Arama

Sır saklamanın önemi hakkında ayet ve hadisler

Kur'an-ı Kerim'de ve Peygamber Efendimizin (sav) hadis-i şeriflerine sır saklamanın önemine vurgu yapılır. Resulullah (sav) yanlarında üçüncü bir kişi varken iki kişinin gizli konuşmamalarını öğütler, kıyamet gününde Allah'ın huzurunda en kötülerden sayılacak insanlardan birinin de eşinin kendisine verdiği sırları etrafa anlatan kimse olduğunu ifade ederek aile mahremiyetinin önemine dikkat çekerdi. Efendimiz (sav) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştu: "Kıyamet günü, Allah nezdinde derecesi en kötü olan insan, karı-koca olduktan sonra eşinin sırlarını yayandır." Peki, sır saklamanın önemi nedir? Sır saklamak hakkında ayet ve hadisler...

"...Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur."

(İsrâ, 17/34)

İsrâ suresi 34. ayetin tefsiri 📙 ve meali 🔊

Ebû Saîd el-Hudrî'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: Kıyamet günü, Allah nezdinde derecesi en kötü olan insan, karı-koca olduktan sonra eşinin (yataktaki) sırlarını yayandır.

(Müslim, Nikâh, 123)

  • 3
  • 10
Sır saklamak hakkında ayet ve hadisler
Sır saklamak hakkında ayet ve hadisler

Abdullah b. Ömer'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Ömer, kızı Hafsa dul kaldığında şunları anlatmıştır:

Osman b. Affân (ra) ile görüştüm ve "İstersen Hafsa'yı sana nikahlayayım." diyerek ona bir teklif yaptım, fakat o, 'düşüneyim' dedi. Birkaç gün bekledim. Sonra tekrar karşılaştık ve bana: "Bu günlerde yeni bir evlilik yapamam" dedi. Ardından Ebû Bekir es-Sıddîk (ra) ile görüştüm. "İstersen Hafsa'yı sana nikahlayayım" dedim. Ebû Bekir (ra) sustu; bana hiç cevap vermedi. Ebû Bekir'e Osman'dan daha fazla gücendim.

Aradan birkaç gün geçti, Peygamber (sav) Hafsâ'yı istedi. Ben de Hafsâ'yı O'nunla evlendirdim. Sonra Ebû Bekir'le karşılaştım, bana: "Hafsa'yla evlenmemi teklif ettiğin zaman cevap vermediğim için belki bana gücendin" dedi. Ben de "Evet" dedim. Ebû Bekir: "Hz. Peygamber'in (sav), Hafsa'yı andığını bildiğim için, yaptığın teklife cevap vermedim. Peygamber'in sırrını ifşa edemezdim. Peygamber fikrinden vazgeçmiş olsaydı, ben Hafsa'yı kabul ederdim" dedi.

(Buhârî, Megâzî, 12)

Hz. Âişe (ra) anlatıyor: Hanımları Peygamber'in yanında iken, Fâtıma (ra) geldi; onun yürüyüşü Peygamber'in (sav) yürüyüşüne benzerdi. Resûlullah (sav) onu: "Hoşgeldin kızım" diyerek karşıladı. Sağ veya sol tarafına oturttu. Sonra ona gizlice bir şey söyledi, Fâtıma hıçkırarak ağlamaya başladı. Peygamber (sav) Fatıma'nın çok üzüldüğünü görünce, ona gizlice bir şey daha söyledi. Bu defa Hz. Fâtıma güldü.

Bunun üzerine ben Fâtıma'ya: "Resûlullah, eşlerinin önünde, sana özel gizli bir şey söyledi, sen ise ağlıyorsun" dedim. Peygamber kalkınca da ona: "Sana ne söyledi" diye sordum. Fâtıma: "Resûlullah'ın (sav) sırrını ifşa edemem" dedi.

Resûlullah (ra) vefat edince: "Üzerindeki hakkım için, Peygamber'in sana söylediğini, bana bildirmeni istiyorum" dedim. Fâtıma: "Şimdi olur" dedi. "İlk seferinde, "Her sene Cebrail benimle Kur'an'ı bir (veya iki) defa mukabele ederdi. Bu yıl iki kere mukabele etti. Bundan ecelimin yaklaştığını anlıyorum. Allah'a karşı saygıda kusur etme ve sabret. Ben, senin için iyi bir öncü olacağım (senden önce gideceğim)." buyurdu. Bunun üzerine, gördüğünüz gibi, ağladım. Üzüntümü görünce de, ikinci defa: "Fâtıma, mümin kadınların veya bu ümmetin kadınlarının hanımefendisi olmaya razı değil misin?" buyurdu. O zaman da, gördüğünüz gibi, güldüm" dedi.

(Buhârî, İsti'zân, 43; M6313 Müslim, Fedâilü's-sahâbe, 98)

Sâbit'ten (ra) rivayet edildiğine göre Enes (ra) şöyle demiştir:

Resûlullah (sav), ben çocuklarla oynarken yanıma geldi ve bize selâm verdi. Beni bir işe yolladı. Bu yüzden annemin yanına gelmekte geciktim. Geldiğimde annem: "Neden geç kaldın" diye sordu.

"Peygamber (sav) beni bir işe yolladı" dedim. "Ne için (nasıl bir iş için) yolladı?" deyince: "O bir sırdır" dedim.

Bunun üzerine annem: "Peygamber'in (sav) sırrını hiç kimseye söyleme" dedi. Enes: "Ey Sâbit, yemin ederim ki, eğer bu sırrı birine söyleyecek olsaydım, onu mutlaka sana söylerdim." dedi.

(Müslim, Fedâilü's-sahâbe, 145)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN