Arama

Dünyanın en büyük salgınında 100 milyon kişi ölmüştü

"Kara Ölüm" olarak bilinen tarihteki en büyük salgın, 1346-1353 yılları arasında meydana gelmişti. İtalyanların her tarafa yaydıkları veba salgını sonucunda Avrupa nüfusunun üçte biri ölürken, dünyada salgından ölenlerin sayısı 100 milyona ulaşmıştı.

  • 3
  • 4
SALGINDAN EN AZ ANADOLU ETKİLENDİ
SALGINDAN EN AZ ANADOLU ETKİLENDİ

Veba ortaya çıktığında zenginler kır evlerine kaçarken, fakirler ise hastalıkla iç içe kaderlerini yaşıyorlardı. Zenginler, şehre dönmeden önce evleri tütsülerle dezenfenkte ediliyor, sülfürle ilaçlanıyor, ardından da işi garantiye almak için eve fakir biri yerleştiriliyordu. Eğer o ölürse eve dönme erteleniyordu. Bu yüzden vebaya "dilencilerin hastalığı, fakirlerin vebası" deniliyordu.
Vebanın uğradığı şehirler ölü birer kent hâline gelirlerdi. Hiçbir iş, hiçbir dinî ayin yapılamıyordu. Sokaklar çürümüş ve hayvanlar tarafından parçalanmış cesetlerle dolardı.
Cesetler yüzünden gökyüzü akbaba sürüleriyle doluydu. Büyük çukurlar kazılarak cesetler gömülür, bazen cesetler kayıklara doldurularak denizde yakılırdı. Bazı çukurlara 15 bin cesedin gömüldüğü olmuştu.
700'lü yıllarda 25 milyon iyi beslenen nüfusa sahip Avrupa 13. yüzyıla gelindiğinde çoğu iyi beslenemeyen 75 milyonluk bir nüfusa sahipti. Kıtlıklarla durum iyice kötüleşmiş, Avrupalılar ısırganotu, kedi, köpek ne buldularsa yer hâle gelmişlerdi. 1348'deki salgın sonucunda en az 25 milyon kişi, yani Avrupa'nın üçte biri bu salgında öldü. Doğu Avrupa'da ölüm oranı yüzde 15 civarındayken Fransa, İtalya, İngiltere gibi ülkelerdeki nüfusun yoğun olduğu şehirlerde ölüm oranı yüzde 50'ye ulaşmıştı.
"Kara Ölüm" adı verilen veba sadece Avrupa'da ölümlere sebep olmadı. Asya'da Çin başta olmak üzere birçok ülke ile Ortadoğu ve Afrika'ya yayıldı. 1346-1353 yılları arasındaki salgında 475 milyonluk dünyada yaklaşık 100 milyon kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
Bütün dünyayı perişan eden veba salgınının en az zarar verdiği yer ise Anadolu'ydu.

  • 4
  • 4
SALGINDAN KURTULUŞ YÖNTEMLERİ
SALGINDAN KURTULUŞ YÖNTEMLERİ

Hristiyanlıktan önce veba gibi salgınları durdurmak için Tanrıların heykelleri yapılırdı. Hristiyanlık sonrasında dini motifler öne çıktı. Papazlar, İncil okuyup, bol bol dua ederlerdi. Kutsal kitapların özellikle "Dördüncü Atlı" bölümünü tekrar tekrar okunurdu. Papazlar, kiliselerde su içmeyi yasaklayıp, sadece şarap içilmesine izin verirlerdi.
Fındık, incir yemek, çeşitli otlardan yapılmış haplar kullanmak vebadan kurtuluş çareleri olarak görülürdü.
Günahları affettirerek hastalığın ortadan kalkması için kendilerini kamçı ve zincirlerle döven Haç Kardeşliği de denilen Kamçıcılar tarikatı ortaya çıkmıştı. Bunlar vebayı durduracak ve dünyanın zarar görmesini engelleyecek kutsal bir görevleri olduğuna inanırlardı.
Yüzlerce kişiden oluşan bu gruplar sırtlarında kırmızı haç bulunan elbiseleriyle köy ve şehirleri ziyaret ederlerdi.
14. yüzyıldan itibaren gemilere ve hastalığın görüldüğü yerlere karantina uygulandı. Karantina kelimesinin kökeni olan İtalyanca "qaranta qiorni", yani "40 gündür". Karantinada Hz. İsa'nın tabiatta geçirdiği 40 gün örnek alınmıştı.
Gemiler özel limanlarda tecrit ediliyor, yolcular limanda 40 gün alıkonuyordu.
Veba görülen şehirlerde Çan kulelerine siyah bayrak asılarak, oraya gelecek olan yolcular uyarılırdı.
Vebalılar yerleşim yerlerinden sürülürlerdi. Karnavallar, fuarlar, kilise ayinleri gibi insanların toplu olarak bir araya geldiği toplantılar yasaklanmıştı. Karantina ve bu tedbirler vebanın kontrol altına alınmasına yardımcı olmuştu.

Erhan Afyoncu-Sabah

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN