Arama

Yaşam kaynağımızı bilinçli kullanmak için: Su okuryazarlığı

Tüm canlılar ve doğa için yaşamın olmazsa olmazı su, ne yazık ki sonsuz bir kaynak değildir. İklim krizi, artan dünya nüfusu, tarım ve sanayideki gelişmeler su kaynaklarının varlığını tehlikeye sokuyor. Bu noktada suyun bilinçli kullanımı ve yönetimi oldukça önem arz ediyor. Peki, topluma farkındalık kazandırmayı ana hedef olarak belirleyen su okuryazarlığı nedir? Su okuryazarlığı konusunda ailelere nasıl eğitim verilmelidir?

◼ Bilim adamları gelecek yıllarda suya bağlı küresel mücadelelerin yaşanacağını öngörüyor. Dünya'da ve Türkiye'de kullanılabilir temiz su kaynakları sınırlıdır.

◼ Yerkürenin 4/3'ü sularla kaplıdır. Bu suların yüzey alanı 510 milyon kilometredir. Fakat söz konusu su miktarının hepsine ulaşabilmek mümkün değildir. Çünkü suların %97,5'i okyanus ve denizlerde tuzlu su olarak bulunurken yalnızca %2,5'i tatlı sudur.

Türkiye'de bulunan 10 şifali su

◼ Dünya'da suyun üç kullanım alanı bulunur. Bunlar evsel, tarımsal ve endüstrideki tüketim alanlarıdır. Dünya'da tüketilen suyun yaklaşık olarak % 67'si tarımda, % 23'ü endüstride ve % 10'u konutlarda kullanılır.

◼ Türkiye'de de suyun genel olarak üç kullanım alanı vardır. Bu alanlar, dünya ile paralel olarak evsel, tarımsal ve endüstrideki tüketimdir. Bunun %74'ü tarım sektöründe, %11'i sanayi sektöründe ve %15'i evsel (içme-kullanma suyu) olarak tüketilir.

◼ Dünya'da, 844 milyon insan temiz suya erişemiyor. Her sene sağlıklı, içilebilecek nitelikte su bulamayan ve büyük kısmı çocuk olan yaklaşık 10 milyon kişi salgın hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor.

◼ Artan nüfusun belli alanlarda yoğunlaşması, temiz suya ulaşmayı güçleştiriyor. Gelişen teknoloji ile birlikte su sorununun çözümünde gerek Türkiye'de gerekse dünyada su arıtma tesisleri ön plana çıkmıştır. Okyanus ve denizlerdeki tuzlu suyu kullanılabilir nitelikte dönüştürme çalışmaları gün geçtikçe daha çok başvurulan bir yöntem olsa da maliyeti yüksek olduğu için her ülke tarafından tercih edilmiyor.

Çevreyi ve doğal kaynakları korumak ve kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların en önemli görevlerinden biridir. Suyun sağlık için yaşamsal önemi bireylerin temiz ve güvenli suya ulaşması insan haklarındandır. Bu konuda küresel anlamda tüm insanların bilinçlendirilmesi su okuryazarlığı ile mümkün olur.

Kuruyan nehirler ve kıyametin ayak sesleri

Su Okuryazarlığı

Su okuryazarlığı, suyun ekosistemdeki hareketini ve etkileşimini anlamak, su kullanımı hakkında birey ve toplum bazında bilinçli karar almak olarak tanımlanabilir. Suyun hayati önemi, su döngüsü, küresel boyuttaki su kaynaklarının tanınması, suyun sürdürülebilirliği ve korunması ile ilgili farkındalık kazanmaktır.

◼ Suyun önemini vurgulamak, iklim değişikliği ve kuraklaşma sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması noktasında görülür adımların atılmasını sağlamak için 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 22 Mart'ı "Dünya Su Günü" ilan etmiştir.

◼ Yaşam kaynağımız olan suyun okuryazarlığı, eğitim ve uygulama adımları ile yürütülür. Su, tüm yaş grubundaki insanları ilgilendiren bir sorundur.

◼ İnsanın ve doğal yaşamın devam edebilmesi için alternatifi olmayan tek kaynak sudur. Doğal ve yitirilebilir bir kaynak olan suyun korunması, doğal su kaynaklarının zarara uğratılmadan aktif bir şekilde kullanılması, tüketimde her açıdan akıllıca paylaşım yapılması (tarım, enerji, sanayi ve evsel kullanımda), su bilincinin küçük yaşlarda çocuklara kazandırılması en önemli eğitim unsurlarıdır.

Çölde bir vaha: Darbat Vadisi

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN