Arama

Elveda Ya Şehr-i Ramazan

On bir ayın sultanı Ramazan'ı hüzünlü bir şekilde uğurlarken, bize bıraktığı sıhhatli bir vücut, güzel amelli işler ve maddi-manevi olarak yaşamımızdaki birçok değişiklik ile bizi Ramazan'a kavuşturup, oruç tutma fırsatını verdiği için Rabbimize hamd-ü senada bulunuyor ve yaşadığımız bu güzel ayda Fikriyat olarak neler işledik kısaca değiniyoruz.

  • 1
  • 24
Elveda ya şehr-i Ramazan
Elveda ya şehr-i Ramazan

OSMANLI'DA SOHBETLERİN VAZGEÇİLMEZ GELENEĞİ: HELVA

Osmanlı şehir ve kasabalarında sosyal yaşantının merkezinde önemli bir yer edinen helva kültürü,Ortadoğu'dan Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafyada varlığını sürdürdü. Ramazan gecelerinde olsun, sohbet anlarında olsun helva, İslamiyet'in ruhuyla birlikte harmanlanarak kültürel ve sosyolojik ritüellerle zenginleştirilerek ikramların vazgeçilmezlerinden biri haline geldi.

Haberi okumak için tıklayın...

  • 2
  • 24
Elveda ya şehr-i Ramazan
Elveda ya şehr-i Ramazan

RAMAZANDA GÖĞÜ SÜSLEYEN SANAT: MAHYA

Osmanlı'dan günümüze, her yıl Ramazan Ayının gelişi, şehirdeki bazı değişikliklerle birlikte hissedilmeye başlanır. Tezgâhları dolduran hurma ve iftariyelikler, fırınların önündeki pide kuyrukları ve kimi zaman bir pastane vitrinindeki güllaç tepsisi… Bir şehirde, Ramazanı yaşadığımızı bize en çok hissettiren şeylerden biri ise, camileri ve gökyüzünü süsleyen mahya ışıklarıdır. Tarihte ilk kez İstanbul'da kurulan ve Sultan'a sunulan bir hat levhası ile başlayan mahya ışıklarının yolculuğu, günümüzde hâlen sürüyor…

Haberi okumak için tıklayın...

  • 3
  • 24
Elveda ya şehr-i Ramazan
Elveda ya şehr-i Ramazan

İFTARIN HABERCİSİ TOP ATIŞI GELENEĞİ NASIL BAŞLADI?

1800'lü yıllardan bu yana vazgeçemediğimiz geleneklerden biri olan Ramazan topu, Osmanlı arşivlerine göre ilk olarak 1821 yılında Anadoluhisarı'ndaki topun ateşlenmesiyle başladı ve sadece iftar vakitlerinde değil sahurda da top atışı yapılıyordu.

Haberi okumak için tıklayın...

  • 4
  • 24
Elveda ya şehr-i Ramazan
Elveda ya şehr-i Ramazan

SULTANI HAYRAN BIRAKAN İFTARIN BAŞ TACI: DÜRRİZÂDE'NİN HOŞAFI

Dünyaya yüzyıllar boyu hüküm süren Osmanlı Devleti için, Ramazan ayları ayrı bir önem taşırdı. Bu aya özel, iftar sofraları özenilerek hazırlanır; yemeklerin sunumuna ayrıca dikkat edilirdi. Sofralarının zarafetiyle nam salanlardan biri de, Şeyhülislâm Dürrizâde Abdullah Molla'ydı. Dürrizâde, ikramının bolluğuyla tanınıyor; dönemin Sultanı II. Mahmud ise, bu söylenenleri mübalağalı buluyordu. Sultan, bu merakını gidermek amacıyla bir gün Dürrizâde'nin iftar sofrasına misafir oldu…

Haberi okumak için tıklayın...

  • 5
  • 24
Elveda ya şehr-i Ramazan
Elveda ya şehr-i Ramazan

RAMAZAN AYININ NAMAZI: TERAVİH

Teravih İslam kültüründe genel kabule göre "Ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan namaz" anlamını ifade eder.

"Tervîha" sözcüğünün çoğulu olan teravih, Arapçada "rahatlatmak, dinlendirmek" anlamına gelir. Esasen bu namaz, Hz. Peygamber'in hadislerinde "kıyâmu şehri ramazan" (ramazan ayının namazı)" veya "ihyâu leyâlî ramazan" (ramazan gecelerinin ihyası) şeklinde yer alır.

Haberi okumak için tıklayın...

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN