Blokzincir teknolojisi ve helal finans

Son yüzyılda yaşayan herkes bankacılık sisteminin olduğu bir dünyaya doğdu. Son onlu yıllara şahit olanlar ise hâlihazırdaki bankacılık ve finans sisteminin ne denli krizlere yol açabildiğine şahit oldu. Örneğin 2000 sonrası yaşanan krizler dönemi hem sektöre hem de kurumlara karşı ciddi bir güven kaybına neden oldu. Özellikle bankacılığın finansal alandaki ürün ve hizmetlerine karşı yatırımcılar inancını yetirmeye başladı. Bu yaşananlar üzerine alternatif arayışları hem İslami finansı canlandırdı hem de blokzincir teknolojisinin doğuşuna sebep oldu. Nitekim 2008'de Amerika'nın en büyük dördüncü yatırım bankası Lehman Brothers'ın iflasının hemen ardından gerçek kimliği henüz bilinmeyen Satoshi Nakamoto takma adını kullanan bir kişinin/grubun yayınladığı "Bitcoin: Eşten Eşe Elektronik Nakit Ödeme Sistemi (Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System)" başlıklı makalesiyle ekonomi dünyası yeni bir döneme girdi.

Bilgi teknolojisinin bir sonucu olarak veri veya bilgi depolamak, almak, iletmek, çalışmak ve işlemek için bilgisayarların uygulanması dönemi başladı. Bunun neticesinde finansal alanı da ilgilendiren blokzincir, akıllı sözleşmeler, kripto paralar, bulut bilişim, mobil platformlar, nesnelerin interneti, yapay zekâ, makinelerin haberleşmesi, endüstri 4.0 ve otonom sistemler gibi birçok dijital ürün ve hizmet hayatımıza girdi. Bu gelişmelerden küresel piyasalar ve finansal sistemler hızlı bir şekilde etkilendi ve etkilenmeye devam etmektedir. Bu çerçevede İslam ekonomisi ve finansı alanında da bu tür gelişmeler alternatif imkânlar sunmaya başlamıştır. Finansal teknolojilerin (FinTech) İslam finansına bir ivme kazandırması beklenmektedir.

Blokzincir, birçok çalışmada farklı açılardan tanımlanmıştır. Her bir tanım blokzincirin bir yönünü öne çıkararak kendine göre en uygun tanıma ulaşmaya çalışmıştır. Özet olarak bakıldığında blokzincir, dağıtık bir veri tabanı, merkezî olmayan mutabakat mekanizması ve kriptografik algoritmaların birleşimi olan bir internet uygulamasıdır. Dağıtık veri tabanı teknolojisiyle yapılan mukaveleler, binlerce kişinin önünde yapılmış gibi olmaktadır. Yani herhangi bir blok, kendisinden önceki ve sonraki bloklara özet algoritması ile bağlanmıştır. Bu yüzden teknolojinin adı zincirle bağlı bloklar anlamına gelen blokzincir olmuştur. Blokzincir teknolojisi, sağladığı olanaklar ve çeşitlendirilebilir uygulamaları ile çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu teknoloji, günümüzün önemli problemlerinden olan, tek merkeze dayalı güven sistemlerindeki merkezî güven yapısını dağıtarak, bu sistemlerin daha verimli çalışmasında oynayabileceği rol nedeniyle dikkat çekici hale gelmiştir. Blokzincir, veri transferi sağlayan mevcut internet ortamında, değerli varlıkların transferine de olanak sağlayarak tüm hayatı yeniden şekillendirecek yepyeni bir teknolojiyi adlandıran merkezî olmayan bir şifreleme kayıt defteridir.

Blokzincir teknolojisinin her kullanım senaryosu ve iş modeli için uygun olmadığı da unutulmamalıdır. Tahminlere göre blokzincir piyasasının 2016 yılında 228 milyon dolar olduğu ve 2023 yılına kadar 5.4 milyar dolar seviyelerine ulaşabileceği belirtilmiştir. Blokzincir sayesinde kullanıcılar arasında bir "güven protokolü" sağlanmakta ve bunun neticesi olarak güvenilir, şeffaf ve hesap verebilir bir ortam ortaya çıkmaktadır. Burada güvenlik, merkezî olmayan dağıtık veri yapıları sayesinde sağlanmaktadır. Araştırmalarda blokzincir teknolojisinin birbirini tanımayan ve kim oldukları bilinmeyen taraflar arasında icra edilen işlemlerde üçüncü bir aracı taraf olmaksızın güven problemini çözüme kavuşturma amacıyla ortaya çıktığı belirtilmektedir. Blokzincir teknolojisi sahip olduğu özellikleri ve işlevselliği sayesinde iktisat ve finans sektörü başta olmak üzere hayatın her alanına katkı sunabilecek niteliktedir. Ancak bunun birtakım riskler ve tereddütler taşıdığı da unutulmamalıdır.

Verilerin bir kopyası tüm paydaşlar tarafından kaydedilir, herkes bu verilere erişebilir ve yapılan işlemleri görebilir. Başka bir yere taşınabilir. Verilerin bu şekilde saklanması sayesinde veri kaybı ve veri tahribatı önlenir. Dijital imza ve doğrulamalar sayesinde aracılara ihtiyaç duymadan paydaşlarını birbirine güvenmesini sağlanır. Herkes hem kendi işleminin durumunu hem de blokzincirdeki tüm işlemlerin ayrıntılarını görebilir; bu şekilde şeffaflık sağlanmış olur. Blokzincir üzerindeki verilerin bozulması, değiştirilmesi, üzerine ekleme veya çıkarma yapılması veya silinmesi oldukça zordur. Şayet üzerinde oynama yapılmış, değiştirilmiş vb. gerçeği yansıtmayan veri girişi olursa da bu, kolaylıkla tespit edilir ve ağa katılması engellenir. Merkezî bir otorite ve aracılar olmadan çalışabilir, bu dağıtık yapısı sayesinde kontrol edilemez, iptal edilemez veya kapatılamaz. Kullanıcıların gerçek kimliği bilinmediğinden kişi mahremiyeti korunur. İşlemler hızlı yapıldığından zamandan tasarruf sağlar. Akıllı sözleşmeler sayesinde belirli faaliyetler otomatikleştirilebilir. Bu teknolojiyi kullanan müesseseler daha az eleman istihdam ederek daha çok işi hızlıca ve minimum hata ile yapabilecektir. Herhangi bir iş kolunda faaliyet göstermek için resmi prosedüre ve bürokrasiye ihtiyaç duyulmayacaktır.

Uzlaşma protokolü olarak proof of work (işin ispatı) kullanılan blokzincirlerinde çok fazla enerji tüketilmekte ve çok pahalı bilgisayar sistemleri çalıştırılmaktadır. Blokzincirdeki tüm veriler her bir düğümde ayrı ayrı saklanmaktadır ve her bir işlem sonrası bu düğümlerdeki verilerin tutarlılığı sağlanmaktadır. Örneğin zincire bir blok eklemek bitcoin zincirinde 10-60 dakika, ethereum zincirinde ise 15 saniye zaman almaktadır. Bu nedenle geleneksel veri tabanları ile performans bakımından kıyaslandığında yetersiz kalmaktadır. Akıllı sözleşmeler bir kez oluşturulduktan sonra değiştirilemez ve blokzincirde herkesin erişimine açık halde saklanır. Bu da akıllı sözleşmeleri kötü niyetli saldırılara karşı savunmasız bırakabilir. Ayrıca blokzincirde yapılan bir işlemin şeffaflığı esas olduğu için gönderen, alıcı, zaman ve transfer edilen değer gibi veriler herkesin görebileceği şekilde yayınlanmaktadır. Bu da kullanıcıların yaptıkları tüm işlem kayıtlarının, kimlerle alışveriş yaptıklarının ve bakiye bilgilerinin elde edilmesine yol açmaktadır. Paylaşılan bu verilerin üçüncü taraflar tarafından analiz edilmesi sonucu kullanıcıların gerçek kimliklerine erişim mümkün olabilmektedir. Özellikle de kullanıcıların işlemlerini genelde aynı cihaz ve bağlantı üzerinden yapmaları, IP numarası üzerinden gerçek kimliklerine ulaşılmasına imkân vermektedir. Blokzincir teknolojisinin en önemli risklerinden biri de kullanıcının özel anahtarı veya şifresini unutmasıdır. Bu durumda kişi tüm varlıklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Bu noktada bu teknolojiye dayalı yapılan işlemler yasal dayanaktan yoksun olduğunu da belirtmek gerekir. Buna bağlı olarak kullanıcıların sahip olduğu varlıkların miras yoluyla mirasçılarına intikal etmemesi ve sefeh durumunda tasarruflarına kısıtlama getirilememesi gibi sorunlarla karşı karşıya kalınacaktır. Ayrıca mevcut sistemlerin bu teknolojiye entegre edilmesinin yüksek maliyetli, zor ve uzun süreceği de belirtilmektedir.

Son dönemlerde finans ve bankacılık başta olmak üzere birçok sektörde adından sıkça söz ettiren blokzincir teknolojisi İslami finans kurumlarının da ilgi odağında olmuştur. Henüz yaygınlık kazanmamış olsa da bu teknolojinin bazı İslami finans kurumları ve bankalar tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Bu kapsamda Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) Emirates NBD bankacılık grubuna ait olan Emirates İslam Bankası'nın 2017 yılında bu teknolojiyi kullandığı ifade edilmektedir. Bankanın bu teknolojiyi potansiyel sahtekarlığı en aza indirmek amacıyla çek bazlı ödeme süreçlerine entegre ettiği belirtilmektedir. Bir başka BAE merkezli banka el-Hilâl Bank ise 2018 yılının sonlarına doğru blokzincir teknolojisini kullanarak kira sertifikası (sukuk) ihraç eden ilk İslami banka oldu. Bunların dışında daha birçok kurum, banka ve şirket farklı alanlarda kullanmak üzere blokzincir teknolojisini araştırmaya ve bu doğrultuda yeni finansal ürünleri ve uygulamaları hayata geçirmek için çalışmalarına devam ettiği bilinmektedir. Örneğin İslam Kalkınma Bankasına bağlı İslami Araştırma ve Eğitim Enstitüsü'nün İslam hukukuna uygun finansal ürünler oluşturmak için blokzincir teknolojisine dayalı akıllı sözleşmeler konusunda Riyad'dan Ateon ve Dubai'den SettleMint gibi fintech firmaları ile çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalar ile İslami finans kurumları için tüm sözleşmelerin sürecini otomatik hale getirilmesi hedeflenmektedir. Aynı şekilde helal sertifikasyon işlemlerinin bu teknoloji sayesinde daha kolay ve güvenilir hale getirilmesi üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Birleşik Arap Emirlikleri kaynaklı ADAB Solutions firması tarafından dünyanın ilk İslami Kripto Borsası [First Islamic Crypto Exchange] geliştirilmiştir. Ülkemizde bu alandaki gelişmeler arasında Cumhurbaşkanlığı 11. Kalkınma Planı (2019-2023) blokzincir merkezli uygulamalara yer verilmesi, TÜBİTAK – BİLGEM tarafından Blokzincir Araştırma Laboratuvarı kurulması, Takasbank tarafından yürütülen "Fiziksel Karşılığı Olan Blokzincir Tabanlı Yeni Nesil Transfer Sistemi – BiGA [Bir Gram Altın]" projesi ile vadeli çekleri merkezsiz ve aracısız hale getirmek üzere üretilen Marmara Chain ve Marmara Coin Projesi anılabilir.

Bu alandaki gelişim serüveni devam etmektedir. Ortaya çıktığı ilk nesil uygulama olarak blockchain, bitcoin örneğinde emeğin ispatı (proof of work) şeklinde maliyetli bir yapıydı. Dijital para evresi olarak da adlandırılan bu Blokzincir 1.0 nesli, para transferi ve dijital ödeme gibi işlemlerin yapıldığı, kripto paralarda madencilik, şifreleme ve blok yapısı gibi teknolojilerin kullanıldığı evreyi ifade eder. Dijital ekonomi olarak da ifade edilen Blokzincir 2.0 nesli, çok çeşitli ekonomik ve finansal uygulamaları kapsamaktadır. Bu teknolojide krediler ve ipotekler gibi geleneksel bankacılık araçları, hisse senetleri, tahviller, vadeli işlemler, sözleşme, tapu belgesi, kimlik bilgisi, sağlık bilgisi gibi araçlar yer almaktadır. Bunlar mesela mezuniyet bilgileri ve diplomalarda sahteciliğin önüne geçmede önemli imkânlar verir. Bu tür, kurallara bağlı karmaşık işlemler için akıllı sözleşmeler (smart contracts) tabiri kullanılmaktadır. Bunlar her türlü kripto varlığın transferini sağlayan ikinci nesil sürümlerdir. Şu anki üçüncü nesil ise dijital toplum olarak da adlandırılan Blokzincir 3.0 uygulamalarıdır. Öncekilere ilave olarak bilim, sanat, sağlık, eğitim, iletişim, yönetim ve denetim alanlarını kapsamaktadır. Blokzincirin gelişmiş versiyonu olan akıllı yönetim, akıllı ulaşım, akıllı yaşam, doğal kaynakların akıllı kullanımı ve akıllı ekonomi gibi birçok uygulamayı içeren akıllı kentler projesine dönüşmüştür. Bir açıdan yapay zekâ ve algoritma ile yakından ilişkisi vardır. Nesnelerin interneti (internet of things) projesi kapsamında makinelerin haberleşmesi (machine to machine) gibi yapay zekâ alanlarında, endüstri 4.0 ve otonom sistemlerde blokzincir teknolojisi önemli imkânlar sunmaktadır. Dijital kimlik, bankacılık, siber güvenlik ve elektronik tıbbi kayıt sistemlerinde de blokzincir teknolojilerinin kullanılması üçüncü nesil gelişmeler kapsamında değerlendirilebilir.

Blokzincir teknolojisinin İslami finans sektörüne sunması beklenen imkanların başında kripto para birimlerinin üretilmesi ve akıllı sözleşme teknolojisi gelmektedir. Bunun yanı sıra finansman sağlama, katılım sigortacılığı (tekafül), emanet hesapları, zekât, fitre ve bağış yapma/toplama, fikri mülkiyetin korunması, mülkiyet devri, akitlerin belgelenmesi, tedarik zinciri ve nesnelerin interneti gibi konularda da fayda ve kolaylık sağlaması beklenmektedir.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Helal ve Sağlıklı Gıda Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin ASBÜ-ULİFAM iş birliği, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla 7 Mart 2020 tarihinde düzenlediği "Helal Finans Açısından Dijital Kripto Paralar" başlıklı çalıştay neticesinde İslami Finans ve Finansal Teknolojiler (FINTECH) Blokzincir - Akıllı Sözleşmeler - Kripto Paralar adında bir edit kitap NEÜ yayınevi tarafından yayınlandı. Eserde her biri kendi alanında uzman 14 akademisyenin hazırlamış olduğu bilimsel yazılar yer almaktadır. Eserde bu konularda bugüne kadar yayınlanmış fetvaların tahlili ile İslam hukukçularının yaklaşımları doğrultusunda ortaya çıkan fıkhi hükümlerle ilgili bilimsel yazılar bulunmaktadır.

Kitaba ulaşmak için tıklayınız.

Kaynakça

Şimşek, Murat – Samar, Mahmut, "İslami Finans Açısından Blokzincir Teknolojisi", İslami Finans ve Finansal Teknolojiler (FINTECH) Blokzincir - Akıllı Sözleşmeler - Kripto Paralar, Konya: NEÜ Yayınları 2020, s. 81-106.

TUBİTAK-BİLGEM, "Blokzincir Teknolojileri", https://blokzincir.bilgem.tubitak.gov.tr/blok-zincir.html.

USTA, Ahmet – DOĞANTEKİN, Serkan, Blockchain 101 v2, İstanbul: Bankalar Arası Kart Merkezi Yayınları, ts..

KATILIM BÜLTENİ, "İslami Finansta Blockchain", https://www.katilimbulteni.com/islami-finansta-blockchain/ (Erişim: 01 Nisan 2020)

SERT, Turan, Sorularla Blokchain, İstanbul: Türkiye Bilişim Vakfı Yayınları, 2019.

https://www.erbakan.edu.tr/storage/images/web/news/05-06-2020-Yayinevi/I%CC%87slami%20Finans%20ve%20Finansal%20Teknolojileri.pdf

Doç. Dr. Murat Şimşek

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Prof. Dr. Murat Şimşek

Prof. Dr. Murat Şimşek Diğer Yazıları