Arama
Ne Haber Anadolu turunda! Hatay, Adana, Mersin ve Bayburt'tayız
Sevgili Fikriyat okurlarımız, yurdumuzdan derlediğimiz haberleri sizlere aktarmaya çalıştığımız formatımız "Ne Haber" kaldığı yerden devam ediyor! Bugün, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay'a; Adana'daki Seyhan Baraj Gölü'ne; Mersin'de geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan Yumuktepe Höyüğü'ne ve Anadolu'nun unutulmaya yüz tutmuş güzelliklerini günümüze taşıyan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'ne doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Siz de en sevdiğiniz haberi yorum kısmına yazabilir, görüş ve düşüncelerinizi iletebilirsiniz.
◾ Müzeye gelen ziyaretçiler, kenttin dokuma sanatını, cam üfleme sanatını ve mozaiğini görebilecekler. Aynı zamanda bu el sanatlarının duayeni olmuş sanatçıları farklı yönlerden tanıyabilecekler.
◾ Müze, pazar günleri dışında saat 10.00-19.00 arası ücretsiz olarak gezilebiliyor.
🔸 Adana'daki Seyhan Baraj Gölü'nde suların çekilmesiyle Roma dönemine ait Augusta Antik Kenti'nin bir bölümü gün yüzüne çıktı.
◾ Roma İmparatoru Tiberius tarafından kurulan Augusta Antik Kenti, 1955 yılında Seyhan Baraj Gölü suları altında kaldı.
◾ Merkez Sarıçam ilçesi Karaömerli Mahallesi'nde yakın bir noktada bulunan antik kentin bir bölümü, gölde su seviyesinin düşmesiyle görünür hale geldi.
◾ Augusta, sütunlu caddeleri ve tiyatro salonuyla tipik bir Roma kenti görünümünde... Tiyatro salonunun oturma basamakları, barajda sular çekildiği zaman ortaya çıkıyor. Basamaklardan kentin ne kadar büyük olduğunu anlamak mümkün. Antik kentin esas itibarıyla anıtsal yapılarının hepsi yılın 9 ayı sular altında kalıyor. Sadece tepelerin ilerisindeki birtakım kalıntılar görülebiliyor.
◾ 18. ve 19. yüzyılda bölgeyi ziyaret eden araştırmacıların, kayıp Augusta Antik Kenti'ni bulmak için epey çaba sarf ettikleri belirtildi.
Nasıl oldu?
◾ 1950'li yıllarda, Seyhan Baraj Gölü inşaatında çalışan Amerikalı mühendis tarafından tespit edilen kalıntılar, o sıralarda Anavarza Antik Kenti'nde çalışmakta olan İngiliz araştırmacıya iletilir. Araştırmacı da 1955 yılındaki günübirlik bir ziyareti esnasında kentteki kalıntıları, çizim ve fotoğraflayarak kayıt altına alır.
🔸 Mersin'de geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan Yumuktepe Höyüğü'nde bu yıl 2 ayrı noktada başlayan kazılar ekim ayı sonuna kadar devam edecek.
◾ M.Ö. 7 binli yıllarda Neolitik Çağ'da yerleşim yeri olan Mersin'in merkez Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğünde, 2,5 aylık hummalı çalışma başladı.
◾ İtalya Lecce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığında başlayan kazılar, 30 Ekim'e kadar devam edecek. Bu yıl ilk kez höyüğün doğu kısmında da kazılar yapan ekip, neolitik ve kalkolitik dönemlere yoğunlaşacak ve o dönemlerdeki toplum yapısını anlamaya çalışacak. Yumuktepe'nin açık hava müzesi olması için kurul kararı geçen hafta çıkarken, bu yıl buna yönelik de çalışmalar yapılacak.
◾ Yumuktepe'nin, çok uzun süre yerleşim yeri olarak kullanıldığı belirtiliyor. M.Ö. 7 binli yıllardan, M.S. 14. yüzyıla kadar devam eden bir süreç... Bunun dışındaki ilk yerleşim neolitik yani ilk tarımı yapan grupların buraya geldikleri ve yerleştiklerinden bahsediliyor.
◾ Eskiden kazıların sadece mimari ve eser aramak için yapıldığını kaydeden Caneva, "Biz değişik bir şekilde çalıştık. Biraz polis incelemesi gibi kazıları yürüttük. Yani küçük izlerden o dönemdeki toplumun nasıl organize edildiği ortaya çıkarmak istiyorduk. O dönemlerde ekonomi, sosyal yaşam nasıldı, onlara baktık. Bunu anlamak için de çok gösterişli eserler lazım değil. Daha çok küçük şeylere baktık. Buğdaylar, hayvan kemikleri ya da ekonomi hareketlerini gösteren izler bizim için daha önemli. Tabi eserlerde çok önemli. Burada da güzel eser çıkıyor. Bu senede de Bizans dönemine ait bir depolama çukuru çıktı. İçinde bir sürü testiler tüm olarak ortaya çıkarıldı." ifadelerini kullandı.