Arama

Ramazan şiirleri

Bereket ve huzur mevsimi Ramazan, on bir ay boyunca Müslümanların hasretle beklediği bir zaman dilimidir. Edebiyatımıza da yansıyan bu faziletli ay ile ilgili pek çok şiir kaleme alınmıştır. Sizin için üstad Sezai Karakoç'un da "Oruç müminin kalbinde iftar eder" sözleriyle ifade ettiği Ramazan'a dair usta kalemlerden dizeleri derledik.

🔹 Bereket ve huzur mevsimi olan Ramazan, on bir ay boyunca Müslümanların hasretle bekledikleri bir zaman dilimidir. Bu mübarek aya has güzel gelenekler ile Ramazan eda edilir. Cami minarelerini aydınlatan mahyalar, sahurda çalınan davul ve söylenen maniler, Ramazan pidesi mübarek ayın ruhunu yansıtan geleneklerimizdendir.

🔹 Kendine has ruhu ile idrak ettiğimiz Ramazan, elbette şairlerin kalemine de yansımıştır. Öyle ki Yahya Kemal'den Necip Fazıl'a birçok önemli isim, şiirlerinde Ramazan'ın ve orucun kıymetini anlatır.

🔹 Vav TV'de yayınlanan İbrahim Sadri ile Şiir Vakti programında Ramazan şiirlerinden bahseden şair İbrahim Sadri, Ramazan'ı karşılamak niyetiyle şu dizeleri okudu:

HOŞ GELDİN RAMAZAN

O kadar özlemişiz ki
Her vakti senin gelişine göre söyledik
Sana varmak için saydık günleri, ayları
Sana varmak ve yorgun kalbimizi
Aşınmış ruhumuzu müşfik kullarına bırakabilmek için
Yeniden nefes alıp yürüyebilmek için hayat denilen bu yolda
Birbirimize seni soruyoruz kaç zamandır
Takvim yapraklarını her koparışımızda
Sana biraz daha yaklaşmanın sevinci doluyor kalbimize
Nasıl da özlemişiz gözlerimize, dilimize, bedenimize,
Varlığımıza, evimize, mahallemize, şehrimize, ülkemize,
Dünyamıza, evrenimize hoş geldin on bir ayın sultanı…

İbrahim Sadri

Ramazan bize ne öğretir?

🔹 "Diriliş Nesli" şairi Üstad Sezai Karakoç, kaleme aldığı 'Sütun' adlı kitabında yer alan 'Oruç da Acıkır' başlıklı yazısı ile oruç ibadetine yüklediği anlamlara değinir.

🔹 Sadri, "Karakoç'un bu şiir ile oruç gelince hem insanın hayatında hem dünyamızda nelerin değiştiğinin ve orucun müminler üzerindeki etkisinin altını çizdiğini" söyledi.

ORUÇ DA ACIKIR

"Oruç hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan, tam saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de özünde gaybın üfleyişi gibi taşıyarak geldi. Mademki geldi, onu iyi tanımak gerek.

Oruç boş bir çerçeve olarak veya bir mevsim gibi sadece tabiatın bir parçası olarak gelmedi. Tarihin bir parçası olarak geldi.

Dolu geldi. Kendindekini boşaltacak. Giderken de dolu gidecek. Dolu gitmeli.

Siz sanmayın ki, oruçta yalnız siz susar, siz acıkırsınız. Oruç da susar oruç da acıkır. Çünkü: Oruç da canlıdır. Sizin gibi. Hatta sizden fazla…"

"…Bizden daha canlı, daha cıvıl cıvıl olan bu gök varlığı orucun susadığı su, acıktığı yemek nedir öyleyse? Şairin şair için dediği:
Cins şaire mahsus yiyecekler
Deniz yosunları mavilik meduzaları tarzında
Oruca, gök şahidi oruca mahsus besinler,
Yükseltilen dualar, derinleşen secdeler,
Kur'an sesiyle aydınlanan ikindiler,
Allah adıyla diriltilen geceler diyebiliriz belki…

…Evet, oruç da susar, oruç da acıkır. Orucun susadığı ve ab-ı hayat gibi kanamadığı su, "Kur'an sesi ", acıktığı "namaz ", örtündüğü "merhamet", kuşandığı giyindiği, Allah'ın adının yükseltilmesi yani "cihat"tır. Ve orucun da iftarı vardır. Oruç müminin kalbinde iftar eder. Onun sofrasında, işte saydığımız, göğe mahsus yiyecekler bulunur…"

Sezai Karakoç

Osmanlı'da Ramazan geceleri

🔹 Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Yahya Kemal Beyatlı, "Atik Valide'den İnen Sokakta" adlı şiirinde o sokakta gördüklerini samimi üslubu ile mısralara nakşetmiştir.

🔹 Sadri, Yahya Kemal'in Ramazan ile ilgili bu şiirinin hikayesini şöyle anlattı:

"Oruç tutana ne mutlu. Allah kabul etsin elbette. Ama bir de tutmayan demeyelim de tutamayanlar var. Onların hüzünlü türküsünü çok kıymetli bir şair olan Yahya Kemal anlatır dizelerinde. Yahya Kemal Beyatlı'nın 1950'li yıllarda bir Ramazan günü Atik Valide semtinde bir sokağa yolu düşer. Orada gördüklerini, karşılaştıklarını Atik Valide'den inen sokakta bir şiire döker. İftara yakın saatlerde gözlediklerini yazar Yahya Kemal. İftara hazırlanan insanların, yoksul insanların her şeye rağmen oruçtan dolayı kalplerinde yaşattıkları sevinci ve bereketi paylaşır bize bu çok özel şiirinde. Buram buram tutamadığı orucun kederini hissettirir. O nedenle orucu tutabilmek de Mevlamızın bize bahşettiği bir nimettir."

ATİK VALİDE'DEN İNEN SOKAKTA

İftardan önce gittim Atik-Valde semtine,
Kaç def'a geçtiğim bu sokaklar, bugün yine, sessizdiler.
Fakat Ramazan mâneviyyeti
Bir tatlı intizâra çevirmiş sükûneti;
Semtin oruçlu halkı, süzülmüş benizliler,
Sessizce çarşıdan dönüyorlar birer birer;
Bakkalda bekleşen fıkarâ kızcağızları
Az çok yakından sezdiriyor top ve iftarı.

Tenhâ sokakta kaldım oruçsuz ve neş'esiz.
Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı
Hadsiz yaşattı rûhuma bir gurbet akşamı.
Bir tek düşünce oldu tesellî bu derdime;
Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime:
"Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür;
Mademki böyle duygularım kaldı, çok şükür."

Yahya Kemal Beyatlı

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN