Arama

Roman okumak zararlı mıdır?

Stendhal'in Kırmızı ve Siyah'ındaki "Roman uzun bir yolda dolaştırılan bir ayna gibidir." cümlesinden bu yana, roman çoğunlukla sosyal hayat bağlamında toplumun yansıdığı bir ayna olarak teşbih edilmiştir. 19. asırda edebiyatımıza giren romanın da bu niteliğini bariz bir şekilde hissettirmesi, yine aynı döneme rastlar. Ait olduğu ve geldiği kültürün dünya görüşünden portreler sunan roman, imparatorluk topraklarına adım attığı andan itibaren birtakım tartışmalara yol açmıştır. Özellikle romanın zararlı olup olmadığı ve kimler tarafından okunması gerektiği başta toplum olmak üzere dönemin aydınları tarafından da irdelenen bir konu olmuştur. İşte, Servet-i Fünun döneminde Mehmet Celal öncülüğünde gerçekleştirilen romanın zararları üzerine bir tartışma...

Hepimiz türlü şekillerle okuduğumuz kitapların ve romanların etkisi altında kalırız. Bu muhayyel alemin kahramanlarına duyduğumuz merak, bir müddet sonra kahramanla kendimizi özdeştirmeye kadar götürebilir.

Roman yazmak isteyenlerin bilmesi gereken terimler

  • 4
  • 12
Genç Werther örneği
Genç Werther örneği

Nitekim, Goethe'nin meşhur genç Werther'in Izdırapları romanının Batı'da ve bizde okuyanlar üzerinde derin tesir yaptığı, okuyucular arasında, roman kahramanı Werther'in tesirinde kalarak onun gibi intiharı seçenlerin bulunduğu kaynaklarda yazılıdır.

Fakat yalnızca olumsuz örneklerle karşı karşıya değiliz elbette. Halid Ziya'nın Mai ve Siyah'ı yayımladığı dönemlerde Ahmet Cemil, Refik Halit Karay'ın Nilgün romanını yayımladığı zamanlarda da Nilgün ismi toplumda yaygınlık kazanır.

Modern romanın öncüsü: Halid Ziya Uşaklıgil

  • 6
  • 12
Türk toplumu romanla ne zaman tanıştı?
Türk toplumu romanla ne zaman tanıştı?

Türk toplumu romanla 19. yüzyılda tanışır. Fakat toplumumuza yeni giren roman türü, beraberinde bir tereddüdü ve güvensizliği de getirir.

Roman okumak zararlı mıdır?

İlk dönemlerde roman, halk ve sıradan okuyucu kesimi için roman, sakıncalı, uzak durulması gereken, zararlı bir edebi tür olarak algılanır. Bu sebeple Türk toplumu yeni tanıştığı romana karşı mesafeli bir duruş sergiler. Romana karşı duyulan kuşkunun ve tereddüdün temelinde geleneksel aile yapısının bozulacağı ve yeni bir sosyal yapının meydana geleceği endişeleri yatmaktadır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN