Arama

Günümüzde ruhun hastalıkları

Modern çağın insanları bireyselleşmeye itmesiyle insanoğlu gün geçtikçe yalnızlaşıyor. Kapitalist sistemin de desteğiyle adeta tüketim çılgınlığının yaşandığı dünyada, insanlar kendilerini tükettikleri nesneler üzerinden tanımlıyorlar. Bu da insanları derin bir anlamsızlık, bencillik, yabancılaşma, umutsuzluk ve tükenmişliğe itiyor.

🔸 Anlamsızlık, kişinin uğruna yaşayacağı bir şeyinin, tutunacak bir dalının olmamasıdır. Modern dünyada insanların bir kısmı, birçok imkana sahip olmasına rağmen yoğun bir anlamsızlık duygusu içindedirler.

🔸 İnsanoğlu etrafındaki birçok uyaran karşısında durup düşünmeye varoluşunu anlamaya imkan bulamıyor.

Son dakika biten işlerin açıklaması: Parkinson yasası

YABANCILAŞMA

🔸 Yabancılaşma, anlamsızlığın da katkılarıyla karşımıza çıkan bir histir. Yabancılaşma, kişilerin duygu, düşünce ve eylemleri üzerindeki kontrolü kaybetmelerini, kendi iç alemlerine, yaşadıkları topluma uyum sağlamamalarını ve kültürlerine özgü düşünme ve davranma özelliklerini kaybetmeleridir.

🔸 Yabancılaşma terimi, Latincedeki "öteki, başkası" manasında kullanılan "alienationem" sözcüğünden türetilmiştir. Yabancılaşma, bireyin kendi özünden, ortaya koyduğu üründen ve toplumsal çevresinden koparak kimlik kaybı, kendi kültürüne dair değerleri kaybetmesi ve kuralsızlık gibi sorunları açığa çıkarır.

🔸 Yabancılaşma, Batı medeniyetinin gelişim süreci ile paralellik gösterir. Hızın ve tüketimin revaçta olduğu günümüz dünyasında her şey tükendiği gibi insan da tükenmektedir.

🔸 Yapılan araştırmalar, 30 yaşından küçük olan bireylerde amaçsızlık ve anlamsızlık hissinin daha yaygın olduğunu ve ekonomik düzeyi ortalamanın üstünde olanların yabancılaşma hissini daha fazla yaşadıklarını ortaya koymuştur.

Çağın hastalığı panik atak

UMUTSUZLUK

🔸 Umut, bir insanın gelecekle ilgili bir şeylerin değişebileceğine, bir çıkış yolu bulabileceğine olan inancıdır. Umutsuzluk ise kişinin amaçlarına ulaşmasının mümkün olmadığını düşünmesidir. Depresyon hastalarının çoğu hayata dair umutsuz olduklarından yakınırlar.

🔸 Umut da kişinin hedeflediği amaçlarına ulaşacağına dair olumlu bir beklenti varken umutsuzluk da kabullenilmiş bir başarısızlık, olumsuz bir bakış açısı vardır.

🔸 Umuda ve umutsuzluğa dair beklentilerin her biri, insanın hedefini planlama şekli ve hedefine ulaşmada olumlu ya da olumsuz bir sonuçla karşılaşmasında etkilidir. Çünkü insan bir hedefi gerçekleştirebileceğine inanıp bunun için doğru planı yapıp emek verirse büyük ihtimalle hedefine ulaşır.

🔸 Fakat hedefine baştan ulaşamayacağını düşünüyorsa, kabullenilmiş yenilgi ile yaptığı planda eksiklikler olabilir ve motivasyonu olmadığı için hedefi için yeterince çaba gösteremez. Böylece kaçınılmaz olarak başarısızlığa uğrar. Genellikle bir şans veya yardım olmadığı sürece de hedefini gerçekleştiremez.

İletişimde duygusal zekanın önemi

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN