En çok hadis rivayet eden sahabilerden Cabir bin Abdullah
Cabir bin Abdullah, Peygamberimizin yaşadığı dönemde genç sahabilerden biriydi. Nübüvvetin 13. yılında yapılan İkinci Akabe Biatı'na babası ile birlikte katılan Cabir, 70 kişilik heyetin en küçük üyesiydi; üstelik o zaman, henüz taş bile atamayacak kadar küçüktü. Cabir, Uhud Gazvesi'nin ardından tüm gazvelere katılmış, Peygamberimizin özel ilgi ve iltifatına mazhar olmuştu. 1000'den fazla hadis nakleden altı sahabiden biri olan Cabir'in Peygamberimize yakınlığı, hadis kitaplarında da bazı rivayetlerle aktarılır. Peki, Cabir bin Abdullah kimdir?
Babası Uhud Gazvesi'nde ilk şehit düşen sahabi Abdullah bin Amr bin Harâm, annesi Resûlullah'a biat eden kadın sahabilerden Enîse (Üneyse) bint Aneme'dir.
Nübüvvetin 13 yılında yapılan İkinci Akabe Biatı'na babası ile birlikte katılan Câbir 70 kişilik heyetin en küçük üyesi idi. Söylediğine göre o zaman henüz taş bile atamayacak kadar küçük bir çocuktu.
Uhud Gazvesi'nde babası şehit düşünceye kadar hiçbir gazveye katılmamıştı. Bundan sonra hiçbir gazveyi kaçırmayan Câbir'in iştirak ettiği ilk gazve, Uhud Gazvesi'nin hemen ardından düşmanları kovalamak üzere yapılan Hamrâülesed Gazvesi idi.
Bu gazveye sadece bir gün önce Uhud'da çarpışmış olanlara katılma izni verildiğini öğrenince Peygamberimizin huzuruna çıkarak kız kardeşlerine bakma mecburiyeti dolayısıyla savaşa iştirak edemediğini söyledi ve ondan özel izin aldı.
Hudeybiye'de Beyatürrıdvân'da bulunmuş ve Peygamberimizin orada bulunan 1400 kişiye hitaben, "Bugün sizler yeryüzünün en hayırlı insanlarısınız" dediğini rivayet etmiştir.
Hayatının son yıllarında bu olaydan söz ederken, eğer gözlerini kaybetmemiş olsaydı altında biat ettikleri ağacı gösterebileceğini söylemiştir.
Muâviye bin Ebû Süfyân'ın kumandanlarından Büsr bin Ebû Ertât, halkı halifeye biat ettirmek üzere Medine'ye geldiğinde, Câbir bin Abdullah biat etmeden kimsenin biatını kabul etmeyeceğini ilân etti. Bunun üzerine Câbir müminlerin annesi Ümmü Seleme ile istişare ettikten sonra istemeyerek de olsa biat etmek zorunda kaldı.
Yine Muâviye bin Ebû Süfyân 670 yılında, Medinelilerin Hz. Osman'ı katlettiklerini söyleyerek Hz. Peygamberin minberiyle asâsını alıp Şam'a götürmek istediği zaman, rivayete göre, onu bu düşüncesinden Ebû Hüreyre ile Câbir bin Abdullah vazgeçirdiler.
Öldüğünde de namazını Hz. Osman'ın Medine Valisi olan oğlu Ebân bin Osman'ın kıldırdığı rivayet edilir.
Akabe Biatı'nda bulunanlardan en son vefat eden odur. Etekleri topuğuna değmeyen bir izâr giydiği, başına beyaz bir sarık sardığı ve sarığın ucunu arka taraftan dışarı sarkıttığı, bembeyaz saçını ve sakalını zaman zaman sarıya (bazı rivayetlerde kırmızıya) boyadığı bildirilir.