Arama

Mustafa Özcan
Ekim 2, 2020
Küresel tacın kayışı

Bugünlerde dünyaya çarpacak bir kuyruklu yıldızdan bahsediliyor. İnsanların rüyalarına giriyor. Buna göre Ürdün, Suriye, Irak hatta Türkiye gibi ülkeler kuyruklu yıldızın olası etkilerine maruz kalıyorlar. Kuyruklu yıldızın kayışı edebiyatın önemli unsurları arasındadır. Covid 19 veya korona yılında elbette başka sürpriz bekleyenler de var. Felaket tellalı olmak istemem ama görünen köy kılavuz da istemiyor. 'From Beirut to Jerusalem' kitabının yazarı Hama olaylarının (1982) tanığı ve Lübnan iç savaşını takip eden (covering) gazetecilerden Thomes Friedman bu defa ülkesi için endişe dolu ağır bir kehanette bulunuyor. Trump'ın kendi aleyhinde çıkması halinde seçim sonuçlarını tanımayacağından yola çıkarak bu durumun yüz yıl aradan sonra ülkede ikinci bir iç savaşı tetikleyebileceğini öngörmektedir. Uluslararası CNN Kanalına yaptığı değerlendirmesinde bu yöndeki endişelerinde haklı çıkmamayı dilemektedir.

Hüsamettin Cindoruk gibilerin tabiriyle Amerikan seçimleri karakolda bitebilir. Demokratlar geçen seçim atmosferinden ve Hillary Clinton'ın seçimleri kıl payı kaybetmesinden dolayı dolular. Trump-Hillary çekişmesi bir yönüyle 2000 yılında Bush ile Al Gore arasındaki yarışmaya benzedi. Trump'ın seçimleri haksız yere kazandığına veya el koyduğuna inanıyorlar. Bundan dolayı içlerinde hınç besliyorlar. Bu yeni etkenlerle büyüdükçe büyüyor. İntikam saatini gözlüyorlar. Trump ile Biden arasındaki ilk münazara da bunun ipuçlarını verdi. Münazara değil kapışma hatta küfürleşme idi. Gerçekten de Amerikan seçim tarihinde seçim hilelerine en fazla başvuran parti genellikle Cumhuriyetçi kanat olmuştur. Trump ile birlikte Amerikan siyasi ve sosyal fayları yeniden harekete geçtiler ve büyük bir siyasi depremi haber veriyorlar. Bir taraftan siyah beyaz ve melez ırklar arasında ayrımcılık, polislerin, yargıçların sorumsuz ve olumsuz davranışları nedeniyle gerilim yükselirken, Demokrat Cumhuriyetçi çekişmesi de buna tüy dikti. Bunun temel nedeni Trump'ın meseleye komplocu bir mantıkla yaklaşması ve derin devlet ve unsurlarından şüphe etmesidir. Halbuki mesele daha derinlerde yatmaktadır, kısa vadeli çözümü de yoktur. Arapça bir deyimin çağrıştırdığı gibi, zamanın eskittiğini aktar nasıl düzeltsin! Gerçekten de ABD'de başkanlara rağmen yerleşik bir düzen var. Başkan gelir başkan gider ama bunlar değişmez. Hancı ile yolcu hikayesi. Buna yerleşik devlet anlamında establishment diyorlar. Kalıcı bürokrasi. Bizzat Trump da bundan yakınmış ve Pentagon gibi kurumların bunun parçası olduğunu ve kendisini dinlemediklerini söylemiştir. Belki de arkasında Evanjelik kitle olmasaydı çoktan Trump'ı ölü ya da diri olarak kenara iterlerdi. Ayağını kaydırırlardı. Trump da kendisine göre bu yapıyla baş etmek, yüzleşmek ve hesaplaşmak istiyor. Herkesin kendisine göre hesaplaşacağı birisi var dolayısıyla herkes kendine göre haklı. Demek ki rejim de büyük bir tıkanıklık içinde. Artık bağırsakları tıkanmış, ölüm kapıya dayanmış. Bu tıkanıklık tamir edilmeli ya da ABD'yi yeniden bir iç savaşa sürükleyecek. Thomas Friedman telaffuz etmeseydi bunu söylemekten imtina eder ve iç savaşın adını koyma konusunda tereddütlü ve ihtiyatlı davranırdım. Bununla birlikte ertelenen hesaplaşmanın vaktinin iyice yaklaştığı ve 3 Kasım'dan sonra ABD'de dananın kuyruğunun kopacağı anlaşılıyor.

Bununla birlikte hesapta olmayan bir şey oldu. Trump ve eşi Melania'nın korona virüsü kaptıkları ortaya çıktı. Dolayısıyla tedaviyi alındılar hem de seçimler arifesinde. Bu durumda seçimlere bir ay kaldı. Trump kampanyayı nasıl sürdürecek? Onun yerine ön plana yardımcısı mı çıkacak? Bu durumda iyileşse de iyileşmese de Trump seçim sonuçlarına itiraz edebilir? Nasıl olsa yenilen pehlivan güreşe doymaz! Yoksa itirazında koronaya da pay çıkaracak mı? Kısaca Amerikan seçimleri karakolluk olmadan hastanelik oldu bile. ABD gerçekten de yol çatında. Galiba sonu yaklaşan sadece Trump değil. ABD de işlediği cürümlerden dolayı ufuk çizgisine yaklaşmış bulunuyor. Kimse felaketine üzülmeyecektir. Ahmet Varol beyin güzel bir ifadesi vardı: ABD çökertirken çöküyor! İlahi adalet. Gecikir ama sekmez!

Burada kehanetler de devreye giriyor. Bu baptan olmak üzere ABD Başkanı Trump eşiyle birlikte Covid-19'a yakalandı. Daha öncesinden Kobe Bryant'ın helikopter kazasını tahmin eden, Trump'ın Başkan olacağını gösteren Simpsonlar çizgi filmi, Trump'ın 2020 yılında öleceğini ve cenazesini göstermişti.

Burada rüya suretiyle tezahür eden birbirini tamamlayan başka iki kehanete de temas etmek istiyorum. Henüz bir veya bir buçuk aylık bir rüya. Dostlarımızdan M. Güven görmüştü. Kendini hastane odasında Trump'ın yanı başında görüyor. Trump can çekişiyor. Bu arada Türkiye ile haberleşmek, temas kurmak istiyor. Odadaki operatöre araması için numaralar yazdırıyor. Lakin Türk asıllı operatör çat pat İngilizce bildiğinden Trump'ın verdiği numaraların tuştaki yerlerini bulmakta zorlanıyor. Oldukça acemi. Bu yüzden de Türkiye ile bir türlü temas kurulamıyor. Daha önce başkanlık döneminin başlarında da azledildiği ve Türkiye'ye iltica ettiğine dair rüyalar görülmüştü. Biden de zaten Trump'ın Putin'in finosu olarak adlandırıyor ve Şi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adamı olmakla suçluyordu. Dostumuzun rüyasında Trump can çekişirken birden gökten kurşun veya benzeri bir cisim düşüyor ve kafatasını parçalıyor. Böylece can çekişme sahnesi de sona eriyor. Ölüm netleşiyor.

Benzeri bir rüya da Arap dünyasından.

Rüyada Trump başında taç ile görünüyor. Taç iktidarı temsil ediyor. Bu seçimleri kazandığına işaret olabilir. Eğlence tertiplenmiş, insanlar pür neşeli ve dans ve raks ediyorlar. Bir de sahneye yılbaşı veya krismas ağacı dikmişler. Ağacın dallarına 7 karga tünüyor. İçlerinden birisi süzülerek Trump'ın başındaki tacı alıyor ve uzaklaşıyor. Bu arada gökten bir kartal (sakar)süzülüyor ve tacı alarak kaçan kargayı parçalıyor ve Akdeniz'e'e doğru süzülüyor. Mısır'ı geçiyor Suudi Arabistan gibi ülkelerin üzerinden uçarak yoluna devam ediyor. Rüyanın ayrıntılarını atlamış olabilirim ama özeti bu.

Ben rüyadan şunu çıkardım. Trump'ın ölümüyle birlikte can çekişen Amerikan imparatorluğu da tacına veda ediyor, ölüyor. Dünyanın ekseni veya Atlantik, Akdeniz'e kayıyor. Dünya düzeninin merkezi Akdeniz ve Arap ve İslam dünyası oluyor. Burada kargalar Trump'ın korktuğu gibi hilekar, düzenbaz güçlere kartal ise ilahi güce işaret ediyor. Derin devlet Trump'tan tacı alıyor ama kendisine de yar olmuyor. Yakaladıktan sonra onu ebediyen kaybediyor.

Evet! Amerikan seçimlerine bir ay kaldı. Krismasa (christmas)da sayılı günler var. Ömrümüz yeterse kehanetlerin sağlamasını seçimler ve sonuçları üzerinden görebileceğiz. Bir kez daha yanılmayı temenni etmem.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN