Akl-ı selim, kalb-i selim Müslüman
Kalbin doğru istikamette olması demek, İslam'ın emir ve yasaklarına uymak demektir. Bir Müslüman olarak kalbimizi bu istikamette tutmaya özen göstermeli ve dünyanın rehavetine kapılıp gitmemek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Bu noktada sizleri iki güzel kavram ile tanıştıracağız; akl-ı selim ve kalb-i selim...
AKL-I SELİM OLMAK
◾ Arapça kökenli akıl kelimesinden türeyen akl-ı selim, "sağduyu" anlamına gelmektedir. Selim kelimesi ise selametten evrilerek günümüzde "güvenlik içinde olmak" manasında kullanılır.
◾ Bu kavram ile anlatılmak istenen meselenin bütünlüğüne bakıldığında, asıl kastedilen durum; aklın güvenliği ve sağlığıdır.
AKLI KULLANMAK
◾ Akl-ı selimlik, "hükümlerinde yanılmadan doğru ve yanlıştan ayırma yetisi"ne verilen isimdir. Bir nevi "aklı kullanmak" da bu tanımın kapsamına girer.
◾ İbni Sina, selim olan insan fıtratının akıl olarak nitelendirildiğini belirtmiştir. Descartes ise akl-ı selim olmayı "doğruyu yanlıştan ayırma gücü" olarak tarif etmektedir. Akl-ı selim olmanın, insanda bulunan akıl ile neredeyse aynı işlevi gördüğü söylenir. Filozoflar, bu yetinin insanlar arasında eşit bulunduğunu ifade eder.
SAHİH BİR İMAN İÇİN AKLİ DÜŞÜNCENİN ÖNEMİ
◾ Akıl nimetinin insanda var olmasının önemini, Kur'an-ı Kerim'de görmemiz mümkündür. Çünkü Kur'an, sahih bir iman için akli düşünceye büyük önem atfetmektedir.
◾ İmtihan yeri olarak bulunduğumuz dünyada, doğruyu ve yanlışı ayırt etmek için insanda var olması gereken unsur akıldır. Akıl tek başına yeterli değildir, aklın yanında temiz bir kalp de şarttır.
KUR'AN-I KERİM'DE AKL-I SELİM OLMAK
◾ Kur'an-ı Kerim'de geçen akl-ı selim kavramının "fıtrat" ile yakın bir ilişkisi olduğu aşikardır. İslam tarihinin önemli muhaddislerinden olan Müslim, naklettiği bir hadis-i şerifte, "her doğan, İslam fıtratı üzerine doğmuştur." buyrulur.
(Müslim, Kader, 22)
◾ Dünya, bir imtihan yeridir. İnsanoğlu, Allah'ın (CC) kitabından, Peygamberin (SAV) sünnetlerinden ve nakledilen hadislerden dersler çıkardığı müddetçe aklını kullanan beşer olma şerefine nail olacaktır. Bu durum Mülk Suresi'nin 10. ayetinde şöyle geçmektedir:
"Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık!" diye de ilâve ederler."
Ayetin tefsiri
◾ Mülk Suresi'nin 10. ayetinde geçen kısımda, "o gün iş işten geçtikten sonra değil, fakat bugün fırsat eldeyken o uyarıya kulak vermek, yani peygamberi tanımak, ayrıca Allah'ın (CC) insanlığa büyük lütfu olan aklı ve diğer bilgi imkanlarını da kullanarak hak ve hidayet yolunu bulmak gerektiğine, ebedi kurtuluşun ancak bu sayede kazanılabileceğine işaret etmektedir.
KALB-İ SELİM OLMAK
◾ Kur'an-ı Kerim'de geçen kalb-i selim tabiri, saf düşünce, temiz vicdan ve İslam'ın kurallarına göre sağduyulu olmaktır. Allah Teala'nın (CC) emir ve yasaklarına karşı davranışlardan olan şirk, şüphe ve kötülüklerden arınmak ve imanın şartlarına sıkı sıkıya sarılmak, insanı kalb-i selim olmaya vesile kılar.