Arama

Mehmet Akif'in yaşamının gizemlerine ışık tutan mektupları

Edebiyatçıların yaşamlarını ve edebi kişiliklerini çoğunlukla ansiklopedik kaynaklar üzerinden öğreniriz. Fakat bu kaynakların bize veremediği birtakım özel bilgiler vardır ki bu boşluğu en güzel biçimde edebiyatçıların kaleme aldığı mektuplar doldurur. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un ölümünden sonra yayımlanan mektuplarında şahsi yaşantısına, çektiği sıkıntılara ve gündelik hayatında gerçekleştirdiği en sıradan eylemlere dahi rastlamamız mümkündür. Söz gelimi, bu mektuplarda kimi zaman İsmet Hanım'a mutfakta yardım eden eş Akif, kimi zaman ise torunuyla beraber çocuklaşan dede Akif karşımıza çıkar. Ölüm yıl dönümü anısına Mehmet Akif'in yaşamının gizli köşelerini aydınlatan mektuplarını derledik…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 3
  • 12
MEKTUPLARDAN MEHMET AKİF HAKKINDA NELER ÖĞRENİYORUZ?
MEKTUPLARDAN MEHMET AKİF HAKKINDA NELER ÖĞRENİYORUZ?

İyi bir baba olduğunu…

📌Çok yönlü bir şahsiyet olan Mehmet Akif, aynı zamanda ailesine düşkünlüğüyle tanınıyordu. Akif'in torunu Selma Ersoy'un aktardığına göre Akif, çok iyi bir babaymış, şefkatli ve çocuklarına çok düşkünmüş. Evde olduğu dönemlerde çocuklara ne öğretmek gerekiyorsa onları öğretmiş. Hepsi çift lisan bilirlermiş, Akif o yoklukta ve çilede çocuklarının hepsini çok iyi yetiştirmiş.

Akif mektuplarında ailesine karşı öyle büyük bir özlem duyar ki her seferinde bu hasretini en yoğun duygularla ifade ederdi. "Hiçbirinizi yâd etmediğim gün geçmez" diyordu hüzünle.

📌Çocuklarına olan düşkünlüğünü her fırsatta dile getiren Akif, kızı Suad Hanım'a yazdığı başka bir mektubunda şöyle sesleniyor:

"Biz cümlemiz iyiyiz. Sizden iyi haberler aldıkça büsbütün iyi oluyoruz. Mektupların arkasının kesilmemesine, aralarının da açık olmamasına lütfen itina ediniz. Validen Suad fodulu oldu demiştim ya, şimdi o fodulluk bir kat daha arttı: Geçen gün 'Suad nerde, biliyor musun?' diye sordu. 'Türkiye'de' dedim. 'Hayır, işte buracıkta' diye burnunun ucunu gösterdi. Yarim çiçek olmuş burnumda tüter! Gündüzleri hülyasında, geceleri rüyasında Ferda Kadın'la Suad Hatun'dan başkası yok."

Mehmet Akif'in şiirlerinde kullandığı kelimeler

Torun sevgisini…

📌Âkif'in mektuplarının en duygulu yanı belki de torunu hakkında yazdıklarıydı. Hemen her mektubunda sözü torununa getiriyor ve onun hakkında ayrıntılı bilgi verilmesini istiyordu. Daha üç dört yaşından itibaren ona Ferda Kadın diye hitap etti.

📌Kendi ifadesiyle artık yaşlı bir adam olan Âkif, torunu söz konusu olduğunda âdeta çocuklaşıyordu.

"Elhamdülillah mektubunuz geldi. İçinde fotoğraflarınızı görünce dikiş kala sevincimden çıldırıyordum. …Benim kıymetli minicik Ferda'm maşallah enikonu büyümüş, o benim pek sevgili ve pek kıymetli bir malımdır. Onun güzel, zeki gözlerinden şapır şapır benim için öpünüz! Olmaz mı?"

📌Aynı zamanda bir mektubunda torunu hakkında yazdığı "Ferdâ Kadın" şiiri şöyledir:

"Ferdâ Kadın

Ferdâ Kadın! Ferdâ Kadın!
Ben görmeden sevdim seni.
Sen galiba gördün beni,
Pek ihtiyar, hoşlanmadın

Ferdâ Kadın! Ferdâ Kadın!
Ey yavrumun ilk yavrusu
Pek tatlı şeysin doğrusu
Lakin neden çirkin adın?

Yok yok, adın cidden güzel
Dünyada her şeyden güzel
Aydan güzel, günden güzel
Ay, gün nedir? Senden güzel
Hatta derim: Benden güzel
Zira "yarın" "dün"den güzel..."

Mehmet Akif'in bestelenen şiirleri

Vatan özlemini…

📌Akif'in Erciş'te yaşayan kızı Suad Hanım'a yazdığı bir mektubu vatan hasretiyle yanıp tutuşan bir gönülden dökülen satırlardır:

"Hesapça baharınız gelmiş olacak… Civardan bülbül sesleri geliyor mu? Yoksa bizim gibi sizler de o mübarek sese hasret misiniz? Mısır'da hiç bülbül yoktur. Bazıları İskenderiye civarında tek tük bulunduğunu söylüyorlar. Bizler alışık olduğumuz için bülbülsüz bahardan zevk alamıyoruz."

📌"Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!" dizelerinin sahibi Akif, vatanının matemler içinde olan bülbüllerine dahi hasret kalmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN