Arama

  • Anasayfa
  • İslam
  • Mevlid-i Şerif okumanın sevabı var mıdır? Günlük dini sorulara cevaplar...

Mevlid-i Şerif okumanın sevabı var mıdır? Günlük dini sorulara cevaplar...

Müslümanların hayatlarının şekillenmesinde en önemli etkiyi Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin (sav) hadisleri sağlar. Bu nedenle müminler, Kur'an ve sünnet ışığında hareket eder. Peki, Mevlid-i Şerif okumanın sevabı var mıdır? Sünnet namazlarına nasıl niyet edilir? Hangi namazdan sonra kaza kılınmaz? Yalnız namaz kılarken her vakitte kamet getirmek gerekir mi?

Mevlid-i Şerif okumanın sevabı var mıdır? Günlük dini sorulara cevaplar...
Yayınlanma Tarihi: 14.8.2022 16:33:00 Güncelleme Tarihi: 14.08.2022 17:28
Sesli dinlemek için tıklayınız.

VAV TV'de gerçekleşen "İslam'ın Işığında Günümüz Meseleleri" programının 107. bölümünde izleyicilerden gelen soruları Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Yüksek İstişare Kurulu eski üyesi Dr. Hüseyin Kayapınar cevapladı. Sizler için bu bölümde sorulan soruları ve cevaplarını derledik.

Soru: Mevlid-i Şerif okumanın sevabı var mıdır?

🔵 Cevap: Mevlid, kelimesinin manası doğumdur. Daha çok Peygamber Efendimizin (SAV) doğumuyla alakalı yazılan şiirler naat olarak adlandırılır. Ülkemizde genellikle Peygamberimizin doğduğu gece Süleyman Çelebi'nin şiiri okunur.

🔵 Dikkat çekmek gerekir ki, Peygamberi (SAV) övmek sadece dille olmaz, kalben sevip O'nun (SAV) yolundan gidilmelidir.

🔵 Peygamberi (SAV) sevmek ibadettir. Ama sevginin alameti sadece söylemek değil, aynı zamanda buna inanmak, göstermek ve yapmaktır. Bizim ona olan asıl sevgimiz, hayatımızda onu örnek almakla olur. En büyük sevap, Peygamberin (SAV) izinden gitmektir. Mevlidlerin bu sevgiyi insana aşılması bakımından önemlidir. Bu sayede birçok eve Kur'an-ı Kerim, tilavet, dua girmektedir.

🔵 Mevlid farz, sünnet veya vacip değildir. Peygamberimize (sav) olan sevgiyi anlatan şiirler, okunan Kur'an-ı Kerim ve sonunda edilen duadır. Dolayısıyla bundan sevap alınır.

Soru: Birden çok yerde evi olan bir kimse, buralara gittiğinde seferi olur mu?

🔵 Vatan-ı asli denilen şey kişinin doğup büyüdüğü, ailesinin olduğu yerdir. Fıkıh kaynaklarında bu değişir.

🔵Doğulan yer, vatan-ı asli iken başka bir şehre göç eden insanın artık vatan-ı aslisi şu anki yaşadığı yerdir. Bazı âlimlere göre bir kimsenin doğup büyüdüğü atadan kalma evi varsa ve orayı terk edip başka yere yerleşmişse bile eski evi de onun vatan-ı asli olmaya devam eder.

🔵 Diyanet İşleri Başkanlığı, bir kimsenin birden çok yerde evi varsa, o evin bulunduğu yerin vatan-ı asli olduğunu ve namazlarını tam kılınması gerektiğini belirtir. Vatan-ı asli kabul edip tam kılmaları daha isabetli olur.

Soru: Sünnet namazlarına nasıl niyet edilir?

🔵 Doğrudan namaz kılmaya niyet edilebilir. Ancak sünnet olduğunu belirterek de kılınabilir. İkisi de caizdir. Fakat farzlardan önce ve sonra kılınan sünnetlerde vakit tayin ederek niyet edilmesi daha iyidir. Diğerlerinde böyle bir şey gerekmez. "Niyet ettim Allah rızası için namaz kılmaya" demesi yeterlidir.

Soru: Midye, kalamar, ıstakoz gibi deniz ürünlerini yememiz haram mıdır?

🔵 Deniz ürünlerinin hangisinin yenilip hangisinin yenilmeyeceği konusunda Kur'an-ı Kerim'de ayet yoktur. Ancak normal bir insanın iğrenç, çirkin gördüğü şeylerin haram kılındığı yazar.

🔵 Hakkında ayet bulunmayan konularda sünnete bakılması gerekir. Hadislerde "denizlerin suyu temiz, ölüsü helaldir" diye bir genelleme vardır. Bir başka hadiste, "Balığın ölüsü size helal kılındı" buyrulur. Kur'an'da yazan "iğrenç şeylerin haram kılınması" ayeti ile "denizlerdeki ölülerin helal olması" hadisi nedeniyle İslam alimleri arasında görüş ayrılıkları çıkmıştır. Hanefi mezhebine göre denizden sadece balık yenir. Diğer mezhepler denizdeki ürünlerin hepsi yenir. Ancak burada sadece denizde yaşaması, karada yaşamaması şartı vardır.

🔵 Peygamberimizin (SAV) ismen yasakladığı bir hayvan yoktur. İslam alimleri yorum yaparak yenilip yenilmeyeceğini belirlemiştir.

Soru: Nisap miktarı veya aşan tutar kadar bireysel emeklilik sisteminde para olduğunda zekât verilmesi gerekir mu?

🔵 Bireysel emeklilik, kişinin tam mülküdür. İstediği zaman onu oradan çekebilir, kullanabilir. Ancak bireysel emeklilikte biriken para iki çeşittir. Bir kişinin yatırdığı para, bir de kişi adına devletin yatırdığı para. İnsanın kendi yatırdığı parayı istediği zaman çekme hakkı var. Devletin yatırdığı ise ancak on senenin bitiminde iade edilir. Eğer böyle ise, kişinin kendi yatırdığı parasının, borcundan fazla nisap miktarına ulaşmış ve üzerinden sene geçmişse zekâtını vermesi gerekir. Bunu yaparken kârıyla beraber hesap edilmesi gerekir.

Soru: 4 rekâtlık sünnet namazlarının 3. rekâtında Subhaneke okunması gerekir mu?

🔵 İkindi ve yatsı namazlarında okunur. Okumadığında namazına bir kusur gelmez. Ancak sünnet terk edilmiş olur. Sevabında eksilme olabilir. İkindi ve yatsı namazlarının ikinci rekâtındaki oturuşta Salli-Barik okunur ve kalktığında da subhaneke okunur. Ancak diğer namazların 3. rekâtında Subhaneke okunmaz.

Soru: Öğrenim kredisi almak caiz midir?

🔵 Bankalara yatırılan paraya yüzde 20 maktu faiz şartı koşulur. Ancak enflasyon farkında yüzde 20 denmez. Tefe-tüfe ortalaması önemlidir; yüzde 5 veya yüzde 20, belki de hiç. Faizli para yatırmalarda, enflasyon ister az ister çok olsun, kişinin bankayla anlaştığı oranı alır. Birisi değer kaybını tazmin ettirir, öteki baştan fazlalığı şart koşar. O fazlalık için de maktu bir oran belirler. Enflasyon o oranın altında mı, üstünde mi olacak belli değil. Öğrenim kredisinde "ben paranın gerçek değerini istiyorum" der.

Soru: OYAK'da içeride biriken param oranında hissedarım. Biriken para üzerinden kar payı alıyorum. Zekâtımız anapara üzerinden mi yoksa kâr payı üzerinden mi verilmelidir?

🔵 Ordu mensubu herkes OYAK'a üye olur. Buradan istedikleri zaman çekilemezler. Ancak emekli olunca paralarını alabilirler. O zaman, parayı eline geçirdiğinde anapara ve kâr payını birlikte hesaplayarak zekât verir.

Soru: Vakit namazlarını kılarken Amentü okumanın önemi nedir?

🔵Namazın kabul olması için Fatiha, İhlas gibi Kur'an-ı Kerim'den bir sure ya da ayeti okunması gerekir. Biline surelerle namaz kılınabilir. Bir tane sure bile biliniyorsa tekrar tekrar her rekâtta okunarak namaz kılınabilir. Ancak Amentü okunmaz. Çünkü Amentü, Kur'an-ı Kerim ayeti değildir, onunla namaz olmaz.

Soru: Kazaya kalmış namazlar, normal vakitte sünnetin yerine kılınabilir mi?

▶ Niyetlenebilir ama sünnet kılınmamış olur. Hanefi mezhebinde kaza borcu olan kişi sünnet kılabilir. İsterse de sünnetlerinde kaza namazını kılar. Ancak sünnet kılınmamış olur. Tavsiye edilen hem sünnetin hem kazanın kılınmasıdır. Şafi mezhebinde, kaza namazı varken sünnet kılınmaz. Kaza kılınır.

Soru: Hangi namazdan sonra kaza kılınmaz?

🔵 Akşam güneş batarken kaza namazı kılamaz. Yani güneşe bakarken gözümüzün kamaşmadığı andan güneş batıncaya kadar namaz kılınmaz. Sabah namazından sonra güneş doğarken de kılınmaz. Bir de güneş, tam tepedeyken kılınmaz. Bu durumlar haricinde istenilen zaman, namaz eda edilebilir.

Soru: Bir din görevlisine, istenmediği halde nikâh kıydıktan sonra gömlek, havlu gibi eşyalar verilmesi ve bu hediyelerin de alınmasının ruhsat ve takva açısından hükmü nedir?

🔵Eğer kişi o ibadeti para almak için yapıyorsa bu caiz ve helal değildir. Mesela namaz kılıp bunu parayla başkasına bağışlarsa veya Kur'an-ı Kerim okuyup, hatim yapıp, cenaze namazı kıldırıp para alırsa haram olur.

🔵 Para vermek örf haline gelmiş ve okuyan da her ne kadar konuşmasak da bize bir şey gelir düşüncesiyle okursa o da caiz olmaz. Ancak böyle bir niyet, istek olmadığı halde insanlar ısrarla bir hediye takdim ediyorsa alabilirsiniz.

Soru: Teşbih namazını her gün kılmanın sakıncası var mı?

Bir kişinin kazası varsa öncelikle onu kılması daha doğru olur. Namazların önündeki ve sonundaki sünnet namazlarını, kuşluk, evvabin, gece namazı kılmalıdır.

🔵Teşbih namazının ömürde en az bir defa kılınması gerekiyor. Günlük kılınması gibi bir şart yoktur.

Soru: Şafii ve Hanefi ne demek?

🔵 Peygamberimiz (SAV) hayattayken insanlar dinlerini ona sorarak öğrenirdi. Kur'an-ı Kerim ayeti gelir ve müminler okur, anlar, onunla amel ederdi. Bazen Peygamber Efendimiz (SAV), o ayeti açıklar, ona göre amel ederdi. Bazen bilmiyor veya o konuda ayet yoksa Peygamber Efendimize (SAV) sorarlardı. Resulullah (SAV) vefat ettikten sonra ashab döneminde de aynı usul devam etti. Peygamberimiz (SAV) olmadığı için dini iyi bilen sahabelere az bilen sahabeler soru sorardı. Onların verdiği cevapla da amel ederlerdi.

🔵 Sonra tâbiûn denilen üçüncü nesle geçilir. Birincisi Peygamber (SAV), dönemi, ikincisi ashab, üçüncüsü tâbiûn nesli. Tâbiûn denilen nesil de Peygamber Efendimiz (SAV)'in arkadaşlarıyla yaşamış, onların yaşantısını görmüş, başlarına gelen bir durumda onların bilgisine başvurmuş kimselerdir. Ancak zamanla İslam âleminin genişlemesi, yeni yeni meseleler ortaya çıkmasına neden oldu. İlim adamları, Kur'an'ı, sünnetleri, sahabelerin yaptıklarını inceleyerek çeşitli konularda hüküm ortaya koydular. Bugünkü Bağdat'ta İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe diye bir zat vardı. İslam'ı anlayıp öğrencilerine anlatan büyük bir âlimdi.

🔵 Medine'de de Mâlik bin Enes diye bir âlim yaşardı. Bu âlim de aynı şekilde oradaki insanların sorularına cevap verirdi. Ama bazen Ebû Hanîfe ile İmam Mâlik'in aynı konuda verdiği cevaplar çelişir. Çünkü coğrafya farklılığı, hadise ulaşıp ulaşamama, örf, maslahat ve ihtiyacın etkisiyle farklı görüş ortaya çıkar.

🔵 İmam Mâlik'in söylediklerini benimseyenlere Mâliki, İmâm-ı Âzam'ın fikirlerini benimseyenlere ise Hanefî denir.

🔵 İmam Şafii de onlar gibi bir âlimdi, fakat onlardan daha gençti. İmâm-ı Âzam vefat ettiğinde İmam Şafii yeni doğmuştu. O da farklı görüşler ortaya koydu. Mısır'a gittikten sonra birtakım eski görüşlerini değiştirdi ve yeni görüşlere sahip oldu. İmam Şafii'nin dini anlamadaki yöntemleri ve bilgilerine de Şafii mezhebi diyoruz.

🔵İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe'nin ortaya koyduğu bilgilerin yolundan gidenlere Hanefi, İmam Şafii'nin görüşlerini anlayıp uygulayanlara Şafii diyoruz.

Soru: Bir babanın bütün malını erkek çocuklarına bırakıp, kız evlatlarına mal ve mülk vermemesinin dinen hükmü nedir?

🔵 Dinen hükmü günahtır. İslam hukukuna göre eğer bunu vasiyetle bırakmışsa, kızlar o vasiyete uymak zorunda değildir. Miraslarındaki paylarını isterler. Ama hayattayken oğullarına vermişse günaha girmiştir. Ama kızların da yapacağı bir şey yoktur.

Soru: Yalnız namaz kılarken her vakitte kamet getirmek gerekir mi?

🔵 Farzlardan önce ister tek ister cemaatle kılsın her farzda kamet getirilmesi gerekir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN