Arama

II. Abdülhamid’in gözde semti: Kağıthane

Kadim şehir İstanbul'un her ilçesinde tarihin bizlere miras bıraktığı izlere rastlanır. Ancak bazıları çok daha önemli bir yere sahiptir. Beş asır boyunca şehrin istirahat ve piknik bölgesi olan Kağıthane, doğal güzellikleriyle Osmanlının vazgeçilmez mekanları arasında kendine ayrı bir yer edinir. Bu semt, zor dönemin güçlü padişahı II. Abdülhamid için de özel bir yere sahiptir. Henüz şehzade iken sık sık gittiği Kağıthane'ye birlikte bakalım…

İlçenin en parlak dönemi

🔷 Osmanlı'nın "Lale Devri" olarak adlandırılan 1718-1730 arasındaki döneminde, İstanbul'un imarına büyük önem verildi. Saraylar, kasırlar, bahçeler, çeşmeler, camiler, mescidler ve medreseler inşa edildi. Kağıthane bu yapılardan en çok nasibini alan ilçe oldu.

🔷 III. Ahmed'in özel ilgi gösterdiği bu semte çok sayıda köşk ve bahçeler de yapıldı. III. Ahmed'in damadı Nevşehirli İbrahim Paşa'nın hakim olduğu bu dönemde, Kağıthane'ye yeni inşa edilen yapılar Yirmisekiz Çelebi Mehmed'in Paris sefaretinden getirdiği saray ve bahçe resimlerine göre inşa ettirildi.

*Bir bilgi:
Devrin şairi ve tarihçisi Raşid Mehmed Efendi, Kağıthane'ye Hüsrevabad adını verdi.

İstanbul'da mutlaka görülmesi gereken yerler

Sultan Abdülaziz'in favori ilçesi

🔷 Abdülaziz henüz şehzade iken 1835 yılında burada yapılan bir törenle Kur'an-ı Kerim'e başladı. Yine büyük kardeşi Abdülmecid'in sünnet düğünü de burada yapıldı.

🔷 Sultan Abdülaziz, tahta geçtikten sonra burada bulunan Sadabad Camii'ni yıktırarak yenisini inşa ettirdi. Padişah, ziyafet vereceği zaman Kağıthane'yi tercih ederdi. 1864 yılında kendisi için özel bir kasır yaptırdı ve çeşitli etkinlikler düzenledi.

Kağıthane Sadabat Aziziye Camii

Şiirlerde Kağıthane

🔷 Hiciv ve kasideleriyle ünlü 17. yüzyıl şairi Nef'i, bir dizesinde Kağıthane'den şöyle bahseder: "Mahşer olmuş sahn-ı Kâğıthâne dünyâ bundadur / Cennete dönmüş güzellerle temâşâ bundadır."

🔷 Kağıthane denince akla gelen şair, Nedim'dir. İlçenin güzelliğini şöyle ifade eder; "Bir sefa bahşedelim gel şi dil-i naşade/ Gidelim serv-i revanım yürü Sa'dabad'a/ İşte üç çifte kayık iskelede amade/ Gidelim serv-i revanım yürü Sa'dabad'a..."

🔷 1836 yılında İstanbul'a gelen İngiliz yazar Julia Pardoe şöyle der: "Yeryüzünde bir yaz gününü geçirmek için Kâğıthane'den daha iyi, daha hoş, daha parıltılı bir yer yoktur..."

Lale Devri'nin müstesna şairi Nedim hakkında az bilinenler

II. Abdülhamid'in semte ilgisi

🔷 Osmanlı tarihinin en çok konuşulan padişahlarından biri olan II. Abdülhamid'in ilçeye olan ilgisi gençliğinde başladı. Şehzadeliğinde zamanının büyük çoğunluğunu burada ata binerek, atış talimi yaparak, piyano çalarak ve marangoz işleriyle geçirdi. Kızı Ayşe Osmanoğlu, babasının Kağıthane Kasr-ı Hümayun'unda at ile gezinti yaptığını ve sık sık Kağıthane deresinde kürek çektiğini aktarır.

🔷Sultan Abdülhamid, döneminde pek çok eser inşa ettiği gibi atalarından kalma yapılara da sahip çıkarak onları ihya etti. İlçenin meşhur camisi Sadabad Camii, III. Ahmed döneminde inşa edildi. Hayırsever padişah II. Abdülhamid camiyi restore ettirdi. Kağıthane deresi üzerinde bulunan Cendere, Çağlayan, Sünnet ve Mirahor köprülerini tamir ettirdi.

Ayşe Osmanoğlu'nun kaleminden Abdülhamid'in özel yaşamı

Hastane açtı

🔷 Bu dönemde Kağıthane'ye bir de hastane açıldı. Masrafları Hazine-i Hassa'dan karşılanmak üzere inşa edilen hastanenin açılışı da Abdülhamid'in tahta çıktığı gün yapıldı.

🔷 Kâğıthane Hastahane-i Hümâyûnu adında 1900 yılında Çağlayan Kasr-ı Hümâyûnu'nun eski mutfak binası hastaneye dönüştürüldü. Kadın ve erkek hastalar için ayrı koğuşlar yapıldı.

*Hazine-i hassa nedir?
Osmanlı padişahlarının şahsî gelir ve giderlerini idare eden teşkilât.

Abdülhamid'in İstanbul'a miras bıraktığı 5 hastane

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN