Arama

Peygamberimiz Ramazan ayını nasıl geçirirdi?

On bir ayın sultanı olan Ramazan, müminler için bir rahmet ve mağfiret mevsimidir. İnsanlara yol gösterici, doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Ramazan orucu, hicretten sonra Bedir Savaşı'ndan bir ay önce farz kılındığı için Müslümanlar ilk Ramazan'ını gazada geçirdi. Ramazan ayında oruç farz olunduğundan beri asr-ı saadette heyecanla karşılanırdı. Peygamberimiz bu ayda ibadetlerini artırırdı. Peygamberimiz Ramazan ayını nasıl geçirirdi?

  • 3
  • 13
ORUÇ NASIL FARZ KILINDI?
ORUÇ NASIL FARZ KILINDI?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı."

(Bakara, 2/183)

Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicretinden sonra Müslümanların hayatı tümüyle değişmişti. Peygamber Efendimiz önce, Medine'nin merkezine büyük bir mescit yaptırdı. Kendi evi de o mescide bitişik inşa edildi.

Mekke döneminde daha çok iman ve ibadet konularıyla ilgili ayetler inerken hicretten sonra ibadet, sosyal ve iktisadi hayatla ilgili ahkâm ayetleri inmeye başladı. Bu ayetlerden bir kısmı Ramazan ayında oruç tutmayı emrediyordu. Ramazan orucu, Peygamberimizin Medine'ye hicretinden sonra Bedir Savaşı'ndan bir ay önce farz kılındı. Öyle ki Müslümanlar ilk Ramazan'ını Bedir'de geçirdi. Peygamberimizin döneminde toplam dokuz Ramazan yaşandı.

"(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisine indirildiği Ramazan aydır. Öyle ise kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin."

(Bakara Suresi, 185. ayet)

Ramazan, Kur'an-ı Kerim'de anılan tek aydır. Cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığı bu mübarek ayı oruçla geçirenlerin bütün günahlarının bağışlanacağı müjdelenir. Peygamber Efendimiz Ramazan için "Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur" buyurur. Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan, hayatlarımıza dokunarak, dirlik ve heyecan kazandırır.

Orucun 22 faydası

  • 5
  • 13
CEBRAİL İLE MUKABELE YAPARDI
CEBRAİL İLE MUKABELE YAPARDI

Ramazan, Kur'an ayıdır. Bu ayda Kur'an yeryüzüne indirildi. Yüce kitabımız, Hz. Peygamber'e indirilen en büyük mucizedir. Kur'an-ı Kerim'deki her bir harfe normal vakitte on sevap varken Ramazan-ı şerifte binlerce sevap verilir.

Peygamber Efendimiz de her gün Kur'an okurdu. Özellikle Ramazan ayında Cebrail ile mukabele şeklinde okurdu. İlk önce Cebrail okur Resulullah dinler sonrasında Hz. Peygamber okur Cebrail dinlerdi.

Bu karşılıklı okuma 632 yılında iki kez tekrarlandı. Aynı zamanda sahabeden bazıları Ramazan ayı gelince aile fertlerini toplayarak onlara mukabele okurlardı. Mukabele geleneği sayesinde tekrarlanan ayetler, Kur'an'ın eksik ve hatalı okumanın önüne geçti.

Ramazan mukabelesi dinlemek için tıklayın

  • 6
  • 13
İFTAR SOFRASINA BAŞKA İNSANLARIN DA ÇAĞRILMASINI İSTERDİ
İFTAR SOFRASINA BAŞKA İNSANLARIN DA ÇAĞRILMASINI İSTERDİ

Peygamberimiz, başka insanların da çağırılarak beraber iftar edilmesine teşvik ederdi. Şöyle buyururdu: "Her kim bir oruçluya iftar yemeği yedirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap verilir." (Tirmizi, Savm, 82)

İftardan sonra akşam namazını kıldırırdı. Günümüzde de Mekke'de Kâbe ve Medine'de Mescid-i Nebi başta olmak üzere birçok cami ve mescitte bu şekilde iftar sofraları kurulur ve insanlar iftarlarını yaptıktan sonra akşam namazı kılınır.

Sahurda tüketilmemesi gereken besinler

Suffe talebelerinden Vâsile bin Eska, Ramazan'da yaşadıkları bir anıyı şöyle anlatır:

Ramazan ayında sahabeler bizi bölüşerek iftara davet ederlerdi. Ramazan'ın ilerleyen günlerinde bir akşam hiç kimse bizi iftara götürmedi. Ertesi gün aç karnına oruç tuttuk. İkinci akşam yine gelen olmadı. Açlıktan bîtap düşünce Allah Rasûlü'ne giderek durumumuzu anlattık. Hâlimize çok üzülen Allah Rasûlü tek tek bütün eşlerinin evine haber göndererek evde yiyecek bulunup bulunmadığını sordurdu. Eşleri yemin ederek, yiyecek hiçbir şey bulunmadığını, hatta kendilerinin de bir lokma dahi yemediklerini söylediler. Allah Rasûlü mübarek ellerini açtı ve şöyle dua etti: "Allah'ım, Senin fazlın ve rahmetinden istiyoruz. Her şey Senin elindedir. Senden başkasının hiçbir şeye gücü yetmez!"

Rasulullah'ın duası henüz bitmişti ki, bir adam elinde kızarmış bir koyun ve ekmekle içeri girdi. Rasulullah bizim önümüze koydu, biz de doyuncaya kadar yedik. Daha sonra Allah Rasûlü şöyle buyurdu: "Biz Allah'ın fazl ve rahmetinden istedik. Zira O, rahmetini katında bizim için saklamıştır." (Hilyetü'l Evliyâ, II, 22)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN