İslam sanatları kimden etkilendi?
Sanat, insanlık tarihi kadar eski bir olgu olup, bir medeniyeti en iyi anlamanın yollarından biri de sanata, güzelliğe bakışıdır. Her medeniyet kendi görüşünü yansıtan bir sanat telakkisine sahiptir. İslam sanatları da İslam'dan bağımsız düşünülemez. Bu minvalde İslam'ın hakikat algısı, hayata bakışı ve estetik kaygısı İslam sanatlarında tezahür eder. Kur'an ve sünnet, İslam sanatları için daima bir ilham kaynağı olmuştur. Müslümanlar sanat eserlerinde bu ilahi ilhamı esas alarak ortaya, çağları aşan, insanların beğenisini her dönemde kazanan sanat eserleri üretmişlerdir.
⚫ Sanat, insanlık tarihi kadar eski bir olgu olup, bir medeniyeti en iyi anlamanın yollarından biri de sanata, güzelliğe bakışıdır. Her medeniyet kendi görüşünü yansıtan bir sanat telakkisine sahiptir. İslam sanatları da İslam'dan bağımsız düşünülemez. Bu minvalde İslam'ın hakikat algısı, hayata bakışı ve estetik kaygısı İslam sanatlarında tezahür eder. Kur'an ve sünnet, İslam sanatları için daima bir ilham kaynağı olmuştur. Müslümanlar sanat eserlerinde bu ilahi ilhamı esas alarak ortaya, çağları aşan, insanların beğenisini her dönemde kazanan sanat eserleri koymuşlardır.
📌Ümmetin her kavmi, kendi içerisinde farklı düşünce yapılarına sahiptir. Bu durum şahıslar için dahi geçerlidir. Bir kişiye normal gelen başka birine anormal gelebilir, çünkü her insan farklı fıtrata sahiptir. Bu farklı düşünceler, birlikten ziyade ayrılığa sürükleyici unsurlardır. İşte, İslam tam da bu noktada birbiri ile alakasız, birbirinden uzak, milyonlarca insanı kalben birbirine bağlamaktadır. Sanat, bir topluluğun şehirleşerek ortaya bir kültür koymasının ardından tebarüz eder. Şehirleşmemiş toplumlarda bir sanat anlayışı bulunmaz. Müslümanların sanatı da "Medine" şehrinde ortaya çıkmıştır.
📌Sanat kültürel bir imgedir. Toplumların dünya ile kurduğu bağdan ileri gelir. VAV TV'de yayınlanan "Bizim Sanatımız" programında sanat ile alakalı konuşan Prof. Dr. Hamza Gündoğdu sanatın kültürel olarak neye karşılık geldiğine değindi. "Sanat, kültürel birikimlerin somut bir şekle dönüşmüş halidir. Sanat karşımızda olan bir olgudur. Coğrafya sanata birinci elden etki etmiştir. Kültür bir yaşama biçimidir. Bu yaşama biçimi başta sanat olmak üzere hayatımızın her alanına yansır." cümleleri ile kültür ve sanatın birbirini beslediği iki nehir olduğuna dikkat çekti. İnsanların kültürü de inançsal meseleler üzerine kuruludur. Bugün Batı medeniyetinin özü de bozuk Hristiyan inancına dayanır.
📌Duyguların farklı yollarla dışa vurulması olarak tarif edilen sanata, dünyanın yanında bir ahiret olgusu kazandıran yegâne şey İslamiyet'tir. Bugün Batı sanatı artık tamamen maddeleşmiş bir zihniyeti ifade eder. Son beş yüz yıldır Hristiyanlar dini kökenli bir sanattan ziyade madde kökenli bir sanat anlayışını benimsemiş durumdadır. "Bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!" ayeti Müslümanların sanata bakışını etkilemiştir. Asıl olanın ahiret yurdu olduğunu idrak eden Müslümanlar, sanat alanında da bu anlayışla hareket etmişlerdir. İslam sanatında eserler Allah'a (CC) duyulan haşyet ve sevginin göstergesi olarak ruhani bir atmosfer ile donatılmış ve eserlerde soyut anlayışı dile getiren mefhumlar kullanılmıştır.
Ankebut suresi 64. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın
Kıymetli hafızların sesinden rahmet pınarı Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın
📌Yüce Allah Nisa suresinde "Kim güzel bir işe aracılık ederse ondan kendisi için bir nasip olur; kim de kötü bir işe aracılık ederse onun da buna denk bir payı olur. Allah her şeyi koruyup hakkını vermektedir." buyurmaktadır. İslam sanatını etkileyen ayetlerden birisi de bu ayet-i kerimedir. Müslüman, yaptığı iş ile Allah'ı (CC) hatırlatır, Efendimiz'in (SAV) hasletlerini tekrar etme gayreti içinde olur. Müslüman sanatkârlar telif ettikleri sanat eserlerinde daima bu anlayışı ön planda tutarlar. İçerisinde manevi ferahlık barındıran camiler, okunduğunda daru'l ukbayı hatırlatan kitaplar, karşısında saatlerce vakit geçirilen hat, tezhip ve ebru tabloları hep güzeli hatırlamak ve hatırlatmak maksadıyla ortaya konmuştur.
Daru'l ukba: Ahiret
Nisa suresi 85. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın
Kıymetli hafızların sesinden rahmet pınarı Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın
"Allah güzeldir, güzelliği sever." (Müslim, İman)
Efendimiz (SAV) fiilleri ve sözleri ile Müslümanlar için daima en güzel örnek olmuştur. Biz güzellik kaynağı olarak bildiğimiz Allah'ı (CC) eserlerinde anarak kuvvetli bir bağ tesis etmiş bir medeniyetin çocuklarıyız. Müslümanlar olarak yaptığımız tüm eserler güzelliğin kaynağını temsil eder. İslam sanatı olarak ifade ettiğimiz kavram, Kur'an ve Efendimiz'in (SAV) sünnetine dayanır. İslam sanatı bireysellikten ziyade toplumsaldır, İslamiyet'te var olan süreklilik olgusu bu hususta da kendisini gösterir. Eserlerde bir ahenk unsuru öne çıkar, bu unsur dallar farklı olsa da rahatça görülebilmektedir. Valide-i Cedid Camii sanki bir ebru tablosunun devamıdır. Bu ahenk hangi formda verilirse verilsin bir sanat eserini diğerine bağlar.
Valide-i Cedid Camii neresidir?
Üsküdar meydanda bulunan camii 1711 yılında IV. Mehmed'in eşi Rabia Gülnuş Sultan tarafından yaptırılmıştır. Gülnuş Sultan'ın III. Ahmed'in annesi olması hasebiyle camii Valide-i Cedid camii olarak nam salmıştır.
Efendimiz'in (SAV) hadis-i şeriflerini Riyazü-s Salihin'den okumak için tıklayın