Arama

Prof. Dr. Murat Şimşek
Mart 7, 2021
Yeni normal ve İslam iktisadı
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Yeni normale geçiş süreci başlamış bulunmakta, artık şirketler toplantılarını video konferans yoluyla uzaktan yapmakta, bulut destekli bilişim hizmetleri sayesinde sanal ofisler kurulmaktadır. Ticaret sanal ortama taşınmakta, bankacılık işlemleri uzaktan yapılmakta, e-devlet uygulaması daha da aktif hale gelmektedir. Yeni normalde 5G tabanlı bilişim ve yapay zekâ süreçlerinin altyapısını oluşturacak yeni bir internet alt yapısı kurulmakta, geleceğin normalinde e-ticaret ve temassız ekonomi dönemine geçileceği tahmin edilmektedir. Bu sürecin hızlanmasında pandeminin de tetikleyici rolü olduğu açıktır. Covid-19 pandemisi döneminde lojistik alanda robotlarla teslimat, nakit yerine temassız ödeme, uzaktan çalışma, uzaktan eğitim, telesağlık, tedarik zinciri 4.0, insansız hava araçları (dronlar), üç boyutlu (3D) baskı ve 5G gibi teknolojik gelişmeler zaten kesin bir şekilde hayatımıza girmiş bulunmaktadır.

Ülkemizde bu dönemde T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 'Dijital Farkındalık ve Siber Vatan' kampanyası başlatıldı. #DijitalFarkındalık etiketiyle yapılan paylaşımda, "dünyada ve Türkiye'de sosyal medya kullanımı", "dijital farkındalık ve siber vatan", "dijital vatandaş", "dijital diplomasi", "dijital algı yönetimi", "siber güvenlik" ve "yapay zeka" konularından bilgi kartlarına yer verildi (https://www.iletisim.gov.tr). Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, devlet ve özel sektörün dijitalleşme sürecinde eşgüdüm ve iş birliğini pekiştirmek üzere, sektör temsilcilerini 'Ulaştırma ve Altyapıda Dijital Gelecek Zirvesi'nde buluşturdu.

Covid-19 salgınının etkisini gösterdiği alanların başında ekonomi gelmektedir. Bu süreçte piyasaların kapanmasından kaynaklı ekonomik kapanmayla birlikte işsizlik, üretim, büyüme, istihdam, kamu harcamaları, enflasyon vb. konularda uzun süre devam edecek problemlerin ve sıkıntıların yaşanacağı ifade edilmektedir. Örneğin Basel III standartlarının uygulanması bir yıl daha ertelenerek 01 Ocak 2023'e kaldı. Uzun vadeli geri alım uygulamalarına başlandı. Yardım paketleri ve destek kredileri açıklandı. Merkez bankaları piyasayı rahatlatmak için nakit genişlemesine giderek karşılıksız para basmak durumunda kaldı. Bu tedbirlere rağmen pandeminin küresel ekonomi üzerindeki etkisi, piyasalarda belirsizlik ve güvensizlik olarak kendisini göstermeye devam etmektedir.

Salgın sürecinde ve sonrasında tıpkı 1980 öncesinde olduğu gibi devletlerin ekonomideki rolünün artacağı beklenmektedir. Tedarik zincirinde aksaklıklar görülecek ve alternatif arayışlarına girilecektir. Buradan hareketle koronavirüs sonrasında yaşanan bu gelişmelerin özellikle gelişmekte olan devletler için yerli üretimin artması ve bu konuda özgüvenin oluşması için iyi bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Bir diğer tahmine göre küreselleşme sona erecek ve yeni bir iktisadi sisteme geçilecektir. Bu bağlamda salgın sonrası dünya genelinde dört farklı olası sistemin ortaya çıkacağı öngörülmektedir:

(1) Devlet kapitalizmi.

(2) Barbarlık ve despotluğa dayalı bir ekonomi.

(3) Radikal bir devlet sosyalizmi.

(4) Karşılıklı yardıma dayalı büyük bir toplumsal dönüşüm

İSLAM İKTİSADININ GELECEĞİ

Ana akım iktisat ve finans cephesindeki duruma benzer gelişmeler İslam iktisadı ve katılım finansı alanında da yaşandı. Salgının yol açtığı bu değişim ve dönüşümün İslam iktisadı ve finansı üzerindeki etkisinin geleneksel iktisada göre farklı olacağı üzerinde durulmaktadır. Bunun sebebi İslami finansın farklı kabullere ve uygulamalara sahip bir sistem olmasıdır. Ekonomistlerce Covid-19 salgının sadece pandemi sürecinde değil İslami finansın geleceği üzerinde de etkili olacağı ifade edilmektedir. Ancak bu etkinin ne yönde seyredeceği henüz tartışma konusudur. Bu konudaki öneri ve öngörüler şu şekilde sıralanabilir:

  1. Covid-19 salgını sonrasında gerekli yapısal dönüşümleri vakit kaybetmeden gerçekleştirmesi durumunda İslam iktisadının kapsayıcılık ve çeşitlilik sorunu ortadan kalkmış olacak ve böylece İslam iktisat düşüncesine dayalı olarak arzu edilen ekonomik düzenin tesisi mümkün hale gelecektir.
  2. Modern ekonomik sistem yerine dengeli ve sürdürülebilir yeni bir iktisadi ve finansal sisteme ihtiyaç olduğu konusunda yaygın bir kanaat bulunmaktadır. Bu alternatif sistemin kurulmasının ön koşulu, paylaşım odaklı, risk alabilen ve birbirleri arasında güven duyan bir toplumsal yapı inşa etmektir. İslam iktisadı böyle bir potansiyel taşımaktadır.
  3. İslami finansın mudarebe ve müşareke gibi ortaklık temelli yöntemleri beklentilere büyük oranda karşılık verebilecek niteliktedir. Bu sebeple ilgilileri bir araya getirebilecek güvene ve risk paylaşımına dayalı bir zemini oluşturmak gereklidir.
  4. İslam ekonomisindeki zekat, sadaka gibi yeniden bölüşüm araçları pandemi dönemindeki krizden çıkılmasında etkin rol oynayabilir.
  5. Covid-19 salgını sonrasında dünya üzerinde paylaşımcı ve sürdürülebilir bir ekosisteme duyulan ihtiyaç daha da belirgin hale geldi. Bu anlamda en iyi ve belki de tek alternatif İslami finans sistemidir.
  6. Sosyo-İslami nitelikli finansman tekniklerinin geliştirilmesine yönelik çağrılar artacaktır. Bunun neticesinde yeşil sukuk, sosyal sorumluluk ve İslami mikrofinansın dijital yöntemleri gibi alanlara ilgi artacaktır. Zekat, para vakıfları, sadaka ve karz gibi sosyal nitelikli finansman tekniklerinde genişleme görülecektir. Bu gelişmeler sebebiyle gelecekte İslami finansın dünya ekonomileri üzerinde etkili olacağı ifade edilmektedir
  7. Salgının ulaşım ve tedarik sektörlerine yönelik etkisi sebebiyle özellikle İpek Yolu üzerindeki ülkelerin cazibesinin artacağı ifade edilmektedir. Dünya ekonomisinde Türkiye, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Pakistan, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin öneminin artması beklenmektedir. Bu güzergahta yer alan ülkelerin çoğunlukla Müslüman ülkeler olduğu dikkate alınırsa bu yeni düzenin İslami iktisat temelinde kurulması daha kolay olacaktır.
  8. Covid-19 sonrası faize dayalı iktisadi sistemlere karşı alternatif arayışları artacaktır. Pandemi, İslam iktisadının tanınması ve yaygınlaşması için iyi bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Nitekim bu süreçte altın ve gümüş gibi değerli ve güvenilir madenlerle birlikte faizsiz finansa olan yatırım taleplerinin arttığı görülmektedir. Bunun nedeni, 2008 finansal kriz sürecinde görüldüğü üzere İslam iktisadı ve finansının krizlere karşı daha dayanıklı bir sistemdir. Esasında koronavirüs öncesi de İslam iktisadı ve finansında Türkiye'nin merkeziliği konusuna vurgu yapılmaktaydı.
  9. İslam iktisadında söz konusu dönüşümün sağlanmasında blokzincir teknolojisinin sunduğu imkanlardan yararlanılabilir. Herkese açık bir ağ olan blokzincir teknolojisi, bireylere küresel ölçekte fırsat eşitliği tanımaktadır. Bu özelliği sebebiyle kapsayıcılık ihtiyacının karşılanmasında blokzincir temelli alternatif çözüm yolları üretilebilir. Blokzincirin diğer kullanım alanları; kâr paylaşımı anlaşmaları, taraflar arasında şeffaf uygulamaların yapılabilmesi, yardım kuruluşları için toplanan fonların yoksul insanlara dağıtılma süreçleri için de hızlı ve verimli uygulamalar sunabilmektedir. Bahsi geçen uygulamaların artmasına bağlı olarak İslami finans sisteminin sürdürülebilir bir nitelik kazanacağı düşünülmektedir.
  10. Osmanlı başta olmak üzere İslam iktisat ve finans geleneğindeki tecrübelerden yararlanmanın önemli olduğu unutulmamalıdır. Çünkü İslam iktisadı, yalnızca İslam alemi için değil tüm dünyanın içinde bulunduğu ekonomik krizlerden çıkışın anahtarı olabilir. En azından bu potansiyelde olduğu söylenebilir. Şu hâlde yapılması gereken bu potansiyeli harekete geçirmektir ve Covid-19 salgını bunun için önemli fırsatlar sunmaktadır.
  11. İslam iktisadı ve finansı tüketici finansmanı yerine yatırım finansmanını teşvik ederek yerel üretimi artırmak ve finansman modellerini değiştirmek için iyi bir fırsat yakalayabilir. Bu fırsat iyi değerlendirilebilirse finansallaşma eğiliminde olan İslam iktisadı reel ekonominin inşasında başarılı olabilir. Böylece dünya, teknolojik alt yapısı güçlü; sosyal dayanışma, risk paylaşımı ve karşılıklı güven esasını benimseyen üretim odaklı bir iktisadi ve finansal sistem modeline kavuşabilir.

Prof. Dr. Murat Şimşek

KAYNAKLAR

Şimşek, M. – Samar M., "Covid-19 Salgını Sonrası Sosyoekonomik Değişimler Çerçevesinde İnternet Teknolojileri: İslam İktisadı ve Finansı Örneği", Pandemi Sürecinde Sosyoekonomik Değişim ve Dönüşümler, "Fırsatlar, Tehditler, Yeni Normaller, Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, Aralık, 2020, s. 205-231.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN