Üstad Necip Fazıl'ın hayatında öne çıkanlar
Necip Fazıl Kısakürek fikirleri ve eserleriyle Türk edebiyatına damga vuran bir dava adamıdır. Ülkemizde henüz yeni yeşeren düşüncelerin tohumlarını sanat yoluyla edebiyat camiasına sunar. Bu minvalde eserler kaleme alır ve kendisine bir duruş bir çizgi belirler. Vefatının 41. yılında üstad Necip Fazıl Kısakürek'i hakkında bilinmeyenler ile yad ediyoruz.
SULTANU'Ş ŞUARA'NIN HAYATI
◾ 1904 senesi Türk edebiyatının duayenlerinden biri olan Necip Fazıl'ı İstanbul'da karşılayacaktır. Ailesinin, hayatına derin etkilerinin olduğunu ve yaşantısına dokunduğunu bir konuşmasında dile getiren usta şair, ilk eğitimini dedesi Maraşlı Kısakürekzade Mehmed Hilmi Efendi'nin dizleri dibinde aldığını söyler.
◾ Eğitim hayatında Fransız, Amerikan mekteplerinde de tahsil eden Kısakürek, 1916 yılında Mekteb-i Fünun-u Bahriye-i Şahane'ye başlar.
ÇOK YÖNLÜ BİR ŞAİR
◾ Necip Fazıl'ın fikir dünyasında büyük yankılar uyandıran sene hiç şüphesiz 1918'tir. Bu yılda Darülfünûn'a giren şair, oradan Paris Üniversitesi'ne geçer.
◾ Öğrencilik yaşantısından sonra kendini mücadele sahasına atan usta kalem, her alanda çalışma fırsatı bulur. O hem çok iyi bir politikacı hem çok iyi bir öğretmen hem de gazetelerde muharrirlik yaparak içindeki düşünce deryasını diri tutar.
Muharrirlik ne demek?
Arapça kökenli "tahrir" yani "güzel yazmak" kelimesinden türeyen sözcük, "yazılı, yazılmış, tahrir edilmiş" manalarına gelmektedir.
YURT DIŞI HAYATI
◾ Küçük yaşta iyi bir eğitim alan Necip Fazıl; Lord Byron, Oscar Wilde ve Shakespeare gibi dünya klasisizminde büyük ses getirmiş yazarların eserlerini orijinal dilinde okur. O zamanlar yabancı dili iyi olan yazar, yurtdışına gidip kendisini geliştirmek ister.
◾ Böylece yurtdışı macerası o daha çok gençken başlar. 20 yaşında Paris Sorbonne Üniversitesi'nde Felsefe bölümünde öğrenim görür. İstanbul'a döndükten sonra ise ilk şiir kitabı "Örümcek Ağı"nı yayınlar.
HAYATININ III EVRESİ
◾ Usta şairin hayatını üç kısma ayırmak ve bu minvalde incelemek isabetli olacaktır. İlk eğitim aldığı ve öğrencilik yılları; "bohem dönem", 30'lu yaşlardan sonra yöneldiği ve İslam'ı yaşantısının merkeze aldığı bu doğrultuda da eserler neşrettiği dönem "terakki ve tekâmül dönemi" olarak adlandırılır.
◾ Son yani III. dönemi ise 1960 sonrası gelişen ve değişen dünya düzeni çerçevesinde kaleminin nihayete ulaştığı evre, "siyasi mücadele ve aksiyon dönemi" akıllara kazınır.
AKSİYONEL KİŞİLİĞİ
◾ Aksiyon ve dava adamı olan Necip Fazıl, Türk edebiyatında Bakî'den sonra II. Sultanu'ş Şuarası olarak kabul edilir. O, milliyetçi ve mukaddesatçı kişilerin arkasından yürüdüğü bir düşünce lideridir.
◾ Yaşantısının son evresi olan "siyasi mücadele ve aksiyon dönemi" onu mücadeleci bir kimliğe büründürür. Kısakürek, fikirlerini özgürce mitingler aracılığı ile aktarmayı tercih eder.
◾ Hayatında İslam'ı tenzih konusunda hassastır ve bu hassasiyetin gerektirdiği şekilde kendine bir yol çizer. Daha sonra hayatının son evresi ile aksiyonel kişiliği birleştiğinde İslam'a dil uzatan, leke çalmak isteyenlere verdiği cevabı görev bilir.