında dolaşıyor. Allah sınırlarına tecavüzden hoşlanmaz. İnsan Allah'a meydan okumakla değil, teslim olmakla yükümlüdür.

Tarih tekerrür mü ediyor?

Kehanet deyip geçmemek lazım. Aytunç Altındal Osmanlı'nın geleceğiyle ilgili Rum kaynaklarından derlediği kitaplar kaleme almıştır. Bu kehanetlerde sadece Osmanlı'nın değil aynı zamanda Türkiye'nin geleceğiyle ilgili de keşfiyat yer almaktadır. Popüler kehanetler değil de kıyıda köşe de kalmış böyle kehanetler elbette daha kıymetli görünüyor. Zira popüler kehanetler orijinal haliyle kalamıyor. Yorumlar ve yorumcular orijinal halini bozuyor. Bir de eski metinlere katma karıştırma yapılabiliyor. Bu nedenle de İbni Arabi gibi zevata atfedilen şeylerin sıhhatinden emin olmamız zor görünüyor. Simsonlar çizgi filmi, çizgiler üzerinden taze kehanet mesajları veriyor. Bunlar acaba gayptan mahrem bilgi mi alıyorlar? Hangi vasıtası ile? Sağlıklı bilgiler melekler ve ilahi mahreçli olarak ilham suretiyle gelebilir. Ehli batıl da şeytani kaynaklar vasıtasıyla benzeri bilgilere ulaşabilir. Allah'ın müsaadesiyle yarış gaybi bilgilere ulaşma alanında da sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir gece ansızın gelebiliriz şeklinde Yunanistan'a hitabına mukabil Kiryakos Miçotakis 'bir sabah ansızın acıyla uyanabilirsiniz' şeklinde esrarengiz bir karşılık veriyor. Bunu neye dayanarak söylüyor?

Bir başka kehanet de Romanya Senatörü Diana Lovanovici'nin HAARP teknolojisinin Türkiye'de binlerce insanı öldürmek için kullanıldığını iddia ederek Romanya'dan ayrıldığı haberleridir. Kayıtlarda bayanın konuşması yer alıyor. Acaba Diana Lovanovici bu bilgiyi nereden temin etti? İllüminati gibi bazı çevreler ezoterik bilgileri kendi aralarında paylaşıyor olabilirler. Bu bazen sızmalar yoluyla bazen de Simpson gibi çizgi filmler üzerinden dışarıya yansıtmakla da olabilir! Diana Lovanovici, 100 yıl önceki selefi Romen Prensi Trandafir G. Djuvara'yı tekrar ediyor gibi. Tarih tekerrürden ibarettir. Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (Cent Projets de Partage de la Turquie (1281-1913) adıyla bir eser kaleme almıştır. Bu kitap, 'el Gare/İslam Alemine Akın' adıyla Arapçaya da çevrilmiştir. Batılıların Osmanlı devletini parçalama tezlerine işaret ediyor. Aslında kas'a (çanak) hadisi de kısa yoldan aynı hakikate parmak basıyor.

Simpsonlar çizgi filmi, Kahramanmaraş depremini önceden tahmin etti mi?' Spiritüel Yasalar' adllı hesabın bu husustaki yorumu şu: Çizgi filmin devamında bir sahne daha var dikkatimi çeken. Bay Simpson eşine "Marge, bir kez daha senin şu anaerkil bilgeliğin sayesinde felaket önlendi" gibi bir cümle kuruyor. Son yıllarda spiritüeller Anadolu'dan başlayan bir uyanış olacağını ve bunun da dişil enerjinin aktif olmasıyla, kadınların uyanışıyla bağlantılı olacağını vs. söylüyorlar. Bu bilgileri tam olarak nasıl analiz edeceğimi bilmiyorum ama sanki oraya da bir gönderme yapılmış gibi görünüyor..." Burada Simpsonlar da subliminal ya da şifreli bir dil kullanılıyor. Rakamlar ters yüz edilmiş. Tersinden okuduğunuzda pekala rakamlardan deprem tarihine 6/2/2023 hatta dakikasına kadar 04.17 bulmanız mümkün.

Bilgi düzeyinde olan bu keşifler acaba müdahale düzeyine de varıyor mu? Bu soru Şark Tv'de Mısırlı deprem uzmanı İsam Abduşşafi'ye de soruluyor. Cevabı şu:Bu depremin insan eliyle üretilmesi ihtimali yüz üzerinden sıfırdır! (https://www.youtube.com/watch?v=Oz6RDkWhPfE )

Kıyametin küçük provası

Yerkürede iç içe dünyalarda yaşıyoruz. Allah hayvan kümelerini bile birer ümmet olarak tanımlıyor. Herkes kendi lisanıyla depremin haberini alıyor. Dolayısıyla Simpson'ların ulaştığı bilgi anonim bir bilgidir. Depremden önce fareler, köpekler ve kuşlar telaşlı bir hareket halinde görülüyorlar. 17 Ağustos depreminde de öyle olmuştur.

19 Ocak 2023 tarihinde Bursa üzerinde görülen gül gibi bir bulut aslında depremin habercisi, hatta kıyametin bir provasıdır. Neden? O gül kıyamet işaretidir. Kahramanmaraş'tan önce Allah yerin yarılacağını gökteki bulutla haber veriyor ve bir sonraki aşamanın gökyüzünün parçalanmasına geleceğini de aynı gül aracılığıyla ihtar ediyor (Rahman Suresi 37).

Yerin kardeşi gök

Allah 'keddihan' ifadesiyle kızartılmış yağ suretinde kırmızı gül ile kıyamet sürecinin başlayacağını haber veriyor. Depremden önce de bunu gökyüzünde sergiliyor. Ülkemiz bu depremle birlikte 7 metre kaydı ama kıyamete doğru fersah fersah yol aldı. Durum çok ciddi ve herkes kendini gözden geçirsin. Dostumuz Ali Rıza Akgün, hocaların genellikle rüyalarında felaket ve depremleri geçtikten sonra gördüğünü ifade ediyor. Neden önce görmediklerini soruyor. Görülüyor ama perdeli görülüyor. Hem 1999 depremi hem de 6/2/2023 depremi Mehdi ile etiketlenmiş olarak görülüyor. Lakin yorumu yapılamıyor. Aksi takdirde Biden durduk yerde Mehdi'yi niye sorsun? Hakkında bilgi istesin?

Ayet ne diyor? Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman (haliniz ne olur?)

İlgili rüyada rüya sahibi Mehdi'yi görüyor ve onu evinin bahçesinde çok meşgul vaziyette buluyor. Üzerine pamuklu beyaz pantolon ve gömlek geçirmiş bir vaziyette. Başına da beyaz bir bez ya da sarık sarmış. Evin kapısından görmediği bir adamdan sandıklar alıyor ve onları eve sokuyor. Ne oluyor, diye soruyor. Aydığı cevap şu: Hazırlanıyoruz Türkiye depremi kopmak üzere…" Bu rüya 23/12/2022 tarihinde görülüyor (https://www.youtube.com/ watch?v= AhhxOfUZiwk ). Arada sadece 43-44 gün fark var. Depreme kadar bunu yorumlamak elbette zordu. Allah rüyayı gösteriyor ama yorumunu vermiyor. Yorumu olgularla birlikte geliyor. Bu kadar basit. Allah bu yolla hükümranlığını kimseye vermiyor. Depremle Mehdi'nin münasebeti nedir onu hala bilmek mümkün değil. Velhasıl gaybı sadece Allah bilir. Simpsonlar herhalde Bursa üzerinde şekillenen kırmızı gülü es geçmiş olmalılar. Fark etselerdi herhalde dillerini yutar ve ağızları açık kalırdı.

Simpsonlara bakanların bilgisi o düzeyde kalır. Perdesi açılan gaybiyatı takip ettiğinizde keşfiyatın İslam dünyasında daha ağırlıklı ve ileri düzeyde olduğunu göreceksiniz. Bunu fark etmek için sadece bakışı biraz içeriye uzatmak gerekiyor. Biz bu işlerde ABD'ye kızıyoruz ama gizli bilgilere ulaşmada ABD bizim çok önümüzde görünüyor. Simpsonların peşine takılırsak onları hiçbir zaman geçemeyiz. Onlar daima bizden bir adım ileride olurlar. İlgilendikleri başlıklar bile bunu gösteriyor.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN