Arama

Ramazan'ın son on günü nasıl ihya edilir?

On bir ayın sultanı Ramazan'ın son on gününün içindeyiz. "El-aşera el-evahira" tabiriyle de anılan bu mübarek günler, ayın 29 veya 30 çekmesi fark etmeksizin, yirminci orucun tutulduğu gece başlar. Bin yıldan daha hayırlı Kadir gecesini barındırması ve Peygamber Efendimizin (SAV) tüm gece ve gündüzünü itikafla geçirmesinden dolayı oldukça kıymetlidir. Peki, Ramazan'ın son on günü nasıl ihya edilir?

  • 1
  • 11
RAMAZAN AYININ SON ON GÜNÜ
RAMAZAN AYININ SON ON GÜNÜ

On bir ayın sultanı Ramazan'ın son on gününün içindeyiz. "El-aşera el-evahira" tabiri ile de anılan bu günler ayın 29 veya 30 çekmesi fark etmeksizin, yirminci orucun tutulduğu gece başlar.

◾ İçinde barındırdığı faziletlere ve birtakım sünnet uygulamalarına bağlı olarak son on gün oldukça önemlidir.

◾ Bin yıldan daha hayırlı Kadir gecesini barındırması ve Peygamber Efendimizin (SAV) itikafa girerek daha çok ibadetle geçirmesi bu günlerin hikmetinden sayılır.

Ramazan ayını en verimli şekilde nasıl değerlendirebiliriz?

  • 2
  • 11
RAMAZAN’IN SON ON GÜNÜNÜN İBADETİ
RAMAZAN’IN SON ON GÜNÜNÜN İBADETİ

◾ Resulullah Efendimiz (SAV), Ramazan ayının son on gününde daha fazla ibadet eder, büyük bir şevk ile gece ve gündüzlerini Mescid-i Nebevi'nin bir köşesinde ibadetle geçirirdi.

◾ Hz. Peygamber'in (SAV) normalde de günlük yaşamı hayır işleri ve ibadetlerle doluydu. Ancak Ramazan'ın son on günü, gözle görülür bir fark olurdu.

◾ Hz. Aişe Validemiz (RA), Peygamberimizin Ramazan'ın son on gününü nasıl geçirdiğini şöyle anlatır:

"Nebi (SAV) Ramazan'ın son on günü girdiği zaman, başka zamanlarda yapmadığı miktar ve ölçüde ibadetlerini yerine getirir ve tâatini daha da arttırırdı. Ailesini namaza kaldırır ve bütün geceyi ihya ederdi."

İslam'ın dayanağı olan dört hadis-i şerif

  • 3
  • 11
İTİKÂF NEDİR?
İTİKÂF NEDİR?

◾ İtikâf kelimesinin sözlükteki anlamı, "bir şeye devam etmek, müdavim olmak, insanın kendisini bir yerde alıkoyması ve bir yere kapanıp ibadetle meşgul olmak"tır.

◾ Dinî bir terim olarak itikâf, akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet ederek Allah'a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması demektir.

  • 4
  • 11
İSLAM'DAN ÖNCE İTİKÂF VAR MIYDI?
İSLAM’DAN ÖNCE İTİKÂF VAR MIYDI?

◾ İtikâf, Hz. İbrahim'in döneminden beri bilinen bir ibadetti ve inananlar itikâfa girmek için Kâbe'ye giderdi. Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: "…İbrahim ile İsmail'e şöyle emretmiştik: "Gerek ibadet kastıyla Kâbe'yi tavaf edenler için, gerek itikâfa çekilenler için, gerekse rükû' ve secde edenler için evimi tertemiz tutun!" (Bakara Suresi, 125. ayet)

Bakara Suresi, 125. ayet tefsiri
Âyette Kâbe'nin, dünyanın muhtelif yerlerinden insanların bıkmadan, tekrar tekrar gelip ziyaret edecekleri, ibadet sevabı kazanacakları bir hac mahalli olarak yapıldığı, bu sebeple oranın güvenli bir yer kılındığı, başlangıçtan itibaren yüce Allah'ın muradının bu olduğu bildirilmekte, bunun Araplar için şükredilmesi gereken bir nimet ve bir onur vesilesi olduğuna işaret edilmektedir. Nitekim Kâbe Hz. İbrâhim'den itibaren bilinen bütün tarihi boyunca bir hac ve ziyaret mahalli olarak işlev görmüş, bu durum başta Mekkeliler olmak üzere Araplar için maddî ve mânevî faydalar sağlamış; bu yüzden orada bulunan insanların, hatta bütün canlıların güvenliğine de özel bir önem verilmiş; bu iki hususa, yani Kâbe'nin hem bir hac mahalli olarak ziyaret edilmesine hem de güvenliğinin korunmasına putperest Araplarca bile önemle riayet edilmiştir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

◾ Öte yandan, bir nevi itikâf yaparak Rabbiyle baş başa kalan Hz. Musa'nın Tûr Dağı'na çıkmadan önce aralarında geçen "ahidleşme" hadisesini ise A'raf suresinin 142. ayetinde şöyle anlatılır:

"Musa ile otuz gece için sözleştik ve onu bir on gece ile tamamladık. Böylece Rabbinin tayin ettiği vakit kırk gece olarak tamamlandı."

A'raf suresi 142. ayet tefsiri

İsrâil halkı, Mısır esaretinden kurtulup Sînâ çölüne geçtikten sonra bu çölde kırk yıl boyunca evsiz barksız dolaştılar. Bu yüzden Sînâ çölü "şaşkın vaziyette dolaşmak" anlamına gelen Tîh adıyla da anılır. Tûrisînâ, bu çölün ve yarımadanın güneyinde bulunmaktadır. Yüce Allah, esaretten kurtulan kavme şeriatını bildirmek üzere Mûsâ'ya Tûrisînâ'ya gelmesini emretti. Mûsâ, yerine kardeşi Hârûn'u bırakarak ondan sulh ve sükûnu korumasını, bozgunculuk çıkarabileceklere karşı dikkatli olmasını istedi. Bu tedbirleri aldıktan sonra Allah'ın emrine uyarak Tûr'a gitti.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

  • 5
  • 11
PEYGAMBER EFENDİMİZİN İTİKÂFI
PEYGAMBER EFENDİMİZİN İTİKÂFI

İbn Abbâs şöyle rivayet eder: Allah Resulü buyurdu:
"İtikâfa giren kişi, günahları hapsedip, sevapların tümünü elde eden kişi gibi, kendisine sevaplar kazandıran kişidir."

◾ Resulullah (SAV), günlerini Mescid-i Nebevi'de ibadet ile geçirir, dünya işleri ile ilgilenmezdi.

◾ Eşlerinin yaşadığı hücre-i saadetler, mescide çok yakın olmasına rağmen evlerine gitmez, gece ve gündüzünü istiğfar ile geçirirdi.

İtikaf ile ilgili hadisler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN