Arama

Osmanlı'nın silinmez izi

350 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalan Akdeniz'in incisi Libya, Osmanlı kültür ve medeniyetinin önemli numunelerini bünyesinde barındırır. Bir İtalyan subay tarafından kayıt altına alınan 1931 yılına ait bir ses kaydı ise bu hakikati gözler önüne seriyor. Bir Libyalı davulcunun okuduğu Türkçe mani, Osmanlı'nın Libya'daki silinmez izlerinin çarpıcı örneği...

Libya'da var olan Ramazan ve Türkçe kültürün etkisini kanıtlayan mani, tarihi bir vesika olmasının yanı sıra kültürel tarih açısından da mühim bir belge hüviyetindedir.

◾ Sesinden bir Berberi olduğu anlaşılan davulcu, teknik açıdan Anadolu kültüründekilerle aynı olan bir mani okumuştur. 11 dörtlükten müteşekkil olan mani, Müslüman Libya kültürünün tarihi bir hazinesidir.

Berberiler kimdir?

Kuzey Afrika halkı olarak bilinen ama Afrika'da dağınık halde yaşayan bir Afrika halkı

Ramazan mukabelesi dinlemek için tıklayınız

Maninin tam hali ise şöyle

Besmeleyle çıktım yola
Selam verdim sağa sola
İki gözüm beyefendim
Ramazanın mübarek ola

Şimdi geldim size geldim
Affın sunmaya geldim
İki gözüm beyefendim
Arzuladım size geldim

Hani ya sizin bu (……..)
Kandillerim dizin dizin
İki gözüm beyefendim
Ömrün olsun uzun uzun

Bizim çarşı baştan başa
Keklik seker taştan taşa
İki gözüm beyefendim
Devletinle binler yaşa

Devleti adam kışlâsı
Allah kıblesi başkası
Dilerim erdir adamdır
Kabe'dendir her köşesi

Hoşki gel hepinize
Selam aleyk hepinize
Kandillerime dize dize
Söyledim geldim de size

Yeni cami direk ister
Söylemesi yürek ister
Benim karnım toktur ama
Arkadaşım börek ister

Fenerine fenerine
İçindeki yanarına
Sana söylüyorum aşçıbaşı
Kadayıfın kenarına

Kadayıfı bağladılar
Bir tabağa devlediler
Sana söylüyorum aşçıbaşı
Birbirinden gördüler

Dide rûşen dide rûşen
Her kulaktan onu duycan
Benim kahve süt kaynadı
Elimde fağfur fincân

Bahşişimi aldım giderim
Hayır dualar ederim
İki gözüm bey efendim
Allah bin bereket versin

◾ Libya, İslam fetihlerinden evvel Fenike, Kartaca, Yunan, Roma ve Bizans hâkimiyeti altında kaldı. İlk olarak Hz. Ömer'in (RA) halifeliği döneminde Trablus'a sefer düzenlendi. Daha sonra Hz. Ali (RA) döneminde çıkan ayaklanma sonrası Trablus ve çevresi tekrar ele geçirildi.

◾ Libya dâhil bütün Kuzey Afrika'nın Müslümanlarca kesin olarak ele geçirilmesini sağlayan seferler, 669-675 yılları arasında Ukbe bin Nâfi'nin kumandanlığında düzenlendi.

Ukbe bin Nâfi kimdir?

Amr b. As'ın yanında yetişen Emevi Valisi.

Direnişin sembolü: Ömer Muhtar

◾ İslam'ın ilk yıllarından itibaren Müslüman toprağı olan Libya, bir dönem Sicilya Normanları'nın idaresine girse de daha sonra Kuzey Afrika ve Endülüs'te hüküm süren Berberî hanedanı Muvahhidin Devleti bölgeye hâkim oldu.

◾ İlerleyen yıllarda Tunus'taki Hafsî yönetiminin eline geçti. Ancak İspanyollar, Endülüs'teki Müslüman şehirlerini birer birer ele geçirmeye başladılar. 1492'de Endülüs'ün son kalıntısı olan Gırnata'nın düşmesinin ardından İspanyollar, hızla Kuzey Afrika'yı işgale başladılar.

◾ İmparator Şarlken, 1530 yılında Libya'yı Malta şövalyelerine bıraktı. Bu süreçte Murad Ağa, Tacura'da faaliyet gösterdiği süre boyunca hem Osmanlı yönetimini hem de Barbaros Hayreddin Paşa'yı Libya'nın fethi için teşvik etti. Üç yıl sonra ise Barbaros Hayreddin Paşa Trablusgarp'ı ele geçirmeyi başardı.

◾ Topraklarının büyük çoğunluğu çöl olan Libya'da az bir nüfus yaşıyordu. Osmanlı hazinesine önemli bir katkısı yoktu. Ancak Akdeniz hâkimiyeti sebebiyle oldukça stratejik bir öneme sahipti.

◾ Tanzimat'ın ardından Libya, eyalet sancak, kaza ve nahiyelere ayrıldı. 1830 yılında Fransa'nın Cezayir'i, 1881'de Tunus'u; 1882'de ise İngiltere'nin Mısır'ı işgal etmesi sonucu Osmanlı Devleti'nin Afrika'daki tek toprak parçası Libya oldu.

Osmanlı'nın Libya'daki simgesi

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN