Arama

Yüksek dağların ardı: Sümela

Dördüncü yüzyılda Altındere vadisini kuşatan Karadağ'ın içine inşa edilen Sümela Manastırı, zamanında dünyanın en önemli dini merkezlerinden birisiydi. Latin istilası sonucunda Trabzon'a kaçan Komnenosların iktidarında altın çağını yaşayan Manastır, yüzyıllar boyunca görkemi ile göz kamaştırdı. Osmanlılar idaresinde de büyük bir ilgi ve alakaya mazhar olan Sümela'nın kaderi 1923'te gerçekleşen mübadele ile sonsuza dek değişti.

Trabzon'un en bilindik yapılarından biri olan Sümela Manastırı, Hıristiyan dini literatürünün kasvetli havasına uygun olarak bir dağın içine inşa edilir. Bilhassa 4. Haçlı Seferi'nden sonra Trabzon'a gelen Komnenos ailesi tarafından önemsenen Manastır, Anadolu'daki en mühim Manastır olarak kabul edilir.

Karadeniz'in yüksek dağları ardında bir dağın içinde inşa edilmiş olan Sümela, yekpare bir yapı bütünü değildir. Zaman içerisinde eklemelerle büyük bir manastır haline gelir. Zaman içerisinde farklı yapıların eklenmesiyle günümüz versiyonuna erişir. III. Alexios döneminde her manada altın çağını yaşayan Manastır, günümüzde Trabzon'un Maçka ilçesi sınırları içerisinde bulunur.

Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u fethetme kararlılığı

Sümela tarihin her döneminde inşaat halindedir. Mübadele sebebiyle terk edildiği 1923 yılına kadar Manastır içerisinde daimi olarak bir inşaat mevcuttu. Çok yüksek bir rakımda inşa edilen Sümela'nın içerisindeki bölümler kendisine has bir mimariye sahiptir. Şapel, odalar, kilise başta olmak üzere tüm mimari dağa göre şeklillenir.

◾ Manastır'ın içinde Ana Kaya Kilisesi, şapel, yemekhane, odalar, misafirhane, kütüphane ve kutsal olarak kabul edilen ayazma bulunur. Ayrıca dağın yamacına yaslanmış olan su kemeri, Sümela'nın zamanının tüm teknolojik gelişmelerinden faydalandığının da bir kanıtıdır.

Bizans'tan sonra Fatih'in fethettiği 'İmparatorlar Şehri'

Trabzon Rum İmparatorluğu döneminde Sümela Manastırı

Latin istilasından kaçarak Trabzon'da bir imparatorluk kuran yönetici aile Komnenoslar bölgedeki Hristiyan varlığını artırmaya yönelik politikalar içinde oldular. Bu anlayışın neticesinde pek çok kilise inşa ederek, eski dini kurumları kalkındıran aile ile 13. yüzyılın ortalarından itibaren Sümela dini bir merkez ve Hac durağı olarak kabul edildi.

Sümela'ya atfedilen bu önem öyle bir raddeye ulaştı ki İmparator III. Alexios'un taç giyme töreni dini temsilciler eşliğinde burada gerçekleşti. İstanbul'dan gelen Komnenos Hanedanlığı tarafından kutsal bir merkez olarak kabul edilen Manastır, altın çağını bu aile döneminde yaşadı. Yine bu dönemde Hıristiyan aleminin dört bir tarafından hacılar ve seyyahlar Sümela'yı ziyaret etmek için çok ciddi mesafeler aşarak Trabzon'a geldiler.

İstanbul'un fethi Osmanlı'nın gelişmesini nasıl etkiledi?

Osmanlı döneminde Sümela

1461 senesinde Trabzon'u fetheden Fatih Sultan Mehmed, iki yüz elli yılı geçen Trabzon Rum İmparatorluğu'na son verdi. Böylece Sümela da diğer dini kurumlar gibi Osmanlı idaresine geçti. Bu tarihten itibaren gayrimüslüm kurumlarının statüsünde herhangi bir değişiklik olmadı. Fatih Sultan Mehmed tarafından Sümela'ya dair bir imtiyaz dahi verildi.

◾ Sonraki dönemlerde de Osmanlıların Sümela'ya olan ilgi ve alakası devam etti. Yavuz Sultan Selim Manastır'a beş adet işlemeli kandil hediye etti. Korunaklı Manastır, diğer dönemlerde de gözde bir konumdaydı. Sultan II. Selim "On Emir"in yazma bir nüshasını Sümela Manastırı'na hediye ederek var olan iyi ilişkileri devam ettirdi.

◾ Osmanlı padişahları değiştikçe Manastır'a verilen berat belgeleri de zamanla yenilendi. Manastır'ın ihtiyaçları padişahlar tarafından giderildi. 1672 yılında İstanbul, 1675 senesinde ise Sümela'ya Kudüs Patriği ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretler on yedinci yüzyılda dahi Sümela'nın önemini gösterir niteliktedir.

Balkanlarda İslam nasıl yayıldı?

Hükümdarlar ve patriklerin Sümela'ya olan ilgileri ve bağışları zamanla Sümela'nın düya üzerindeki itibarını artırdı ve konumunu sivriltti. Ayrıca asırlar boyunca bir entelektüel birikim elde eden Manastır, zaman içerisinde pek çok bilgin çıkararak Hristiyan dünyasında önemli bir mevkiye yükseldi.

Trabzon başta olmak üzere çevre memleketlerden Sümela Manastırı'nın kütüphanesine ciddi bağışlar oldu. Manastır'ın kütüphanesi ciddi bir entelektüel birikim oluşmasına katkı sağladı. Osmanlı'ya bağlı olarak hükmeden Eflak ve Boğdan prensleri memnuniyetlerinin bir yansıması olarak Sümela ile yakından ilgilendiler.

◾ Ayrıca gezgin keşişlerin yuvası olan Sümela, tarihi boyunca yetiştirdiği çok sayıdaki papazla Hıristiyan Rumların irşadı ile ilgilendi. Sultan II. Abdülhamid de Sümela'ya yakın ilgi göstererek yaptığı geniş bağışlarla Manastır'ın etrafındaki on beş köyün gelirlerini bağışladı. Sümela'nın Osmanlılar döneminde ayrıcalıklı bir konumda olması şehir ve etrafındaki bölgedeki Rum kültürünün yaşamasına önemli ölçüde etki etti. Yüksek dağların ardındaki Sümela Manastırı'nın kaderi mübadele ile değişti. Mukim olan Rumların Yunanistan'a göçmesiyle Manastır yıllar boyunca bol kaldı.

İstanbul'un fethi Osmanlı'nın gelişmesini nasıl etkiledi?

Mübadele nedir?

1923 yılında Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan bu antlaşma ile Batı Trakya'da yaşayan Türkler ve İstanbul, Gökçeada ve Bozcada'da yaşayan Rumlar hariç Türkler ve Rumlar yer değiştirdi. İki milletin de hafızasında hala taze olan ve büyük bir kültür şoku yaşanmasına sebep olan hadise neticesinde yüzyıllar boyunca devam eden toplumsal hafıza büyük ölçüde etkilendi. Mübadele sınırları içerisinde kalan Sümela Manastırı'nın mukim üyeleri olan papaz, keşiş ve rahipleri de Trabzon'dan ayrılarak Yunanistan'a yerleştiler.

◾ O zamana dek hazine hükmündeki eşyalarla bilinen manastırdaki değerli eşyalar papazlar tarafından Sümela ve çevresine gömüldü. Bu nesneler arasında Kutsal Meryem ikonası, parşömene yazılı İncil nüshası ve kutsal haç parçası değerleri sebebiyle papazlar tarafından yolda kaybolmaması için gömüldü. 1923 - 1970 yılları arasını kapsayan kırk yedi yıllık dönem Sümela tarihinin en sessiz ve ıssız devri oldu. Bu süreçte manastır ekseriyetle çobanlar tarafından kullanıldı. Cumhuriyet döneminin başlarında Anadolu'ya gelen İngiliz sanat tarihçisi Tablot Rice, Sümela'ya giderek manastırda bulunan kültür envanterinin listesini çıkardı.

Tablot Rice kimdir?

1903 - 1972 yılları arasında yaşayan İngiliz sanat tarihçisi bilhassa Anadolu'daki Hıristiyan eserleri hakkında yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır.

Mübadele sonucunda 1923 - 1970 yılları arasında harap vaziyette kalan Sümela özellikle define avcıları tarafından ciddi bir yıkıma sahne oldu. Yüzyıllar boyunca yer yer bozulmalara uğrasa da emsallerine nazaran iyi bir noktada olan Manastır, kırk yedi yıllık dönemde tarihinde şahit olmadığı ölçüde büyük bir tahribata maruz kaldı. İç çephe ve dış cephe boyunca kazılara şahit olan Sümela, bakımsızlıktan dolayı kötü duruma geldi. Lakin asıl felaket Sümela Manastırı'nda 1937'de yaşanan büyük yangın oldu. Geceyi manastırda geçiren bir çobanın çıkardığı yangında manastırın kestane ağacından mamül tüm ahşap aksamı vadiyi aydınlatarak yandı.

Ahşap kısımların yanması ile iyice korumasız bir hale gelen manastır, yıllar içinde yer yer çöküntüler yaşayarak asli mimari hüviyetinden uzaklaştı. 1972 yılında Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınan Manastır, gerçekleştirilen restorasyon sonucunda 1986 yılında tekrar açılsa da yıllar boyunca ciddi tadilatlar geçirdi. Dağdan gelen kayaların ziyaretçileri tehdit etmesi üzerine büyük ve geniş çaplı birt restorasyona tabii tutulan Sümela, 1 Temmuz 2021'de tekrar ziyarete açıldı.

2023 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN