Arama

Ashab-ı Suffe mensubu sahabeler

Peygamber Efendimiz, Medine'ye hicretinin ardından Mescid-i Nebevî'yi inşa ettirirken ailesine ait odaların yanı sıra mescidin güney tarafına düşen giriş kısmında kimsesiz fakir sahabîlerin barınması için bir gölgelik yaptırdı. Üzeri hurma dallarıyla kapatıldığı için oraya "Suffe" adı verilmişti. Kâbe'nin kıble olmasıyla birlikte bu gölgelik mescidin kuzeyine alındı, daha sonra genişletilen Mescid-i Nebevî'ye dahil edildi. Yoksul sahabîlerin ve kimsesizlerin barındığı Suffe, ilerleyen zamanlarda bir eğitim mekânına erişti.

  • 1
  • 21
ASHÂB-I SUFFE
ASHÂB-I SUFFE

Suffe, Ashâb-ı Suffe'nin vakitlerini, Resûlullah'ı dinleyip ondan İslâm'ın esaslarını öğrenerek geçirmeleri nedeniyle, kısa zamanda bir eğitim kurumu haline geldi. Sahabeler bu mekânda gecesini ve gündüzünü geçiren kimselerdi. Ashâb-ı Suffe'nin eğitim ve öğretim işleriyle bizzat ilgilenen Resûl-i Ekrem, Suffe'de dersler veriyordu. İslâm hukuku alanında ortaya çıkan ehl-i hadîs ve ehl-i re'y ekollerinin ilk temsilcileri kabul edilen Abdullah b. Ömer ile Abdullah b. Mes'ûd gibi birçok sahabi de Suffe'de yetişti.

Suffe'de yetişen bu sahabelerden bazısına, Efendimiz Aleyhisselam, özel olarak belli adetlerde okumak üzere esma-i hüsnâ verdiği de kaynaklarda belirtilir. İşte öne çıkan vasıflarıyla Peygamber Efendimizin övdüğü ashab-ı suffe mensubu sahabeler…

  • 2
  • 21
HZ. BİLAL-İ HABEŞÎ
HZ. BİLAL-İ HABEŞÎ

Bilal-i Habeşî, Peygamber Efendimiz tarafından seçilen müezzindir. Aslen Habeşistan'lıdır. Son derece mert ve dürüst davranışlıydı. Sesinin güzelliği ve Peygamber Efendimizin şahsî hizmetlerini gören sahabe olarak biliniyordu. O, açıktan Müslüman olduğunu söyleyen ilk yedi kahraman sahabeden birisidir. İslâm'a girdiği için çok eza ve cefa çekti. Yapılan zulüm ve işkencelere meydan okurcasına sabretti. İnancından vazgeçmedi. Korku ve şiddetlerle alay ederek kahramanlaştı. Unutulmayan yiğitlerden oldu. Milyonlarca Müslüman, çocuğuna Bilal adını verdi. Yeryüzünde Müslümanların ibadethaneleri, camileri onun sadasıyla çınladı. Ezan-ı Muhammedî okundukça hep o anıldı. Camilerde ona makam yapıldı. "Ya Hazreti Bilal-i Habeşî" (r.a.} diye yazılar yazıldı. Hat levhaları asıldı. Mübarek belde Şam-ı Şerifte 641 m. senesinde vefat etti. Kabri, Şam'da Babussağîr kabristanlığındadır.

  • 3
  • 21
HZ. SELMÂN-I FÂRİSÎ
HZ. SELMÂN-I FÂRİSÎ

Künyesi Ebu Abdullah'tı. Allah'ın dostu ve Peygamber Efendimizin hallerinin mahremi olarak tanınır. Son Peygamber'e kavuşma hasretiyle baba servetini, dünya rahatını terk edip diyar diyar dolaşarak Medine'ye ulaşan bir iman eriydi. Hak dine girmek, ahir zaman nebîsini görmek için her türlü çileye razı oldu. Köle olarak satıldı. Fakat sonunda, Habib-i Ekrem (s.a.) Efendimizin: "Selman bizdendir. Ehl-i Beyt'ten'dir." iltifatına mazhar olarak onun ailesine katıldı. "Cennet üç kişiye müştaktır. Ali, Ammar ve Selman." buyurulan Fârisî Medayin'de vali iken vefat etti.

  • 4
  • 21
HZ. EBÛ UBEYDE BİN CERRÂH
HZ. EBÛ UBEYDE BİN CERRÂH

Ensar ve muhacirlerin komutanıydı ve her haliyle Allah'a yönelmişti. Aşere-i mübeşşeredendi ve ümmetin emini olarak nam salmıştı. Dünyada iken cennetle müjdelenen 10 bahtiyardan birisi olan Ebû Ubeyde bin Cerrah, İslam'a ilk gönül verenlerdendi. Ebû Ubeyde bin Cerrah, Hicret'in 18'inci yılında 58 yaşındayken taundan vefat etti.

  • 5
  • 21
HZ. AMMAR BİN YASİR
HZ. AMMAR BİN YASİR

Ashabın seçkinlerindendi. Erbâbın zineti olarak ünlenmişti. İnancı uğruna gösterdiği fedakârlıklar, İslâm'ın yüceliğinin bir vesikası olan kahramandı. Uzun boylu, kara yağız, ela gözlü ve geniş omuzluydu. Son derece sade ve nezih yaşadı. Hiçbir namazını kazaya bırakmadı. İslâm'ın ilk şehitleri olarak tarihe geçen Yasir ailesi kıyamete kadar gelecek müminlere bu davranışlarıyla tükenmeyen bir şeref, bir asalet bıraktılar.

Hz. Ali (r.a) devrinde Cemel ve Sıffın'de 93 yaşlarında çarpışırken şehit düştü. Hz. Ali (r.a.)'ın kıldırdığı cenaze namazından sonra oraya defnedildi. Ammar 62 hadis-i şerif rivayet etti. Buhari'de geçen bir rivayeti şöyledir: "Üç şeyi nefsinde toplayan kimse imanın tamamını elde etmiş olur. 1- Kendi aleyhine de olsa insafı elden bırakmamak, 2- Herkese selâm vermek, 3-Fakir iken bile sadaka vermek."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN