Arama

Mehmet Akif'in ideal nesli; Asım kime denir?

İslam ve vatan aşığı, İstiklal Marşı'nın güftekarı, "vatan şairi" Mehmet Akif Ersoy'un bütün hayatı mücadelelerle geçti. Milli Mütareke döneminde kurtuluş hareketlerine destek veren Mehmet Akif, milli şiirimizin dizelerine de imzasını attı. Kaleme aldığı Safahat'ta ülkeyi kurtaracak, ileriye götürecek gençliği idealize etti. Süleyman Nazif, bu Asım manzumesi için 'bir şiir mucizesi' olarak bahseder. Peki, Asım'ın nesli nedir? Mehmet Akif, Asım'ı yazarken kimden ilham aldı? Asım'ın neslinin özellikleri neler?

  • 3
  • 10
Vatanın imdadına yetişen gençlik
Vatanın imdadına yetişen gençlik

Köse İmam'ın tahsilini yarıda kesip Çanakkale cephesine koşan oğlu Asım, bu edebî eserin kahramanı olarak büyük feragat ve fedakârlıkla vatanın imdadına yetişen öğrenci gençliği temsil eder. Ki onlar Çanakkale'yi Çanakkale yapan belli başlı unsurlardır. Çoğu da şehit olur; liseler yüksekokullar birkaç yıl mezun veremez. Âsım, Çanakkale gazilerindendir. Onun Âsım nesli kavramı, günümüze kadar yetişen nesillere imanlı ve ahlaklı müspet örnek olarak ideal aşılamakta ciddi bir tesir uyandırır.

Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar,

Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

  • 4
  • 10
Kur'an-ı Kerim'de "Asım" nasıl geçer?
Kur’an-ı Kerim’de Asım nasıl geçer?

"Kur'an şairi" olarak da anılan Mehmet Akif, bir başka anlamı "manî ve hâfız" olan bir diğeri ise Medine'nin adlarından biri olan Âsım'ı bütün bu anlamları doğrulayan bir karakter ile çizmiştir.

Âsım, Kur'an-ı Kerim'de geçen kelimelerden biridir aynı zamanda. Kur'an'da korumak kelimesinin ism-i faili, etkenidir. Yani koruyucu anlamına gelir. Asımın yer aldığı bazı ayetler ise şöyle:

"Kötülük yapanlara gelince, kötülüğün cezası misli iledir. Onları zillet kaplayacaktır. Onları Allah'tan kurtaracak hiç kimse yoktur. Onların yüzleri sanki karanlık geceden bir parçaya bürünmüştür. İşte onlar da ateş ehlidir. Onlar orada hep kalacaklardır."(Yunus 27)

"Gemi onları, dağlar gibi dalgalar arasında götürmeye başladı. Nûh, uzak duran oğluna, "Haydi yavrum gel, sen de bizimle birlikte gemiye bin, kâfirlerle beraber olma!" diye seslendi. Oğlu, "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım" diye cevap verdi. Nûh dedi ki: "Bugün Allah'ın hükmünden ancak O'nun esirgedikleri kurtulacaktır" derken aralarına dalga giriverdi, böylece o da boğulanlardan oldu." (Hûd 42-43)

"(Âsımîn) Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum. (O gün) sizi, Allah'(ın azabın) dan kurtaracak kimse yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur."( Mü'min 32-33)

  • 6
  • 10
"Bir şiir mucizesi"
Bir şiir mucizesi

Safahat'ın içinde altıncı kitap olarak yer alan Asım manzumesinden Süleyman Nazif'in "bir şiir mucizesi" olarak bahseder. 2292 mısralık manzume, Mehmed Akif'in üzerinde en çok çalıştığı eserdi. Metin baştan sona kadar konuşma şeklindedir. Konuşanlar Köse İmam ve Hocazade (Âkif) ile Köse İmam'ın oğlu Asım'dı.

"Köse İmam" tipi, Mehmed Akif'in eserlerinde yaşattığı önemli karakterlerinden biridir. "Asım" ondan sonra gelir ve bu iki karakter Âkif'in idealindeki şahsiyetin yaşlı ve genç hallerini temsil ederler. "Hocazade" de Akif'in istediği Müslümanın şahsiyetini temsil eden bazı vasıflar taşımaktadır. Bu üç kahramanın yücelttiği fikir ve fiillerin toplamı Mehmed Akif'in zihnindeki gerçek ideal kahramanın sıfatlarını teşkil etmektedir.

Eserde karakterler üzerinden bütün beşeri ve içtimai mesele ve dertler ele alınır, bu hususlarda münakaşalar edilir. Bu münakaşalar eski ile yeni çatışması üzerine kurgulanmıştır. Köse İmam'ın "Ahlak bozukluğu içindeki bu halkı ve bu memleketi, kimin kurtaracağı" sorusuna cevap aradığı, Hocazade'nin "Asım'ın nesli" üzerinden cevap verdiği konuşmalar şeklinde gelişir.

  • 7
  • 10
Asrı saadetteki 'Asım'lar
Asrı saadetteki ’Asım’lar

Kur'an anlamının yanında, İslam tarihinde de Âsım'lar vardır. Özellikle iki şahsiyet dikkat çeker. Bunlardan biri annesi Medine'de Hz. Peygamber'e ilk biat eden kadın sahâbîlerden olan Âsım b. Ömer b. Hattab. Aynı zamanda meşhur Emevî Halifesi Ömer bin Abbülaziz'in dedesi. Annesi, Hz. Ömer'den ayrıldıktan sonra ilk gençlik yıllarını nenesinin yanında geçirdi. Daha sonra Hz. Ömer yanında yetişti. Şairliği ve güzel konuşması ile tanınan Asım'ı kaynaklar son derece asil, cömert, hiç kimseyi incitmeyen ve kimsenin aleyhinde bulunmayan bir kişi olduğunu kaydeder.

Âsım bin Sabit, Uhud savaşında Müslümanlar dağıldığında Hz. Peygamber'in yanında kalmasından dolayı Hz. Muhammed'in okçusu olarak anılıyor.

Uhud Savaşı'nda müşriklerden olan Sülâfe'nin iki oğlunu öldürdü. Bunun üzerine Sülafe, onun başını getirene yüz deve vereceğini vaat edip kafasında içki içeceğine yemin eden gözü dönmüş bir kadındı.

Aral ve Kaare kabilelerine muallim olarak gönderilen Âsım bin Sabit, bu kabileye doğru giderken arkadaşları ile birlikte Recî' suyu yakınlarında kuşatıldı. Ancak Âsım b. Sâbit, "Allahım! Peygamberini durumumuzdan haberdar et!" diye dua ettikten sonra teslim olmayı reddederek savaşa girdi. Çantasında yedi ok bulunduğu, her biriyle bir kişi öldürdüğü de rivayet edilir. Çetin bir mücadele sonunda, "Allahım! Ben ilk günler senin dinini korudum, sen de bugün benim cesedimi koru!" dedi ve ardından şehit oldu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN