Düzce depremi büyük İstanbul depremi için erken uyarı mı?
Türkiye, çarşamba sabahına Düzce'de yaşanan 5.9 büyüklüğündeki sarsıntı ile uyandı; ardından 138 artçı meydana geldi. 80 yaralımızın olduğu doğal afette çoğu ev ve iş yeri hasar gördü. Deprem gerçeği ile bir kez daha yüzleşti, ülkemiz... Yaşanan bu elim olay, akıllara o soruyu getirdi: "Büyük İstanbul depremi için erken uyarı mı?" Acil Durum ve Afet Yönetimi Uzmanı Ogün Şimşek, Fikriyat.com için Düzce'de yaşanan sarsıntıyı değerlendirdi.
23 Kasım sabahı saat 04.08'de merkez üssü Düzce'nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 6,81 kilometre derinden gelen deprem, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere pek çok şehirde hissedildi. Depremin ardından ise irili ufaklı 138 artçı deprem yaşandı. Depremde 80kişi yaralandı. Deprem sırasında evden çıkarken düşen kişi yaşamını yitirdi.
🔸 Düzce depremini değerlendiren Acil Durum ve Afet Yönetimi Uzmanı Ogün Şimşek,"Daha önce 1999'da Körfez depreminin bulunmuş olduğu fay yapısında bir kırıklanma meydana geldi. Ancak çatlağın yolu biraz daha farklı. Yani Körfez'in içine doğru değil biraz daha dışına doğru hareket ediyor. Muhtemelen oradaki fay bindirmesinin devam ettiğini ve orada stres biriktiğini gösteriyor bu durum..." ifadelerini kullandı.
🔸 Depremin gerçekleştiği noktayı uyuyan fay olarak nitelendiren Ogün Şimşek, "Şu anda kuzeyde Şarköy yönünde, güneyde ise bir hayli Bandırma'ya doğru yaklaşmış durumda. Burası biraz uyuyan bir fay gibi görünüyor ama buralar yine bindirme alanları. Burada deprem oluşumu normal. Belki beklenmiyordu ama bu fay zonunda olabilecek hiçbir deprem, beklenmeyen bir deprem değildir" şeklinde konuştu.
📌Deprem zonu nedir?
Yitim zonu, bir plakanın diğerinin altında hareket ettiği ve mantoda yüksek yerçekimi potansiyel enerjisi nedeniyle batmaya zorlandığı tektonik plakaların konverjan sınırlarında gerçekleşen jeolojik bir süreçtir. Bu işlemin gerçekleştiği bölgeler, batma bölgeleri olarak bilinir.
https://www.instagram.com/p/ClTaEG3joRX/
Artçılar devam edecek mi?
🔸 "Ana depremden sonra gerçekleşen deprem fırtınası denen bir dönem vardır. Bu dönem ana faya kadar gelmez, iki tanesi ya da üç tanesi yaklaşır. Yaklaşık bir ay boyunca 3 şiddetlerinde depremler devam edecektir." diyerek şöyle devam etti:
"Sabah bu depremi duyduğum zaman şöyle değerlendirdim, 1999 depremi de Körfez'de yaşanan bundan çok çok büyük bir deprem değildi. Onun yıkıntılarının miktarını biliyoruz. Demek ki bu bölgede doğru işler yapmışız. Bunlara devam eder ve bunu yaygınlaştırırsak Türkiye'de depremle yaşayan, doğru yaşayan, doğru baş edebilen, sonuçlarında yani savunma mekanizmalarına ilerleten ve dayanıklılık oranını yukarıya doğru çeken diğer deprem ülkeleri gibi olacak. Dünyada her deprem olayı, bir Japonya örneği ile açıklanır. Çünkü dünyadaki depremlerin altıda biri Japonya'da oluyor. Dolayısıyla bu insanlar yaklaşık on senede bir 9 üzeri deprem yaşıyorlar. Depremle yaşamayı öğrenmişler."
↪Geçtiğimiz hafta AFAD tarafından Türkiye genelinde yapılan tatbikatı belki çok fazla ciddiye almadık ama ilahi irade bize bir kez daha depremi hatırlattı.
Neden böyle bir deprem İstanbul ve Ankara gibi pek çok ilde hissedildi?
🔸 Deprem dalgaları, stres dalgaları gibi yayılır. Yumuşak zemine geldiği zaman deprem dalgalarının araları açılmaya başlar. Aralar açılmaya başladığı zaman şiddet fazlalaşır. Alüvyon yüzeylerde bu mesafe arttığı için de uzaklarda daha şiddetli hissedilir.
🔸 Konuyla ilgili dünyadan bir örnek veren Afet Yönetimi Uzmanı Ogün Şimşek, "Amerika San Francisco'da olan bir deprem 750-800 kilometre uzaklıktaki New Mexico şehrini yıkmıştır. Bu bir tarihi depremdir. San Francisco'da fazla bir yıkım olmamıştır ama deprem dalgaları öyle büyümüştür ki Meksika'da bir şehri yıkmıştır." ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıl, Türkiye'de 25 bin deprem kayda geçti. 2020 yılında da istatistiklere göre 28 bin deprem meydan geldi. Buradan da anlaşılacağı üzere ülkemiz bir deprem ülkesi ve biz de buna her an hazırlıklı olmalıyız. Ülkemiz, 2009'da kurulan AFAD ile beraber her türlü afete karşı hazır bir donanıma sahip hale gelmiştir. AFAD'ın çalışmalarıyla müdahale yöntemleri dünya standartları üzerine çıktı.
Deprem anında ve deprem sonrasında ne yapmalıyız?
🔸 Öncelikle binamızın depreme dayanıklı olduğundan emin olmalıyız. Eşyaları mümkün olduğunca devrilmeyecek şekilde sabitlemeliyiz. Özellikle led televizyonların devrilmesiyle yüksek ısıyla beraber kilim, perde gibi tutuşabilen eşyalar ikincil yangınları oluşturmaktadır.
🔸 Mutfakta ağır eşyaları daha alt katlara, hafif eşyaları daha üst katlara yerleştirmeliyiz. Kapakları mümkün olduğu kadar depremde açılmayacak şekle getirmeliyiz.
🔸 Keza buzdolabına, çamaşır makinesine, elektrikli ev aletlerine ve çok dikkat etmemiz lazım. Kısacası evdeki eşyaları sabitlemek ve bununla ilgili önlemler almak gerekir.
Deprem öncesi alınacak önlemler
➡ Yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir.
➡ Kaygan ve ovalık bölgeler iskana açılmamalıdır.
➡ Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere yapılmamalıdır.
➡ Yapılar deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmelidir.
➡ İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır.
➡ Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır.
➡ Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.
➡ Mevcut binaların dayanıklılıkları artırılmalıdır.
➡ Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır.