Arama

Osmanlılar da bayram öncesi ikramiye verirdi

Osmanlı döneminde bayramlardan önce fakirlere yardım yapılır, subaylara ve memurlara birer maaş ikramiye dağıtılırdı. Bayram sebebiyle cezasının üçte ikisini çekmiş mahkumların bir kısmı affedilirdi.

Tören sırasında kimin nerede duracağı en ufak teferruatına kadar belliydi. Örneğin padişahın oturduğu tahtın arkasında sağda harem ağası, solda da silahdar bulunurdu. Buradaki tören sırasında mehter durmadan çalardı. Padişah tahta oturduktan sonra devlet adamları rütbelerine göre sağ taraftan gelerek padişahın eteğini öperlerdi. Veziriazam, kazasker gibi görevliler etek öperken padişah ayağa kalkardı. Bu üst düzey ricalden sonra sıra defterdar, nişancı reisülküttap, defter emini gibi bürokratlarındı. Ancak bunlar öncekiler gibi etek değil eşik öperlerdi. Şeyhülislâm ise padişahın önünde eğilir ve elini öperdi. El etek öpme işlemini bitiren görevliler kendileri için belirlenmiş yere geçerek tören müddetince ayakta dururlardı. Kapıkulu ocaklarını üst düzey subayları da bu bayramlaşmada bulunurdu.

Törenin bitiminden sonra padişah Hasoda'ya geçerek bayram namazı için üstünü değiştirirdi. Bayram namazı büyük camilerden birisinde genellikle saraya yakın Ayasofya veya Sultanahmet'te kılınırdı. Bayramdan önce padişaha namazı nerede kılacağı sorulur, buna göre hazırlık yapılırdı.

Padişah haremden çıkıp, özel olarak süslenmiş atına biner ve Babüsselam Kapısı önünde kendisini bekleyen devlet adamlarıyla birlikte camiye doğru yola çıkardı. Devlet ileri gelenleri rütbelerine göre atlı veya yaya olarak padişahı takip ederlerdi. Camiye gidilip, namaz kılındıktan sonra da aynı düzen içerisinde saraya geri dönülürdü. Bayram namazı için yapılan bu gidiş ve dönüşe bayram alayı denilirdi.

  • 5
  • 10
MEMURLARA İKRAMİYE
MEMURLARA İKRAMİYE

Bayramlaşmalar yeni saraylar yaptırıldıkça değişik saraylarda gerçekleştirildi. Dolmabahçe'nin yanı sıra Çırağan Sarayı da törenlerin yapıldığı yerlerdendi. Dolmabahçe yapılırken buraya muhteşem bir bayramlaşma salonu yaptırılmıştı.

Padişahlar devlet görevlileri ile bu salonda bayramlaşırdı. Bayramlaşma sırasında üst katlarda mızıka çalar, harem kadınları da kafes arkasından töreni takip ederlerdi. Harem mensuplarıyla bayramlaşma ise sarayın üst katındaki Mavi Salon'da yapılırdı. Bayram sebebiyle harem halkının istediği zincir, küpe ile gerdanlık, broş gibi mücevherat saraya bu tür şeyleri aldığı kuyumculara bir mektup ile bildirilerek temin edilirdi.

Bayramdan önce subaylara ve memurlara birer maaş ikramiye dağıtılırdı. Bayram sebebiyle padişah tarafından fakirlere yardım yapılırdı. Askere şeker, kuzu, helva ve salata verilirdi. Zabtiye asker ve subaylarına da birer adet fes ve püskül verilir veya bedeli ödenirdi. Bayramın birinci günü hapishanede bulunanlara helva dağıtılırdı. Bayram sebebiyle cezasının üçte ikisini çekmiş mahkumların bir kısmı affedilirdi.

***

  • 7
  • 10
PADİŞAH VE RAMAZAN
PADİŞAH VE RAMAZAN

Osmanlı tarihinin en ilginç simalarından Birinci Abdülhamid'in hayatı Dr. Fikret Sarıcaoğlu'nun yazdığı kitap ve makalelerle aydınlandı. Sarıcaoğlu, "Ramazan Kitabı"nda yazdığı "Padişah ve Ramazan" isimli makalesinde de bir Osmanlı padişahının Ramazan'da neler yaptığını anlatır.

Sultan Birinci Abdülhamid'in Ramazan'da ilk üzerinde durduğu konu, Ramazan'ın başlangıcının belirlenmesi için yeni ayın, yani Ramazan hilalinin tespitiydi. Abdülhamid, sadrazama yazdığı hatt-ı hümayunlarında, yani kendi el yazısıyla kaleme aldığı emirlerde Ramazan'ın hangi gün başladığının titizlikle incelenmesini ve yeni ayın doğup doğmadığının öğrenilmesi için Bursa, Bolu ve Edirne gibi yüksek yerlere ulaklar gönderilmesini isterdi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN