İbnü'l vakt olmak: Esma'nın tecellilerini an içinde takip etmek
Metafizik aleminin kuşatıcı kavramlarından biri olan "İbnü'l vakt", Müslüman hayatını anlamlı kılma yolunda çokça kullanılan bir tabirdir. Dünün yaralarından ve geleceğin kaygısından kurtularak ana odaklanmak ve an içinde Hak Teala ile birlikte olmak manasını karşılayan "İbnü'l vakt", dünya ve ahiret mutluluğu yolunda esas alınan bir mefhumdur. Bulunduğumuz zamanın hakkını vermek olan "İbnü'l vakt" kavramını yakından inceledik.
◾ İnsanın yaşadığı hayat belli başlı kavramlar ve ilişkiler ağları ile örülüdür. Bu hususiyetler tarih boyunca farklı şekillerde ifade edildiği gibi tartışılagelmiştir.
◾ Bu anlayışla özgürlük denizinin sahilinde yürüyen bir insan özgür olmadığını düşündüğü gibi yedi kat sürgülü kapı ardındaki bir kimse 'artık özgürüm' minvalinden cümleler kurmuştur.
◾ Bu mesele Allah Teala ile kurduğumuz ve gönüllerden sadece gönüllere akan görünmez bağ ile ilintilidir. Kişinin özgürlük kavramı onu yasak olandan ziyade helal olanın derinliklerine iter.
◾ Bu çok tartışılan meseleleri İslam dünyasının metafizik geleneğinin önde gelen isimleri "Esma" tecellileri ile bağdaştırmış ve ortaya "ibnü'l vakt" başta olmak üzere çeşitli kavramlar çıkartmışlardır.
◾ Prof. Dr. Ekrem Demirli VAV TV'de yayınlanan Düşünce ve Hayat programının yeni bölümünde özgürlük ve dindarlık arasında bir bağ kurdu:
"Dindarlık bir özgürlüktür ya da kulluk, kul olmak bir özgürlüktür. Yani şu anlamda . Ben bunu 'bütün dindarlar özgürdür' ya da mesela 'birtakım kurumlara, yapılara gidenler özgürdür' anlamında hiçbir zaman söylemiyorum. Bu ayrı bir mesele. Benim kastettiğim şey, dindarlığın kendi içinde taşıdığı anlamla ilgili. Tanrı ile insan arasında kurulu bir ilişki vardır. Bu ilişkinin amacı insanı özgürleştirmedir. Dolayısıyla şimdi bunun üzerine odaklanarak düşünmemiz lazım."
◾ Demirli, bu cümleler ile özgürlük, kulluk ve dindarlık kavramları arasındaki ilişkiye dikkat çekti.
◾ Dindarlık kavramının görünürlüğü, İslam metafizikçileri ve filozofları tarafından çokça tartışılan bir husustur. Ekrem Demirli bu hususta kurduğu,
"Dindarlık muhakkak bir iyimserlik, bir umuttur. İnançsızlık muhakkak bir umutsuzluk üzerine kurulur. Bunun tersi, kişilerde tecellisi tamamen farklı olabilir. Dindar olan bir adam pekala somurtkan, morali bozuk, hüzünlü olabilir. Dindar insan böyle olabilir. Ama bu dinin böyle olduğu iktiza etmez. Buna mukabil inancı olmayan bir adam da gayet neşeli, sevecen olabilir." cümleleri ile dindarlığın umut olduğunu ama dindar kişinin her daim mutlu olamayacağını dile getirir.
◾ Özgürlük ve dindarlık meseleleri üzerine gerçekleştirilen zihinsel eylemler nihayetinde bir İslam ahlak kavramı olan "ibnü'l vakt" kavramını ortaya çıkarır.
◾ İslam felsefesinin en dişli meselelerinden birisi olan "ibnü'l vakt"; anı bilen, ana girebilmiş ve onda olan kişi gibi manaları içinde barındırır. Bu husus 'Allah ile buluşma anı' olarak da tarif edilir.