Yahya Kemal'in Kendi Gök Kubbemiz kitabı hakkında 10 bilgi
Türk şiirinin önde gelen şairlerinden biri olan Yahya Kemal, entelektüel birikimi ve geleneğe yakın duruşu sayesinde divan edebiyatı ile modern şiir arasında bir köprü vazifesi üstlendi. Şiirleri vefatından sonra Nihad Samı Banarlı tarafından kitaplaştırıldı. Ömrü boyunca bir dizenin peşine düşen ve mükemmel şiire ulaşmak için çabalayan Yahya Kemal'in Kendi Gök Kubbemiz isimli kitabı hakkında 10 bilgiyi derledik.
📌Günümüzde pek çoğu dilden dile dolaşan Yahya Kemal'in şiirleri, şairin "şiirde mükemmellik" düşüncesi sebebiyle ölümünden sonra yayımlandı.
📌Talebesi ve yakın dostu Nihad Sâmi Banarlı'nın desteğiyle kurulan Yahya Kemal Enstitüsü bütün şiirlerini, nesir yazılarını, hâtıralarını ve mektuplarını on üç kitap halinde yayımladı.
"Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül."
📌Bu on üç kitabın onu Banarlı'nın sağlığında, geri kalan üç tanesi de ölümünden sonra çıktı. Banarlı'nın ifadesine göre, Yahya Kemal'in şiir kitapları ölmeden önce kendi tavsiyeleri ve tertip şekli hakkındaki arzuları dikkate alınarak ve kendisinin koyduğu isimler altında yayımlandı.
📌Buna göre eski ve klasik divan tarzında olanlar Eski Şiirin Rüzgârıyle, Hayyâm'dan tercümeleri de dahil olmak üzere bütün rubâîleri Rubâîler, yeni tarz şiirleri de Kendi Gök Kubbemiz adı altında toplanmış bulunmaktadır.
"Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden."
Kendi Gök Kubbemiz isimli kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız
📌Kendi Gök Kubbemiz, Yahya Kemal'in sade Türkçeyle söylediği, hem yapı hem şekil bakımından yeni tarz şiirlerini bir araya getiren eseriydi. Beyatlı'nın yeni tarz şiirleri, 1921-1957 yılları arasında çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı.
📌Kitapta "Ok" şiiri dışındaki tüm şiirler aruz ölçüsüyle yazıldı. Yahya Kemal'in "Ok" şiiri, ilk defa Dersaadet gazetesinde 13 Kasım 1920 tarihinde boy gösterdi.
"Yavuz Sultan Selim Han'ın önünde
Ok atan ihtiyar Bektaş Subaşı,
Bu yükske tepeye dikti bu taşı
O gazi hünkarin mutlu gününde..Vezir, molla, ağa, bey, takım takım
Güneşli bir nisan günü ok attı.
Kimi yayı öptü, kimi fırlattı,
En er kemankeşe yetti üç atım.En son Bektas Ağa çöktü diz üstü.
Titrek elleriyle gererken yayı,
Her yandan bir merak sardı alayı.
Ok uçtu hedefin kalbine düştü.Hünkar dedi 'Koca, pek yaman saldın,
Eğerci bellisin benim katımda,
Bir sır olsa gerek bu ilk atımda.
Bu sihirli oku nereden aldın? 'Ihtiyar elini bağrına soktu,
Dedi Istanbul muhasarası,
Başlarken aldığım gaza yarası,
Içinden çektiğim bu altın oktur..."
📌Kendi Gök Kubbemiz şiir kitabı adını Süleymaniye'de Bayram Sabahı şiirinin bir mısrasından aldı.
"Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye`de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir."
📌Şair, kendi gök kubbemiz altında bir bayramı bütün manevi, tarihi ve kültürel değerleriyle beraber yaşamaktadır. Büyük mimari deha Sinan'ın bu ihtişamlı eseri ve medeniyetimizin köklü tarihi şaire böyle bir şaheseri yazmaya sevk etti.
📌Kitaptaki şiirler "Kendi Gök Kubbemiz", "Yol Düşüncesi" ve "Vuslat" başlıkları altında üç grupta toplandı.
📌Birinci gruptaki şiirlerde daha çok Türk milletinin tarih içinde iman gücüyle Anadolu ve Rumeli topraklarında yaptığı fetihler ve ortaya koyduğu güzellikler üzerinde duruldu. İkinci grupta rindlik, ölüm ve sonsuzluk gibi temaların işlendiği şiirler, üçüncü grupta ise daha çok aşk şiirleri yer aldı.
"Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Ömrün bütün ikbalini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı,
Görmezler ufuklarda şafak söktüğü anı.
Gördükleri rü'ya,ezeli bahçedir aşka;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgarı başka,
Bülbülden o eğlencede feryad işitilmez,
Gül solmayı,mehtab azalıp bitmeği bilmez;
Gök kubbesi her lahza bütün gözlere mavi,
Zenginler o cennette fakirlerle müsavi;
Sevdaları hulyalı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi bir fıskiye ahengini dinler."
Yahya Kemal'in "Aziz" İstanbul'u