Arama

Mukabele geleneği nasıl başladı?

Sözcük anlamı itibarıyla "karşılıklı olmak" anlamına gelen mukabele, Peygamber Efendimizin önemli sünnetlerinden biriydi. Peygamberimizin Cebrail ile Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim'i karşılıklı okuması bir gelenek olarak günümüze kadar geldi. Hz. Peygamber'in sünneti olan mukabele, yüce kitabımızın eksiksiz olarak günümüze gelmesinin deliliydi. Peki, mukabele geleneği nasıl başladı? Hatim duası nasıl yapılır?

  • 2
  • 18
KUR’AN-I KERİM’İN ÖZELLİKLERİ NEDİR?
KUR’AN-I KERİM’İN ÖZELLİKLERİ NEDİR?

Kur'an-ı Kerim'in, bizatihi ayetlerde geçen diğer isimleri ise şöyledir: Kitâb, Furkan, Zikr, Rûh, Şifâ, Nûr, Mecîd, Kelâmullah, Hablullah, Kerîm, Mübîn, Mübârek, Rahmet. "Mushaf" ise Kur'an-ı Kerim'in harflerle yazıya dökülmüş, iki kapak arasında bulunan kitap şekline verilen isimdir.

Kur'an, insanlığa gönderilmiş bir hidayet kitabıdır. Bu konuda yüce Allah, şöyle buyurur:

"Ey insanlar! Andolsun ki, (bu Kur'ân) Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerinizdeki sıkıntılara da bir şifadır ve o aynı zamanda müminler için bir hidayet rehberi ve bir rahmettir."

(Yûnus, 57)

Kur'an-ı Kerim hatimli meal dinlemek için tıklayın

  • 3
  • 18
PEYGAMBER EFENDİMİZ KUR’AN’I NASIL OKURDU?
PEYGAMBER EFENDİMİZ KUR’AN’I NASIL OKURDU?

Peygamber Efendimiz, Kur'an-ı Kerîm'i tertil üzere ağır ağır, tane tane okurdu. Harf ve kelimeleri adeta tefsir edercesine kıraat ederdi.

Kur'an-ı Kerim'i okurken manalarına yoğunlaşarak okurdu. Zaman zaman ayetler üzerinde tekrarlar yapardı. Hz. Peygamber, hem gündüz hem de gecesinde Kur'an okumaya zaman ayırırdı.

Bir oturuşta yahut bir gece sabaha kadar sayfalarca Kur'an okumak yerine, her gün bir miktar tefekkür boyutuyla tilavet ederdi. Bazen tek bir ayeti sabaha kadar okurdu.

Kur'an cüzleri için tıklayın

Resul-i Ekrem, Kur'an-ı Kerim'i güzel sesle okur ve onun hem güzel sesle hem de makamla okunmasını isterdi. Enes b. Mâlik ve Berâ b. Âzib isimli sahabiler, Resulullah'tan dinledikleri Kur'an'ın güzelliğinden söz ederken, "daha önce böylesine güzel ve tatlı bir ses duymamış olduklarını" anlatırlar. Peygamberimiz " Kur'an'ı seslerinizle güzelleştiriniz. Çünkü güzel ses Kur'an'ın güzelliğini daha da arttırır." buyururdu.

Ebu Said el-Hudri ve Hz. Aişe, Peygamberimizin, önceleri şeytanın ve cinlerin şerrinden korunmak için birtakım dualar okuyarak Allah'a sığındığını, Felak ve Nâs sureleri nazil olduktan sonra ise İhlas suresi ile birlikte bu sureleri okuyarak Allah'a sığındığını, bir rahatsızlık hissettiğinde de hemen Kur'ân okuyarak onunla şifaya kavuşmayı arzu ettiğini bildirir.

Ümmü Seleme, Peygamberimizin Kur'an okuyuşunu "tane tane, harf harf anlaşılacak şekilde açık bir okuyuş" olarak anlatır. Kendisine uzun yıllar hizmette bulunan Hz. Enes ise şöyle anlatır:

"Peygamberimiz Kur'ân okurken, "uzatılması gereken yerleri özenle uzatır ve tane tane, ağır ağır okurdu."

  • 5
  • 18
PEYGAMBERİMİZ KUR'AN'I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ
PEYGAMBERİMİZ KUR’AN’I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ

Peygamberimiz, Kur'an'ı başkasından dinlemeyi de çok severdi. Abdullah b. Mes'ud ve Ebu Musa el-Eş'ari Peygamberimizin kendilerinden Kur'an okumalarını istediğini ve okudukları Kur'an'ı, O'nun büyük bir vecd içinde dinlediğini aktarır.

Bera b. Azib şöyle der: "Resulullah'ı yatsı namazında Tûr suresini okurken işittim. Ondan daha güzel sesli, yahut okuyuşu ondan daha güzel hiç kimseyi işitmedim." (Buhari, Ezan 102)

Kur'an-ı Kerim'i dinlemek için tıklayın

Ebu Hüreyre'den gelen bir rivayete göre Peygamberimiz her gece Al-i İmran suresinin son on ayetini gözyaşları içerisinde okurdu. "Bu ayetleri okuyup derin derin düşünmeyen kimseye yazıklar olsun!" buyurduğu rivayet edilir.

Sahabelerden Huzeyfetülyeman, bir defasında onun gece namazının bir rekatında Fatiha, Bakara, Al-i İmran ve Nisâ surelerini okuduğunu anlatır. (Ahmed, V, 284)

Ebû Zer, şöyle rivayet eder: Peygamber Efendimiz bir gece kıyamda sabaha kadar 'Eğer kendilerine azap edersen, şüphe yok ki onlar, Sen'in kullarındır. Şayet onları bağışlarsan, kudreti ile her şeye üstün gelen Azîz, hikmetiyle her yaptığını yerli yerince yapan Hakîm Sen'sin!' (el-Mâide, 118) ayetini tekrarlardı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN