Müslüman âlimlerin felsefesinden 'mutluluk'
Dünya üzerinde herkes için mutluluğun tanımı farklıdır. Kimileri mutluluğun peşinden koşarken, kimileri ise mutluluğun tam olarak içinde yaşadığını onu kaybettikten sonra anlar. Şimdiye dek sayısız ve bir o kadar farklı tanımı yapılan mutluluğun İslam felsefe tarihinde nasıl kaleme alındığını hiç düşündünüz mü? Sahi, Müslüman âlimlerin yaşadıkları dönemden bugüne "mutluluk" tanımımızda neler değişti? El Kindi'den Farabi'ye, İbn-i Sina'dan Gazali'ye Müslüman âlimlerin bakış açılarıyla mutluluğun tanımı…
Ahlak felsefesi ve ahiret inancının yanında antik Yunan filozoflarının etkileri de mutluluk konusunda İslam felsefesinin ana temasını etkileyen bir unsurdu.
💠 İlk İslam filozofu el Kindî, mutluluğu bir problem olarak incelemese de insanın keder ve mutsuzluktan kurtulup kalıcı mutluluğa ulaşmasının yollarını göstermeye çalışmıştı.
Çünkü el Kindi'ye göre aklî ve mânevî hazlar sürekli, maddî hazlar geçicidir.
💠 Benzer görüşler Ebû Bekir er-Râzî'den Nasîrüddîn-i Tûsî ve Kınalızâde Ali Efendi'ye kadar sonraki Müslüman âlimler tarafından da bazı farklılıklarla tekrarlanmıştır.
Farabi, kaleme aldığı el-Medînetü'l-Fazıla'da mutluluğu "insan nefsinin maddeye muhtaç olmayacak şekilde yetkinliğe ulaşması" diye tanımlamıştır.
💠 Bu anlamda bilgi ve erdemlerle yetkinlik kazanmış insan aklının, mutluluğa eren nefsin bir derece altında bulunacağını söylemiştir.
İnsanların gerçek mutluluğun ne olduğu konusunda yanılgıya düştüklerini, bazen serveti bazen de başka bir gayeyi mutluluk sandıklarını söyler.
💠 Hangi türden olduğu fark etmeksizin insanların yetkinlik saydığı her amacın birer hayır kabul edildiği ve bu nedenle istendiğini belirtir.
💠 Dünya üzerinde pek çok amaç varsa da Farabi'ye göre en değerli ve en yetkin gaye mutluluktur. Mutluluk bir amaca araç değil; bizzat kendisi amaçtır.
Dolayısıyla Farabi, mutluluğa bu üç gücün kendine özgü erdemlerle donatılması sayesinde mutluluğa ulaşılabileceğini söyler. İnsanın düşünen bir canlı oluşu nedeniyle onu mutlu edecek şeyin de en bir düşünce dünyası olacağını savunur.
💠 Bunun yanında mutluluğun pratikle geleceğini, iradeli fiillerin bireyi mutlu kılacağını belirtir. Hem fiiller hem de bu fiillerin temelini oluşturan ahlaki erdemler, mutluluğa ulaştırmaları nedeniyle hayır olarak görülür.