Divan edebiyatı şairlerinin birbirinden farklı meslekleri
Kadıdan, müderristen şair olur da kasaptan, helvacıdan, şekerciden olmaz mı? Divan edebiyatı şairlerinin birbirinden ilginç mesleklerinin olduğunu biliyor muydunuz? Her ne kadar yüksek zümre edebiyatı olarak tanımlansa da divan edebiyatı şairleri arasında her türlü mesleğe sahip olanlar mevcut. İşte divan edebiyatındaki ünlü şairlerimizin meslekleri…
Divan şiirine getirilen en ciddi eleştirilerden biri de onun toplumdan kopuk, hayatla ilgisi olmayan, tamamen suni bir edebiyat oluşu iddiasıdır.
📌 Bu düşünce, sadece yeni edebiyatın kuvvetli savunucuları tarafından değil, hayatını eski edebiyat çalışmalarına vakfetmiş önemli araştırmacılar tarafından da dönem dönem dile getirilmiştir.
📌 Fakat genel anlamda bütün edebiyat sanatı dahi göz önünde bulundurulduğunda hiçbir edebiyatın hayattan bağımsız olmasının mümkün olamayacağı hatırlanmalıdır.
📌 Edebiyat hayattan, hayat içindeki varlıklar üzerinden gelişim gösterir. Ekmeğin, göğün şiirinin yazılmadığı bir literatür düşünülemez.
Ne kadar hayal mahsulü olursa olsun, her sanat eserinin temelinde sanatkârların tabii ve sosyal çevresinden edindiği izlenimler yer alır.
📌 Sanatkâr bu izlenimlerden aldığı ilhamla geniş ve sınırsız hayal gücünü, bilgilerinin sanatkarlık gücünün kendisine bahşettiği imkanları kullanarak bir potada eritir ve mensup olduğu sanat ekolünün anlayışına uygun olarak bir kalıba döküp eserini meydana getirir.
Divan edebiyatı şairleri dendiğinde aklımıza ilk gelenleri şöyle bir sayacak olsak, hemen hepimiz Bâki, Fuzûlî, Nedim, Nefî, Şeyh Galip'i zikrederiz.
📌 Hatta bu isimlerin ünlü beyitleri dilimize dolanır. Ancak divan şairleri ne iş yapar, pek bilmeyiz. Sanılanın aksine Osmanlı'da şairlik bir meslek olarak kabul edilmez.
📌 Modern öncesi zamanlarda şairlik geçimi sağlamaya yarayan bir sanat dalı olarak düşünülmediği için her divan şairinin bir mesleği vardır.
📌 Kadı, müderris, kâtip ve şeyhlerin yanında çıkrıkçı ustasından cambaza, kasaptan helvacıya kadar birçok farklı meslek erbabı divan şiirine gönül vermiştir.
Zaman zaman bazı şairlere yazdığı şiirler sebebiyle yıllık gelir bağlansa da devletin gösterdiği maddi yardım şairlerin geçimlerine yetecek düzeyde değildi.
📌 Yani bir şair sadece şiir yazarak hayatını idame ettiremiyordu. Çünkü himaye ve ihsan ömür boyu devam etmiyordu. Haminin görevi değişebiliyor, ölüyor ya da şairle arası açılıyordu.
📌 Tüm bu durumlarda şiir ustaları geçimlerini zorlukla sağlıyordu. Aç kalan da oluyordu, açıkta kalan da. Bu yüzden bir divan şairinin birden çok mesleği olabiliyordu.