İslam inanç esaslarının edebiyattaki yansıması: Akaidname
Hayatın her alanında kendisine yer edinebilen edebiyat, Osmanlı döneminde aynı zamanda öğretici bir işleve de sahipti. Bütün gayreti, İslâm'ı yaşamak, yaymak ve yaşatmak olan Osmanlı insanı, kaleminden çıkan her şeyi de bu gayret çerçevesinde şekillendirmişti. Bunun en güzel örneği, İslam'ın inanç esaslarını konu edinen şiir şeklinde yazılmış manzum akaidnamelerdi. İşte inanç esaslarını en zarif ve kolay şekilde öğrenmeyi sağlayan akaidnameler hakkında ilgi çekici ayrıntılar...
AKAİD NEDİR?
📌 Arapça "bağlamak, düğümlemek" anlamındaki "akd" kelimesinden türetilen "akâid" kelimesi "İslam dininin temel kaideleri, inanılması zaruri hükümleri" anlamına gelmekte, İslam inancının esaslarını konu edinen ilim de "akâid ilmi" olarak adlandırılmaktaydı.
AKAİDNAMELER NASIL ORTAYA ÇIKTI?
📌 11. yüzyılda Türklerin İslam diniyle tanışmaları, Kur'an-ı Kerim'i öğrenme ve anlama ihtiyacını doğurmuştu. Bu gereksinim neticesiyle Karahanlı ve Harezm Türkçesiyle ilk Kur'an tercümeleri ortaya konulmaya başlandı.
📌 Yapılan ilk Kur'an tercümelerinden sonra İslam dinini daha iyi anlayabilmek-anlatabilmek ve halkı aydınlatmak maksatlı hadis tercümelerinin yanında temel dinî bilgilerin anlatıldığı bazı eserler de verilmişti.
📌 İslâmî ilimlerle ilgili yazılan kitapların daha çok âlimlere hitap edecek şekilde dinî konuları ayrıntılı bir biçimde ele alıyordu. Zamanla halkın anlaması için dili daha basit, ezberlenmesi daha kolay eserlere duyulan ihtiyaç arttı. Zira halk daha çok alimlere hitap edilen eserleri anlamakta oldukça güçlük çekiyordu.
📌 Bu ihtiyaçlar neticesinde Arapçadan Türkçeye tercümelerle iman, namaz, oruç, helal ve haram gibi temel dinî kavramlar hakkında bilgileri içeren Osmanlı dönemindeki ilk ilmihaller ortaya çıktı.
📌 Kutbüddin İznikî'nin, Ebü'l-Leys es-Semerkandî tarafından kaleme alınan Mukaddime adlı namaz risâlesini Türkçeye çevirip inanç, ibadet ve ahlâka dair konuları eklediği Kitâbü'l-Mukaddime'si bu türün ilk örneklerinden sayılır.
📌 İslam dininin temel hükümlerinden bahsedildiği için "usûlü'd-dîn", Allah'ın birliği ve sıfatlarını konu edindiği için "ilmü't-tevhîd ve's-sıfât" da denilen akâid ilmi, İslami ilimler içinde geniş bir yer tuttu. Sünnî akâidin temel esaslarını bildiren eserlerin yazılmasına Hicri I. yüzyılda başlanmıştı.
📌 Ancak ilk dönem eserleri müstakil olarak akaid konuları içermediği için mutasavvıfların görüşlerini aktaran risaleler şeklindeydi.Sünni akaidin Hicri 4. yüzyılda İmam Eş'arî ve İmam Mâtürîdî ile kurulan Sünnî kelâm içinde sistemleştirilmesiyle sünni akaidi konu alan eserler yazılmaya başlandı.