Arama

Dersaadet'in Sayfiyeleri

Türkçe'de köşkler, konaklar dışında bir de kasırlar vardır. Kasır kelimesi Arapça bir kelime olup, batı dillerinde karşılığı Şato dur. Türkçe'de padişah veya padişah ailesi tarafından yapılmış sayfiye binalarına denir. Önemli olan nokta hanedan ailesi tarafından yapılmış olmasıdır. Hanedan dışında birinin yaptırdığı yapılara kasır ismi verilemez. Kasır yapılarının büyük veya küçük olma zorunluluğu yoktur. Küçüksu Kasrı, Ihlamur Kasrı, Tophane Kasrı gibi yapılar çok küçük olmasına karşın, Aynalıkavak Kasrı, Koşuyolu Adile Sultan Kasrı ve Beykoz Kasırları büyük binalardır.

Dersaadet’in Sayfiyeleri

İstanbul'da Osmanlı Dönemi'nden kalma birçok kasır bulunurken, gerek mimari özellikleri gerekse sahip oldukları muhteşem manzaralar ile ziyaretçilerini her daim etkilemeyi başarmaktadır.

KÜÇÜK SU KASRI (BAĞÇE-İ GÖKSU)

Küçüksu Kasrı'nın bulunduğu Boğaziçi'nin bu şirin yöresinde, yerleşim tarihi Bizans Dönemine dek inmektedir. Osmanlılar Döneminde de ilgi çeken ve "Kandil Bahçesi" adıyla padişahın has bahçelerinden biri olarak kullanılan Küçüksu ve çevresini IV. Murad'ın (1623-1640) çok sevdiği ve buraya "Gümüş Selvi" adını verdiği bilinmektedir.

Dersaadet’in Sayfiyeleri

17. yüzyıldan başlayarak çeşitli kaynaklarda "Bağçe-i Göksu" adıyla geçen yörede, özellikle 18. yüzyıldan başlayarak yoğun bir yapılaşma izlenmektedir.

Dersaadet’in Sayfiyeleri

Sultan I. Mahmud Döneminde (1730-1754) Divittar Mehmed Paşa, padişah için bu Hasbahçe'nin deniz kıyısına iki katlı ahşap bir saray yaptırmış, bu yapı III. Selim (1789-1807) ve II. Mahmud (1808-1839) dönemlerinde de onarılarak kullanılmıştır.

Dersaadet’in Sayfiyeleri

Sultan Abdülmecid Dönemi (1839-1861), özellikle saray ve kasır mimarlığında batılı biçimlerin tercih edildiği yıllardır. Abdülmecid, Dolmabahçe ve Ihlamur yapılarında uygulattığı yenilikleri, Küçüksu Kasrı'nda da uygulatmış, eski ve ahşap yapıyı yıktırarak yerine bugünkü kasrı yaptırmıştır. 1857`de hizmete giren yeni Küçüksu Kasrı'nın mimarı Nikogos Balyan'dır. Bodrumuyla birlikte üç katlı olan kasır, 15x27 m.lik bir alan üzerine yığma tekniğiyle ve kargir olarak yapılmıştır. Bodrum katı kiler, mutfak ve hizmetçilere ayrılmış, diğer katlarsa bir orta mekâna açılan dört oda biçiminde düzenlenmiştir.

Dersaadet’in Sayfiyeleri

Bu özelliğiyle geleneksel Türk evi plan tipini yansıtan yapı, genellikle dinlenme ve av amaçlı olarak kullanılan bir "biniş kasrı" niteliğindedir.Devlete ait diğer saray yapılarının tersine yüksek duvarlarla değil, dört yönde kapısı olan ve döküm tekniğiyle yapılmış zarif demir parmaklıklarla çevrilidir.Küçüksu Kasrı, Dolmabahçe ya da Beylerbeyi sarayları gibi sürekli yaşanmaya yönelik bir amaç taşımadığından dolayı yatak odası gibi mekânlara gereksinim duyulmamış, bugün görülen yatak odalarıysa Cumhuriyet Dönemi'nde devlet ileri gelenlerinin kullanması için düzenlenmiştir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN