Osmanlı'da Ramazan Gelenekleri I Hilalin Görülmesi
Müslümanların büyük bir heyecan ve sevinçle beklediği mübarek Ramazan ayı geldi. Günümüzde Ramazan-ı Şerif ile ilgili pek çok gelenek bulunuyor. Bir zamanlar bulunduğumuz toprakların hakimi olan Osmanlı İmparatorluğu'nda da oldukça özel gelenekler mevcuttu. Bunlardan biri "Rü'yet-i Hilal" yani "Hilalin Görülmesi"dir. İşte, sizler için Osmanlı'daki bu geleneği araştırdık.
◾ Ramazan ayında oruç ibadeti, bizi maneviyatıyla çepeçevre sarar. Bu mübarek ay, Selçuklu'dan Osmanlı dönemine kadar pek çok Türk-İslam devleti tarafından büyük bir coşkuyla kutlanmıştır.
◾ Bu mübarek dönemde, Müslümanlar açısından oldukça önemli olan; Bedir Savaşı, Mekke'nin fethi, Kadısiye Savaşı ve Aynicalut Savaşı gibi Türk-islam tarihinin dönüm noktalarını teşkil eden olaylar yaşanmıştır.
◾ Eski dönemlerde, "Üç Aylar" dediğimiz vakitten itibaren, gelecek hatırlı misafir için hummalı bir hazırlık başlardı. Kent ve köylerde Ramazan ayı geldiğinde herkes birtakım hazırlıklar yapardı.
◾ Mutfakların eksiği tamamlanır; evler, camiler ve sokaklar temizlenirdi. Osmanlı Devleti zamanında Ramazan ayının ne zaman başlayıp biteceği şimdiki gibi aylar öncesinden belli olmazdı.
◾ Mübarek Ramazan ayı, bir gelenek olan "Rü'yet-i Hilal" yani hilalin görülmesiyle başlardı. Arapça kökenli bir kelime olan "Rüyet", "Görme, görüntü, vizyon" manalarına gelir.
◾ "Hilal" ise bildiğimiz hilaldir. Böylelikle ortaya Arapça bir tamlamadan meydana gelen "Hilalin Görülmesi" ortaya çıkmaktadır.
◾ Osmanlı döneminde kullanılan Hicri takvime göre, ayların başlangıcı yeni ayın görülmesi Ramazan ayının müjdelerdi. Ayın dünyanın çevresinde dolaşmasının 29,5 günde tamamlanmasından dolayı, aylar bazen 29 bazen de 30 güne denk gelmekteydi.
◾ Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV) "Hilal'i görmedikçe oruca başlamayın. Onu tekrar görünce bayram yapın. Eğer hava kapalı ise içinde bulunduğunuz ayı 30 güne tamamlayın." şeklinde bir hadisi var.
◾ İşte, bu hadisten ötürü Bolu, Bursa, Edirne gibi denizden yüksek yerlere gönderilen devlet görevlilerinin veya halktan bazı insanların hilalin görüldüğünü bildirmesiyle Ramazan başlamış olurdu.
◾ Astronomi bugünkü kadar gelişmiş olmadığından dolayı Ramazan'ın başlangıcını belirlemek için insanlar açıklık yerlere çıkıp gökyüzünü takip etmek durumundaydılar.