Arama

Korona hapsinden nasıl ibret alınmalı?

Müminin başına gelen her bir musibet, günahlarının bağışlanmasına bir vesiledir. Musibet karşısında isyan etmek yerine öncelikle sabırlı olmak, sağduyu ve akl-ı selim ile hareket etmek gereklidir. Yüce Allah gönderdiği her musibetten, dünyamıza ve ahiretimize yönelik dersler çıkarmamız için bizleri uyarır, tevekkül ve mağfiret için fırsat verir. "Korona hapsinden nasıl ibret alınmalı?" sorusuna kıymetli yazarımız M. İhsan Karaman'ın babası, İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman, kaleme aldığı bir şiir ile cevap veriyor.

  • 1
  • 15
Hepimiz imtihan dünyasındayız
Hepimiz imtihan dünyasındayız

"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!" (Bakara, 2/155)

Hepimiz dünyada iken sayısız imtihandan geçiyoruz. Bu nedenle hayatın akışı içerisinde her birimizin yaşadığı zorluklar, çile ve kederler, maddi ve manevi sıkıntılar olması mukadderdir. Çünkü bu dünya, adı üstünde, imtihan dünyasıdır. Nitekim sıkıntılarla başa çıkmak için uğraştığımız bu imtihanlardan çok daha fazlasını Efendimiz yaşamıştır. Fakat asla ümidini ve inancını kaybetmemiş, daima Rabbine sığınmış ve O'ndan yardım istemiştir.

Bela ve musibetlerle nasıl başa çıkabiliriz?

  • 2
  • 15
Bugünümüzü, geçmişimizi sorgulamamıza fırsat!
Bugünümüzü, geçmişimizi sorgulamamıza fırsat!

Tam da bu noktada ülke, millet ve ümmet-i Muhammed olarak farklı zamanlarda yaşadığımız birtakım felaket ve musibetler, bizi ilahi bir hakikate götürüyor. Bugünümüzü, geçmişimizi sorgulamamıza fırsat veriyor. O halde bir Müslüman olarak belâ ve musibetler karşısında sabırla olaylara dikkat kesilmeli ve kul olarak tedbirimizi almak ama takdir-i ilahiye de razı olmak erdemini göstermeye çalışmalıyız. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur:

"Nihayet onlardan birine ölüm gelip çatınca, "Rabbim! Beni geri gönder de, geride bıraktığım dünyada iyi işler yapayım" der. Hayır! Onun söylediği bu söz boş laftan ibarettir. Önlerinde, yeniden diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır." (Mü'minûn, 99-100).

"İnsanların kendi eliyle yaptıklarından dolayı, karada ve denizde fesad, bozulma çıktı. Nihayet Allah, onların yaptığı kusurların, günahların bir kısmının cezasını onlara tattırdı. Umulur ki dönüş yaparlar." (Rûm, 41)

  • 3
  • 15
Musibet karşısında müminin tavrı
Musibet karşısında müminin tavrı

Musibet karşısında isyan etmek, kırıp dökmek ya da kötü söz söylemek yerine öncelikle sabırlı ve metanetli olmaya gayret göstermeliyiz. Sağduyu ve akl-ı selim ile hareket etmeliyiz. Yüce Allah gönderdiği her musibetten, dünyamıza ve ahiretimize yönelik dersler çıkarmamız için bizleri uyarır, tevekkül ve mağfiret için fırsat verir.

Peygamber Efendimiz de hayatında birçok yönden bela ve musibetlere muhatap olmuş, ama her defasında başına gelenleri sabırla karşılamıştır. "Müslümanlar benim başıma gelen musibetlere bakarak kendi musibetleri karşısında metanetli olsunlar." buyuran Peygamberimizin şu hadisi-i şerifi de çok dikkat çekicidir: "Müminin başına gelen her bir musibet, onun için günahlarının bağışlanmasına bir vesiledir. Hatta ayağına batan bir dikenden dolayı bile olsa, bu böyledir."

A'râf suresinin 133. âyeti gibi pek çok âyette azgınlıkları ve sapkınlıkları sebebiyle üzerlerine azap gönderilen kavimlerin düçar oldukları musibetlerin aslında birer uyarıcı, ibret almaları ve ders çıkarmaları gereken işaret olduğuna dikkat çekilir. Bunların aktarılması ise ilahi vahyin muhatabı olan müminlerin ve tüm insanların bu bilgilere kulak vermeleri, önemsemeleri ve kendilerine çeki düzen vermelerini sağlamak maksadını güder.

"Biz de açık seçik mûcizeler olmak üzere onların üzerine tûfan, çekirge, haşarat, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim olmakta direndiler." A'râf suresi, 133. âyet

İshak Danış ve Nüvid Candaner'in Kur'an-ı Kerim'den sure ve mealleri ayet ayet seslendirdiği "Mealli Hatim" podcastlerimizi buradan dinleyebilir ve indirebilirsiniz

Yaşadığımız zorluklar karşısındaki metanetli tavrımızın, Allah katında nice kolaylığın müjdecisi olacağını unutmadan, Peygamberimizin umut ve teselli vadeden şu hadisini hatırlamak gerekir:

"Vücuduna batan bir diken bile olsa, başına gelen her türlü musibet karşısında Müslüman'ın günahları affolunur." Buhârî, Merdâ, 1.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN