Arama

  • Anasayfa
  • İslam
  • İlk kıblen esirken sen özgür olduğunu mu sanıyorsun?

İlk kıblen esirken sen özgür olduğunu mu sanıyorsun?

Kudüs... Müslümanların ilk kıblesi, yeryüzünde inşa edilen ikinci mescid, Efendimizin (sav) Miraç durağı... Bugün Müslümanlar, üzerlerine atılan gaz bombalarına, mescidimize yapılan saldırılara, kadın, çocuk, yaşlı demeden kasıtlı yaralama ve öldürme girişimlerine şahitlik ediyor! Peki, terör devleti İsrail’den daha çoğunlukta olan İslam ümmeti ne yapıyor? İlk kıblen esirken sen özgür olduğunu mu sanıyorsun?

İlk kıblen esirken sen özgür olduğunu mu sanıyorsun?
Yayınlanma Tarihi: 10.5.2021 17:53:14 Güncelleme Tarihi: 10.05.2021 18:52
Sesli dinlemek için tıklayınız.

📌NEYİN KAVGASI BU?

◾ Kur'an-ı Kerim'in konusal açıdan yaklaşık olarak üçte birini teşkil eden İsrailoğulları tarih boyunca gerek peygamberlerine karşı olan tavırları gerekse de kendilerine verilen birçok nimete olan nankörlükleri sebebiyle Allah'ın gazabına ve azabına düçar olmuş zavallı bir topluluktur.

◾ Hem Rasulullah (sav) döneminde Medine'de çıkarmış oldukları fesatlardan dolayı hem de tarih boyunca her nereye sürgün edildilerse bulundukları yerde huzursuzluğa sebep olduklarından dolayı hiçbir ülke ve coğrafyada istenmemişler ve yeryüzünde başıboş oradan oraya sürüklenip durmuşlardır. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun kanatları altında kısmi bir istikrara kavuşmuş olan Yahudiler yine ihanetlerinden geri durmamış ve Osmanlı Devleti'nin yıkılması için ellerinden geleni artlarına koymamışlardır.

◾ İmparatorluğun çöküşü ve bölgedeki istikrarsızlığı fırsat bilen Yahudiler, kendilerine dini bir ideolojiyi alet edinerek Filistin bölgesini işgal etmiş, asırlardan beri o mübarek topraklarda bulunan halkı yurtsuz bırakmış, katliamlar, insanlık ve savaş suçları işlemiş, milyonlarca Filistinli'yi mülteci statüsüne sokmuştur.

◾ Bölgede farklı menfaatleri bulunan Avrupalı ve Müslüman görünümlü (!) bazı devletleri de arkasına alan İsrail, gün geçtikçe güçlenmeye, güçlendikçe zulmünü artırmaya devam etmiştir.

◾ Bugün yani 28 Ramazan günü Mescid-i Aksa'da kutlama yapma hazırlığında olan yerleşimci Yahudilere karşı Filistin halkı onurlu duruşunu sergilemiş, her şeyini ortaya koyarak zalimlere geçit vermemiştir.

2 milyarlık İslam aleminin onurunu Mescid-i Aksa'ya ulaşmayı başarmış birkaç bin Filistinli kurtarmıştır.

📌UYUDUĞUN YETER EY MÜSLÜMAN…

◾ 1967'den bu yana İsrail'in alçakça saldırıları bitmek bilmiyor. Filistinlilere her defasında en ağır şekillerde saldırmaya devam ediyorlar. Filistinli kardeşlerimize uluslararası toplumlardan her zamanki gibi destek yok. Üzerlerine atılan gaz bombalarına karşı polis veya asker gücüne sahip olmadan, kutsallarımızı çiğnetmemek için bedenlerini siper ediyorlar… Peygamberler ocağı, ilk kıblemizin kaderi yüce Allah'ın ve İslam ümmetinin elinde… Peki, bizler şu anda orada bulunamayan Müslümanlar olarak ne yapabiliriz?

◾ Yüce Allah Ebabil'ini de Selahaddin'ini de gönderecek ama önce bize soracak? Sen ne yaptın? İslam için yararlı ne yaptın? Oku! emrine ne kadar uydun? En donanımlı şekilde kendini yetiştirdin mi? Ahlakın en güzelini kendine düstur edindin mi? Tarihini öğrendin mi? Namazlarını kıldın, dualarını ettin mi? Uyuduğun yeter ey Müslüman… Nerede onurun? Mescid-i Aksa'mızın bulunduğu bu mukaddes şehir senden yardım bekliyor. Kalk, Yüce Allah, "Sen emredileni açıkça yap" buyuruyor Hicr suresinde… "O alaycılara karşı biz senin yanındayız."

ŞU ANDA ORADA BULUNAMAYAN MÜSLÜMANLAR OLARAK BİZLER NE YAPABİLİRİZ?

📌KUDÜS BİLİNCİNİ HERKESE AŞILAYIN

◾ Filistin davası için atmamız gereken ilk adım bu davayı bütün tarihçesi ve açılarıyla tanımak ve çevremizi bu anlamda bilinçlendirmektir.

◾ Maalesef ülkemizde dahi hala Filistin'i neden desteklememiz gerektiği konusunda bilgi sahibi olmayan ve bu meseleyi Arap sorunu kabul eden bir kesim var. Halbuki zulmün dini ve ırkı yoktur. Mescid-i Aksa'yı korumak Filistinlilerin olduğu kadar bizlerin de sorumluluğudur. Bu hastalıklı bakış açısını kırmak Filistin davası için atılabilecek en önemli adımlardan birisidir.

İkinci olarak şunu iyi bilmek gerekir ki Filistinliler topraklarını İsrail'e satmamışlardır. "Elleriyle yaptıklarının sonucunu görsünler" diyerek koltuklarımıza yaslanmak ne insanlık adına ne de tarih adına kabul edilebilir bir hareket değildir. Filistinliler topraklarını satmamışlardır. Satmış olsalar dünyada istedikleri yerde geçinebilecekken şu anda dünya üzerinde 6 milyon Filistinli mülteci olmazdı! Araştırmadan uzak, bilgisizce verilen bu hükümlerden vazgeçilmesi gerektiğinin idrakına bir an önce varılmalıdır.

Efendimizin (sav) buyurduğu gibi "bir kimse bir kötülük görürse onu eliyle, gücü yetmezse diliyle, ona da gücü yetmezse kalbiyle buğuz ederek ortadan kaldırmaya çalışmalıdır." Hali hazırda Filistin topraklarında bulunamıyorsak bu sorunu tüm dünyaya duyurmak ve kalben bu zulme katkıda bulunan ne kadar faktör varsa buğuz edip, nefret beslemek boynumuzun borcudur. Bunun aksini yapanlar hesabını ahirette veremeyeceklerdir.

"De ki: "Ey kavmim! Elinizden gelen ne varsa yapın! Ben de yapacağım! İleride göreceksiniz, güzel akıbet kimin olacak. Şu muhakkak ki zalimler iflâh olmaz." En'âm / 135. Ayet

📌İSLAM BİLİNCİYLE ŞEREFLENMİŞ MÜSLÜMANLAR YETİŞTİRİN

◾ Kudüs için dua etmekten başka çaren olmadığını düşünme. Halepli bir marangoz da düşündü bunu kendi kendine… Ne yapabilirdi Kudüs için? Gidemezdi o topraklara belki ama Mescid-i Aksa için en güzel minberi yapabilirdi… Oldukça ince işlemelerle bezeli bir minber yaptı; bu minberin namını duyup satın almak isteyenlere "Bu minber Mescid-i Aksa'da duracak" cevabını verdi. Kudüs'ün Haçlı işgali altında olduğu o yıllarda henüz küçük bir çocuk olan Selahaddin Eyyubi, bu sözü duymuş ve Kudüs'ü fethettikten sonra minberi Mescid-i Aksa'ya yerleştirmişti.

◾ Kudüs demek ettiğimiz dua, insanlara karşı gösterdiğimiz merhamet demektir. İslam bilinciyle şereflenmiş çocuklar yetiştirmek demektir. Kudüs, bizlere namazın hediye edildiği yerdir.

◾ Kudüs demek Peygamberimizin, Hz. Lut'un, Selahaddin Eyyubi'nin izinden gitmek demektir. Iğdırlı Hasan'ın nöbetini devam ettirmek demektir... Kudüs o kadar bizden bir parçadır ki biz neysek Kudüs odur, namusumuzdur. Esaretten kurtulana kadar gülememektir Kudüs... Rahat rahat uyumayın, rahat yemek yemeyin, rahat su dahi içmeyin... Kudüs ancak bu bilinçte olursak esaretten kurtulacaktır.

"Kudüs işgal altında iken bir Müslüman nasıl olur da gülebilir, Kudüs işgal altında iken bir Müslüman nasıl olur da rahat uyku uyuyabilir, Kudüs işgal altında iken bir Müslüman nasıl olur da rahat bir yemek yiyebilir ve rahatça bir su içebilir…"
Selahaddin Eyyubi

📌OKUYUN...

Önceliğiniz Kur'an olmak üzere, ilimde bilimde edebiyatta yararlı olan her şeyi okuyun, öğrenin. İlk emir Oku! emrinin hakkını vererek okuyun. Ümmetin kalkınması için elinizden ne geliyorsa yapın. Bulunduğumuz konumdan daha iyi yerlere gelmemiz için savaşın, gayret edin.

📌MADDİ ANLAMDA YAPABİLECEKLERİNİZİ ARAŞTIRIN

Oradaki kardeşlerimiz için elinizden maddi anlamda ne geliyorsa araştırın yapın.

📌BİRLİK VE BERABERLİĞİ DEVAM ETTİRİN

"Ey iman edenler! Tedbirinizi alın da savaşa ya ayrı bölükler halinde çıkın veya hep birlikte çıkın." (Nisa, 71)

◾ Peygamber (sav) Efendimize azatlısı Hz. Meymune: "Ey Allah'ın Resulü! Bize Mescid-i Aksâ hakkında hükmün ne olduğunu bildirir misiniz?" diye sorar: Peygamber (as) Efendimiz şöyle buyururur: "Oraya gidin ve içerisinde namaz kılın." Hadisin ravisi dedi ki, "O zaman orası Müslüman olmayanların hâkimiyeti altındaydı." Peygamber (sav) Efendimiz sözlerine şöyle devam etti: "Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin." (Ebu Davut, K. Salat, 14)

Bu hadis-i şerifin güzelliği Kudüs'ün bir Müslüman için ne ifade ettiğini net şekilde ortaya koymuştur. Efendimiz (sav) orası senin diyor, sahiplen ve oraya git, namazını kıl. Gidemiyorsan Mescid-i Aksa'yı kendine dert et, davan olsun, hasretini yaşa diyor. Mescid-i Aksâ'nın kandillerinin yakıtı, kardeşlik, birlik ve beraberliktir, diyor. Her ne yapıyorsanız Kudüs'e yapıyorum bilinciyle yapın. Hangi adımı atıyorsanız bu adım Kudüs için deyin. Kalbinizin bir yerinde Mescid-i Aksa'nın yeri çok ayrı olsun.

📌ÜMİTSİZLİĞE KAPILMAYIN

Filistin ve Mescid-i Aksa elbet bir gün özgürlüğüne kavuşacaktır. Bu konuda ümitsizliğe düşmemek gerekir. Önemli olan bizim bu davaya ne kadar hizmet ettiğimizdir. İsrail devleti ve yancıları her ne kadar bugün askeri ve ekonomik gücü ellerinde tutuyor gibi dursalar da unutmamak gerekir ki zalim Calut'u, taşı ve zayıf bedeniyle öldürmeye gücü yeten bir Davud olmuştur ve olacaktır.

◾ Filistin topraklarında tank ve panzerlere karşı taşın savaşı hala devam etmektedir ki muhakkak taş bir gün galip gelecektir!

"Kudüs, bir sınav kağıdı, her Mümin kulun önünde" demişti Cahit Zarifoğlu... Kağıtlarımızdan utanmamak adına bu dava için ne takdim ettiğimiz ve hangi safta durduğumuz çok önemlidir.

◾ Rabbim İsrail gibi zalim otoritelere fırsat vermesin ve bizleri ruz-i mahşerde bu davaya karşı hesabını verebilenlerden kılsın. (Amin)

FİKRİYAT

SÜMEYYE ALI JABER
ÖZGE ÖZKUL

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN